ANTALYA - Celal Güzelyürek, yaz sezonuyla birlikte havuz kazaları, kullanılan kimyasal ilaçlar ve kullanım yoğunluğu nedeniyle oluşabilecek bulaşıcı hastalıklara ilişkin uyarılarda bulundu. Güzelyürek, havuzlar açılmadan önce makine ve elektrik aksamlarından, kimyasal ilaç depolarına kadar her türlü hazırlık ve su analizinin Sağlık Bakanlığı yönetmeliğine uygun yapılması gerektiğini söyledi.

Sıcaklarla birlikte havuzları kullanan insan sayısında ciddi artış olduğuna işaret eden Güzelyürek, yönetmelikteki kimyasal ve mikrobiyolojik parametre dengelerinin bozulması halinde havuzlarda kirliliğe yol açacağını kaydetti. Güzelyürek, kirlenmiş havuzların da başta çocuklar olmak üzere kolera, dizanteri, orta kulak iltihaplanması, gözlerin kanlanması gibi rahatsızlıklara yol açabileceğini dile getirdi.

'MEB LİSE MEZUNU ŞARTINA UYMUYOR'

Bu tür sorunlar yaşanmaması için havuz suyu operatörlerinin iyi eğitilmiş olması gerektiğini anlatan Güzelyürek, eğitim ve sertifikayı veren Milli Eğitim Bakanlığı'nın, Sağlık Bakanlığı'nın 6 Mart 2011 tarihli yönetmeliğine uymadığını öne sürdü. Güzelyürek, "Yönetmelikte havuz suyuna bakacak havuz suyu operatörü olarak tarif ettiği elamanın en az lise mezunu olması gerektiğini ifade ediyor. Ama MEB sertifikasyon eğitimini verdiğinden meslek edindirme amacıyla lise mezunu şartına uymuyor. İlkokul mezunu dahil herkese bu eğitimle sertifika veriyor. Burada yoğun bir kimya anlatılıyor, herkesin anlaması mümkün değil" dedi.

EĞİTİMLERİ İHTİSAS SAHİBİ KİŞİLER VERMELİ

MEB'in eğitimin 48-160 saat arasında yapılmasını öngördüğünü de söyleyen Güzelyürek, "Şu kadar saat diye kesin bir saat belirlenmelidir. Ayrıca MEB'in eğiticileriyle ilgili de sorunlar var. İhtisas sahibi, sertifikalı eğitmenler tarafından eğitim verilmesi lazım. Mesela Kimya Mühendisleri Odası'nın ihtisas sahibi, eğitimini almış eğitmenleri var. Bunlardan eğitim alınması lazım. Bugün kimin eğitim verdiği belli değil. Havuz suyu operatörleri iyi yetişmiyor. Ciddi bir kimya bilgisi gerekiyor. Ciddi bir kimya bilgisini bu arkadaşlarımızın anlaması ve havuzda da uygulama şansı yok maalesef" diye konuştu.

YÖNETMELİKTE BAZI PARAMETRELER DEĞİŞMELİ

Celal Güzelyürek, yönetmelikte havuzlarla ilgili bazı parametrelerin değişmesi gerektiğini de belirterek şöyle konuştu:

"Uygun olmayan değerler var, bunları gözden geçirmek gerekiyor. Bazı havuzlarda dezenfektan olarak siyanürik asitli klor kullanılıyor. Bunlardaki limitler en az 30, en fazla 100'dür. En az 30'un hiç gereği yok ve hiç olmaması gerekir. En fazla 100 de tehlikelidir. 100'e geldiği zaman havuz suyu klorla dezenfekte ediliyorsa serbest klor miktarı siyanürik asitle birleşiğe girer ve dezenfekte edemez. Siyanürik asitle birleşir. Siz de havuzda dezenfeksiyon işlemini yaptığınızı zannedersiniz. Bu parametrenin gözden geçirilip yeniden düzenlenmesi lazım." 

HAVUZLARIN EN AZ YÜZDE 60'I UYGUN DEĞİL

Bütün bunlara dikkat edildiği takdirde insanlara sağlıklı ve uygun havuzlar sunulabileceğini belirten Güzelyürek, "Aksi halde havuzlarımız birer zehir çanağına döner. Hatta birçok bulaşıcı hastalıkla karşı karşıya kalırız" dedi. Antalya'da ve Türkiye'nin birçok ilinde özellikle 2011 yılı öncesi yapılan otel ve site havuzlarının da yönetmeliğe uygun olmadığını savunan Güzelyürek, “Çocuk havuzlarıyla yetişkin havuzlarının ayrı olması gerekiyor ama en az yüzde 60'ı değil. Havuzun bir kenarı çocuk havuzu ama su aynı, tamamen ayrı olması gerekiyor. Bu da birçok hastalığa davetiye çıkarıyor. Ayrıca oteller ve site havuzları da denetlenmeli. Bu konuda yaşanan personel sıkıntısı da Kimya Mühendisleri Odası'ndan alınacak destekle giderilebilir" diye konuştu.