1991 de dağılan , şimdilerde ise hızla ikinci kutbun tekrar kurulması için mücadele veren Rusya’nın, bu yüzyıl savaşlarının ateşleyicisi olan Su konusuna yaklaşımını değerlendirmeye çalışayım. Kısa zaman önce Rusya savunma bakanı Sergey Şoygu, “Suriye’de devam eden askeri operasyon; Fırat nehrine dayanana kadar devam edecektir” diyerek , ele geçirene büyük imkanlar bahşeden bu coğrafyada söz sahibi olmayı kafasına koyduğunu açıkça belirtmektedir. İddialı söylemin içinde yatan gerçekleri yine Rusya Savunma bakanı Sergey Şovgu bakınız nasıl dile getiriyor!..

"Bizim Suriye'deki harekatımız zaman faktörüyle değil, yerdeki gelişmelere bağlı. Biz orada Fırat Nehri'ne gelinene kadar kalacağız. Tabii Fırat'a gelene kadar derken Rus kara birliklerinin oraya gireceği anlamı çıkartılmamalı. Suriye ile Irak arasındaki sınıra Suriye askerinin çizmesinin ulaşması gerek. Biz sadece Suriye'nin kendi sınırları içerisinde toprak bütünlüğünü sağlamasına yardımcı olmaya devam edeceğiz."

Rus bakanın açıklamasının içinde yatan gerçekler bana göre şunlardır! Suriye’nin elden çıkması , kurulacak olan Yahudi Kürt devletinin Kafkaslara kadar dayanmasına imkan sağlayacaktır. . Buda demektir ki, Genişletilmiş Ortadoğu/ Kuzey Afrika Projesi (GOKAP) ile Yahudi Kürt devletinin sınırları, Doğu Karadeniz’e ulaşacak ve Kafkaslardan soluklanmasına imkan verecektir..

Az okuyan , düşünmekten , okumaktan uzak bırakılan toplum haline dönüştürüldüğümüz için , günümüz savaşının vazgeçilmez kaynağı olan SU konusunda bazı gerçekleri sizlerle kısaca paylaşmamda yararlar vardır..

Önemli bir soruya cevap arayarak konuya girelim. Bizi su zengini yapacak olan GAP projesi bitti mi? Nerde efendim? 50 yıla yakın yaklaşık 40 küsur hükümet gördü bu ülke, kalkınma projesinin ancak % 15’i bitirildi. Gecikme sebebi , emperyalistlerin güdümünde olan PKK terör örgütünün dayanılmaz baskıları, acımasız zulmüdür.

Acımaktan ve insanlıktan zerre kadar nasiplenmemiş bu beyinleri yıkanmış şuursuz mahlukların Ortadoğu - Kafkas coğrafyasındaki görevlerinin altını çizmek gerekir..

3- Terör örgütlerinin görevleri:
Yayılmacı güçlerce beyinleri satın alınmış terör örgütleri genel anlamda ; zengin ve verimli topraklarda konuşlanmış ülkelerin, bölge halkının refah düzeyini yükseltecek , iş ve aş imkanlarını artıracak hamleler yapmasına müsaade etmezler.

Tedhişçilerin Türkiye'ye yaklaşımları bundan farklı olmayacaktır. Kalkınmamızı hızlandıracak olan barajlar , verimi tartışılmaz mümbit toprakların sulanmasına imkan verecek olan kanaletler zamanında bitirilmiş olsaydı , bölge halkının varlığı hissedilecek, refah düzeyi yüksek bir toplum karşısında , bölgede tedhişçilerin at koşturmalarına ve etkin olmalarına müsaade edilmeyecekti...

Netice olarak açıklamalardan da anlaşıldığı gibi , cazip coğrafya ve doyumsuz tutkular küresel devi harekete geçirmiştir..Önce geri bırakılmış insanların duyguları ile oynanmış , bilahare gelip bilinçli işlemeyi düşündükleri bu bakir ve verimli topraklarda hakimiyet kurmuşlardır. Bütün bu emperyalist eylemlerin sonucunu bilmek için kahin olmak gerekmiyor? Sonunda olan olmuş , yapılan baskılar sonuç vermiş ve halkımız , verimi tartışılmayacak olan bu kutsal vatan topraklarından Göç ettirilmiştir..

Şimdilerde ise, Suriye’de ve Mezopotamya havzasında yaşayan masum insanların ülkemizin çeşitli kentlerine ve batı ülkelerine göçe zorlanmasını bu minvalde değerlendirmek yanlış olmaz.

Gelelim ! Yavru vatan Kıbrıs’ta ve ana vatan Türkiye’de olan ürkütücü gelişmelere!..

Ana vatan Türkiye’nin ismi geçtiğinde yavru vatan Kıbrıs’ı göz ardı etmek olmaz..O nedenle Kıbrıs’ın önemini bilmek ve ülke bazında yapılacak kalkınma planlarına yavru vatan Kıbrıs’ı da ilave etmek gerekmektedir.. Fevzi MORAY 06 OCAK 2016

DEVAM EDECEKTİR…