TESAM/Ekonomik ve Siyasal Stratejik Araştırmalar Merkezi tarafından Üsküdar/Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde düzenlenen “TÜRKİYE-TÜRK DÜNYASI İLİŞKİLERİNİN DÜNÜ, BUGÜNÜ, YARINI” konulu kongreyi izledim. Ele alınan tebliğ konuları ve katılımcılar çok zengin, çok yönlü, doyurucu boyuttaydı. İstanbul, Marmara, İstanbul Kültür, Bursa Uludağ, Hacettepe, ODTÜ, Gazi, Kafkas, Sakarya, Atatürk, Ardahan, Muğla, Trakya, Erzincan, Mustafa Kemal, 19 Mayıs, İstanbul Medeniyet, İzmir 9 Eylül Üniversitelerinden çok değerli hocalarımızın yanı sıra, Azerbaycan, Özbekistan, Kazakistan, Türkistan, Türkmenistan, Tomsk, Kırgız Üniversitelerinden de, hocalar, temsilciler bulunuyordu. 

Ele alınan konular, ilginç, doyurucu, kapsamlıydı. Türk Dünyasının milli, kültürel, ekonomik bütünleşme süreci, Türkistan Aydınları, Türk  Dünyasında Edebiyat, Müzik ve Türküler, Rusya Federasyonu içindeki Türk Cumhuriyetleri ve Türkler, Kafkasya’da Güç ve Nüfus Mücadelesi, Türk  Dünyasını Bekleyen Tehditler ve Tehlikeler, Türk Dünyasını birleştiren ortak noktalar, Türk Dünyasının Teolojik Kimliği ve Din Faktörü, Kültürler arası rekabet, bağımsızlık sonrası, Türk Dünyasındaki yeni kuşakların temayülleri, Türk  Dünyasında parametreler, soğuk savaşın ardından Türkiye-Rusya ilişkileri, Azerbaycan’da kamu yönetimi, Türkiye’nin son dönemde Türk Dünyasına dönük dış politikası, Türk Dünyası Avrupa’da Güç Merkezi Oluşturabilir mi? Kırgızistan’da sosyal yaşam, Türk soyundan gelenlere Türkçe öğretimi, Ermeni açılımı, Türk Dünyasına etkileri, Türk Dünyasını nasıl bir gelecek bekliyor, Türk Dünyasında kentleşme ve çevre meseleleri, Türk Dünyası içinde göçler, dış ticaret ekseninde Türkiye’nin, Türk Dünyası ile münasebetleri, Türk Dünyasının İslamiyet’e bakışı, Türk Dünyasında din krizleri, Arap Baharı ve Orta Asya, Kafkasya’da durum, sınır ötesi operasyonlar, Türkiye’nin Suriye politikası, Fırat Kalkanı Harekatı, Türk Dünyasında merkez ilişkileri, Türk Dünyasında Innovasyon, Girişimcilik, Türk Dünyasının ekonomik kalkınması, Türkiye’nin 2023 vizyonu çerçevesinde Türk Dünyasına bakışı, beklentiler, Türk Dünyasında ayrışmalar, tarihi düşmandan (Rusya), dost olur mu? Bilim ve Türk Dünyası, Adriyatik’ten Çin Seddi’ne Türk Birliği üzerinde görüşmeler, Müslümanlar, Hıristiyanlar, Ortodokslar ortamında, Türk Dünyasında Devlet ve Din ilişkileri, Hıristiyan Türkler/Gagauz Türkleri, onların kültürel mirasları, Gagauz Etnosu, Türk Dünyası ve Mimari, eserler, güzel sanatlar, Lozan’da kaybedilen Batı Trakya, Türk Azınlığı ile ilişkiler, Türk Dünyasında, Sivil Toplum Kuruluşları gibi çok önemli konular anlatıldı. 

Ben son zamanlarda Türk Dünyası ve Türkiye ilişkilerinin böylesine geniş boyutta ele alındığı toplantıya rastlamadım. Konuşmalar seviyeli, bilimsel objektif, tarafsızdı. Tebliğ sahipleri, gerçekten Türk Dünyası ilişkilerine emek vermiş, inanmış, çalışma ve araştırmalarını bizzat bu ülkelerde yaşayarak gerçekleştirmiş etkin ve yetkin kişilerdi. Bu toplantının en ilginç konuşmalarından birisi, İstanbul Üniversitesi’ne mensup iki profesörün yaptıkları araştırmaya dayalı, “Türk Dünyasında Dini Değerler, İslamiyet’e Bakış” başlığını taşıyan tebliğleriydi. Netice itibariyle bu kongreden çıkan sonuçları özetlemek istiyorum. 

(Eximbank Yönetim Kurulu Üyesi Selçuk Maruflu/Arşiv)

Sovyetlerin dağılmasından sonra bağımsızlıklarını ilan eden Türk Cumhuriyetlerine, geniş vizyon sahibi gerçek Devlet Adamı Turgut Özal, sahip çıkmış, onları samimiyetle kucaklamıştır. Toplantıya katılanlar, özellikle Türk Dünyası mensupları, Özal’a her vesile ile hayranlıklarını dile getirmişlerdir. Özal’dan sonra Demirel de, Türk Dünyası ile ilişkilere önem vermiştir. Bu dönemde de, karşılıklı ziyaretler, işbirliği sürmüştür. Özal’ın kurduğu, benim de yönetim kurulunda 8 yıl görev yaptığım, TÜRKEXIMBANK, ülke kredilerini mobilize ederek bilhassa, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan’da, Türk müteahhitlerinin hastane, yol, otel, elektrik santralleri, eğitim tesisleri, havaalanları gibi büyük projeleri gerçekleştirmelerini sağlamıştır. Biz Eximbank’ta, sadece bu ülkelere değil, başat Rusya olmak üzere, birçok ülkeye, ülke kredileri vererek, müteahhitlerimiz başarıyla iş yapmalarını, inşaatlarda Türk malzemelerinin kullanılmasını sağladık. Böylece ihracatımız arttı. Ben, Eximbank Yönetim kurulu üyesi olarak, tüm bu ülkeleri gezdim, eserleri gördüm ve müteahhitlerimizle iftihar ettim.  

Türk Dünyası ülkeleri, kendilerine “Türki Cumhuriyetler” denilmesinden, hiç hoşlanmadıklarını ifade ettiler. Onlar, Türk Cumhuriyetleridirler. Bu Cumhuriyetlerle ilişkilerde, asıl nitelik Türklüktür. İlişkiler, birlik Türk olmamızın değeri ile sağlanacaktır. Çeşitli dinler olduğundan,  din faktöre öne çıkmamaktadır. Türk Dünyası ülkeleri, Türkiye’nin Laik, Demokratik yapısını benimsemektedirler. Nitekim, Kazakistan Devlet Başkanı Nazarbayev “Biz Arap değiliz. Araplar gibi tutucu, gerici olamayız... Ülkelerimizde isteyen istediği dine inanacak, inançlarını serbestçe yerine getirecek, kimse, kimsenin ibadetine karışmayacaktır. Araplar gibi giyinip, örtünmeyeceğiz.” demiştir. 

Türk Dünyası ülkelerinin, kendi liderleri gibi gördükleri, örnek aldıkları, hayran oldukları tek bir lider vardır, o da Mustafa Kemal Atatürk’tür. Son zamanlarda Türkiye’nin, Türk Dünyası ilişkileri durgunluğa girmiş, bu ülkelerde Rusya’ya tekrar ilgi ve yöneliş başlamıştır. Esasen, bu ülkelerde kullanılan ortak lisan, Rusçadır. Rus kültürü, sanatı, ekonomisi, sosyal etkileri canlıdır, her vesile ile Rus etkisi hissedilmektedir. 

Bu ilginç toplantıda, Türk Dünyası ile ilgili pek çok konu, sorun konuşuldu. Hatta tebliğlere zaman yetmedi. Ancak benim açımdan fevkalade önemli bir konuya değinilmedi. Osmanlı Türk İmparatorluğu toprağı olan, Batı’nın entrikaları sonucu, Türkiye’nin dışında kalan, Irak’ta yaşayan (Musul, Kerkük, Telafer, Süleymaniye, Basra gibi) Türklerin maruz kaldığı katliamlara, can ve mal güvencelerinin yoksunluğuna değinilmedi. Irak’taki Türkler, ilgi bekliyor, yardım bekliyor. Bana göre, bu durum Suriye’den daha önemli, stratejik. Ne yazık ki, Uluslararası Anlaşmalarla, Türk toprağı olan Süleyman Şah Kutsalını terk ettik... Öte yandan, Türk Dünyası neden Kıbrıs Türk Cumhuriyetini tanımaz, sahip çıkmaz... Bu hususları, büyük eksiklik olarak görüyorum. Bu toplantı, başarılı, istifadeli geçmiştir. TESAM’ı ve Başkanını, katkı verenleri candan kutluyorum. Özellikle Mülkiyeli Kardeşim, Yıldırım Deniz’in gayretleri takdir ve tebriğe layıktır.