Bakan Koca, COVID-19 salgını nedeniyle ilk kez video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen 73'üncü Dünya Sağlık Asamblesi'ne katıldı. Bakan Koca, burada yaptığı konuşmada, COVID-19 salgınının gelişmişlik farkı gözetmeksizin tüm ülkelerin sağlık sistemlerini zorlu bir teste tabi tuttuğunu ve bu süreci iyi analiz edip gerekli adımları atabilen liderlerin güvenli bir gelecek oluşturulmasına katkıda bulunacağını kaydetti.

Bakan Koca, yıllardır teoride konuşulan birçok konunun pratikteki acı gerçekleriyle yüzleşildiği farklı bir dönemden geçildiğini ifade ederek, "Bugüne kadar evrensel sağlık kapsayıcılığı, krizlere hazırlık gibi kavramlar Asamblelerde hep tekrarlaya geldiğimiz konular oldu. COVID-19 pandemisi, bu kavramlar çerçevesinde hem ulusal sağlık sistemlerimizi hem de küresel sağlık yönetimini çok zorlu bir sınava tabi tutmuştur. Bu sınav, gelişmişlik farkı gözetmeden hangi ülkenin daha iyi alt yapıya sahip olduğunu ve nasıl bir sağlık sistemi kurguladığını ortaya çıkarmıştır. Politika yapıcılar olarak, tablonun ortaya koyduğu sonuçları iyi analiz edip sağlam adımlar atabilmeliyiz. Ancak bu durumda ulusal ve küresel anlamda daha güvenli bir gelecek oluşturulmasına katkıda bulunabiliriz" diye konuştu.

'TÜRKİYE, POTANSİYEL VAKALARI EN HIZLI TESPİT EDEN ÜLKELERDEN BİRİ OLDU'

Bakan Koca, açıklamasında şunları kaydetti:

"Türkiye, potansiyel vakaları en hızlı tespit eden ülkelerden biri olmuş ve erken evrede tedaviyi tek merkezden başlatarak önemli bir adım atmıştır. Bu sayede, bu süreci can kaybı ve sağlık sistemine etkileri bakımından en az zararla atlatan ülkelerin başındadır. Türkiye, öncelikle aldığı tedbirlerle hastalığın sınırlarından girmesini 3 ay ötelemeyi başarmış ve bu sürede sağlık sistemini salgına hazır hale getirmiştir. Halen ülkemizde hastane yatak doluluk oranları yüzde 40'ın altında ve yoğun bakım doluluk oranı yüzde 60'ın altındadır. Türkiye evrensel sağlık kapsayıcılığı altında tüm hizmetleri vatandaşlarına ücretsiz olarak sağlayan ender ülkelerden biridir. Bilgi, deneyim ve birikimlerimizi karşılıklı paylaşmaya her daim hazırız. Kayıplarımızın derin üzüntüsünü yaşarken, daha sağlıklı bir geleceğin inşası adına COVID-19'un sunduğu tarihi dayanışma fırsatını, farklı ihtilaf ve mücadelelerle harcamamalıyız. Ülkemin her zaman bu anlayışla küresel dayanışma ve çözüm arayışlarının bir parçası olacağını ifade etmek isterim."