MİNECİLER:
Kuyumcular Çarşısından muhakkak ki bir çok “Mine Ustası” gelip geçmiş ve ebede kadar da, inşallah gelip, geçecektir.
Ancak, tanıyabildiğim fazlaca “Mine Ustası” pek olmamıştır. Tanıyabildiğim yegane “Mine Ustası” alt satırlarda kayda geçtiğim namlı Usta olmuştur.
MİNECE VAHAN USTA: (? - ?)
Kuyumcular Çarşısı’nın en namlı minecisi olarak tanınmış ve kayıtlara öyle geçilmiştir ki, Vahan Usta’nın pek mahir bir San’atkar olduğunun belgesidir.

KALEMKÂR USTALARI
1-: TULUMBACIOĞULLARI: (? – 1923)

Gayet mahir birer san’atkâr olan Tulumbacıoğulları namı ile mâruf biraderlerin; biri diğerinden üstün eserlerinden bazıları; Top-Kapu Sarayı Müzesi’nin koleksiyonuna dâhil edilmiştir.
Hayatları boyunca bir çok san’at eseri meydana getirebilmiş olan bu büyük Ustalar; 1923 yılında ard arda vefat etmişlerdir.
PARSEĞ AYVAZYAN USTA: (? - ?)
2-: Kuyum Ustam ve Edebiyat Hocam merhum, Hagop Ayvazyan “Artist Agop”un küçük biraderi olan merhum, Parseğ Ayvazyan; gayet değerli ve yeri dolmaz Kalemkâr Ustalarındandı.
Kuyumcular bölümünde bulunan “Çarşı Karakolu”nun karşı sırasında küçük bir dükkânı vardı.
Karakol sırasındaki komşu dükkânlarından birisinin sahipleri, “Ermeni değillerdi” sudan bir meseleden dolayı münakaşa etmişler ve netice olarak Parseğ Usta’yı ortalayıp pek feci şekilde dövmüşlerdi.
Eski yaraları deşmemek için sebebini yazmıyorum ama, Parseğ Usta’yı kan revan içinde görenlerdenim, ağzındaki dişler dahi dökülmüştü...
Bu trajik hadiseden bir iki ay sonra “kara-sarılığa” tutularak vefat etmişti. Bu nasıl işti, Karakol Polisleri müdahale edememişler miydi?... Bu sualler hep cevapsız kalmıştır?..
Bildiğim tek şey, Çarşı Karakolu’nun da aracılığı ile durum örtbas edilmiş, zarar-ziyan ziyadesiyle karşılanmış vs.
Merhum Parseğ Usta, o yılların en popüler Gazetesi olan ve hemen her münevverin okumaktan zevk aldığı “Cumhuriyet” Gazetesini okurdu, okumak da değil, adeta tiryakisi idi. (1948-1949) Mezkûr Gazeteyi hemen her sabah ben alır, götürüp kendisine teslim ederdim. Sabah kahvesi ile mezkûr Gazeteyi okumak, onun başlıca zevklerindendi.
Ustam, küçük biraderi Parseğ Usta’yı çok severdi. Biraderi vefat ettikten sonra, adeta tamamen değişmiş ve Çarşı ve Çevresindeki “Külhani” geçinenleri ile adeta kıyasıya mücadele eder olmuştu ki ileriki sahifelerde bazı misallerini okuyacaksınız.
Yukarıda kayda geçtiğim bu trajik vak’adan dolayı, ne zaman Cumhuriyet Gazetesi görsem; merhum Parseğ Ustam aklıma gelir ki, adeta içim acır!...
ADNAN GÜRSOY USTA: (? - )
3-: Uzun boylu, kumral saçlı, beyaz tenli, alyanaklı yağız bir delikanlı olarak aklımda kalmış bulunan Adnan Usta’yı Ermeni asıllı Kuyum Ustaları’nın benimsemesi; onun ne derece iyi bir san’atkar olduğunun başlıca misâlidir.
Not: (Kuyum Çarşısı’nın ilk Müslüman Türk Kalemkâr Ustasıdır.)
MARDİK NİŞANYAN: (? - )
4-: Usta bir sanat’kar olarak tanınmıştır. Eli ağır olduğundan, aldığı işi geç teslim ettiği için, lakabı “Şimşek Mardik’e” çıkmıştır.
KALEMKAR YETVART USTA: (? - )
5-: Hayli kabiliyetli ve maharetli bir Usta olarak tanınmıştır. Kuyum Çarşısı’nın sevilen sanatkarlarındandır.

TAŞEVİCİLER
ARTAKİ USTA: (? - ?)

1-: En eski ve mahir “Taşevi Ustasıdır.” Şöhreti Osmanlı hudutlarını aşmış, “Orta-Doğu” ülkelerinden de sipariş alır ve böylece taşevi ihraç edermiş.
TAŞEVİCİ ŞAKE HANIM: (? - ?)
2-: Üsküdarlı olan Bayan Şake, hiç evlenmemiş, bir başka ifade ile san’atı ile nikâhlı genÇ bir hanımdı. Dükkânı, meşhur “Çuhacı Han”ın birinci katından Ayvazyan Usta’nın dükkânına yakın mesafede idi. 1948-1949’larda haylİ gençti: Mevzun bir vücudu, beyaz bir teni, şuh bir görünümü ile nice Kuyum Ustası’nın başını döndürmeye yetmekteydi. Ne var ki, hemen hiç birine yüz vermemiş ve aşık olduğu Ustam Artist Agop’tan başkasını gözü görmemekteydi. Ancak, Ustam iş münasebetleri dışında onunla ilgilenmemekteydi.
“Taşevicilik” mesleğinde gerçekten aranan zenaatkarlardandı. Kuyumcular Çarşısının bu şuh Bayan ustasını takriben 1992 veya 1993’lerde; Üsküdar’da eski Osmanlı ahşap evlerinin resimlerini çekerken görmüş ve onun yaşlı halinde de kendine has bir güzelliği olduğu şahit olmuştum ki, bir kaç yıl sonra da vefat etmişti. Hz.Allah’ın rahmeti üzerinden eksik olmasın. (Âmin!)

MÜCEVHERAT KUTUCULARI
1-: KUTUCU LEVON AĞA: (? - ?)

Mücevher Kutusu, hemen her kutucunun yapabileceği bir nesne değildir. Mücevher kutusunun ayrı bir özelliği vardır ve bu özelliği; mücevheri olduğundan daha güzel gösterebilmesidir. Bu özelliğe ulaşabilmek ise, Kutu Ustası’nın mesleğinde son derece mahir olması lazımdır.
İşte Kutucu Levon Ağa bu tür Ustalardandı. Onun imal ettiği kutuların; güzelliği, zarafeti, sağlamlığı daha sonraki ustaların ancak bazılarının kutularında görülebilmiştir, lâkin bir taklit olmaktan ileri gitmemiştir.
KUTUCU KEĞAM USTA: (? - ?)
2-: Usta Kutuculardan olarak tanınmış olmasına rağmen, hiçbir zaman Levon Ağa’nın kutularındaki zerafeti elde edememiştir.
MENTEŞECİ VAĞARŞAK MESROPYAN USTA: (? – 1981)
3-: İstanbul, Balat doğumlu olan “Menteşe Ustası” Vağarşak Mesropyan, Mücevher kutularına menteşe yapmakla tanınmıştır. Gayet zarif menteşelerle Mücevher kutularına ayrı bir zerafet vermekle tanınmış ve Kuyum Çarşısı’nın aranan kutu menteşecisi olarak ün yapmıştır.
Ne var ki, 1970’lerin anarşi ortamında olayların tesirinde kalmış, yoksa haraç yiyenlerden tehdit mi almış? Her ne ise öğrenilememiş ve her geçen gün biraz daha fesveseli bir hal alınca, arkadaşları doktor tedavisine başvurmuşlar lakin, hiçbir işe yaramamış ve bu değerli usta, dükkanını tamamen kapatarak Yeşilköy’deki evine çekilmiş ve evinde çalışmaya gayret etmiş ancak, kısa bir müddet sonra da vefat ederek, bütün dertlerinden adeta kurtulmuş denebilir: (1981).
KUTUCU ALBER KISAOHANYAN USTA: (? – 1983)
4- Yakın arkadaşım, ünlü sosyete Kuyum Ustası Ohan Ohanyan’ın Küçük biraderidir. (Korsan) lakabıyla anılır. Kutuculuk zenaatının sayılı ustalarından olabilecek kapasitede kutular imal etmekte ve mezkûr meslekte istikbal vadetmekte idi.
Ne var ki, zaman içinde Kuyum Kutuculuğundan usanmış ve mesleğini terk ederek, mücevher satıcılığını tercih etmiş, ve bu tercihi de ona kötü bir yarın hazırlamıştı.
Mücevhercilikte, karar kılınca Kuyum Çarşısının önemli bir sokağında küçük bir Dükkân açtı. Derken, Beyoğlu Taksim’de lüks bir otelin lobisinde açtığı gayet nefis bir Kuyum Mağazası ile sosyetenin üst düzey şahsiyetleriyle tanışabilme imkânı elde etti.
Böylece işini daha da ilerletmiş hayli kazanç sağlamıştı. Bir gözü sakat olduğu için arkadaşları tarafından (Korsan) lakabıyla anılan bu maceraperest şahıs, genç yaşta vefat etmiştir. Ağustos 1983 tarihinde vefat etmiştir.
Macera dolu hayatı romanlara malzeme olabilecek kadar dopdoludur.

ELMASTRAŞÇILAR
ELMASTRAŞ JİRAYR USTA: (? - ?)

1-: Merhum Jirayr Usta, iyi bir sanatkardı. Lâkin istikrarlı bir mesaisi yoktu. Kafasına esti mi, işi bırakır çeker giderdi. Ne çırağı, ne de kalfası yoktu. “Çuhacı Han”ın üst katında hayli geniş bir dükkânı vardı. Sözün kısası tek başına çalışan bir Ustaydı.
İstikrarlı bir mesaisi olmadığı için, Kuyum Çarşısı esnafı iş açısından sıkışmadıkça ona pek iş vermezdi.
“Devam edecek”