Türk olmak bir din gibi itikat temelli değildir, mensup olduğun soyun geçmişin günümüze uzantısıdır.Türk diye tanımlanan birey Türkiye sınırları içinde olmuş olabileceği gibi sınırsız sebeplerden birine tabi Dünyanın başka bir coğrafyasında da yaşamını devam ettirebilir. Mustafa Kemal Atatürk Türk’ lükle ilgili tartışmaları sonlandırmak, istiklal içinde topyekun istikbale bakabilmek maksatlı en net tanımı şöyle yapmıştır ;

Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran millete Türk denir.

Türklük bir etnisiteyi belirtmez,yedi bin yıllık geçmişi kayıtlı bir millettir.Yedi bin yıldan daha eskilere gitmek mümkün olsa da en tatmin edici ve kesin kaynaklardan dolayı yedi bin yıl diye belirginleştirilmiştir. Bireyin kendisini tanımlarken bahsettiği ; Türkmen,Pomak,Gürcü,Arnavut,Abhaza,Kürt,Çerkez,Zaza,Laz,Manav gibi isimlerle adlandırılmış, yazdıklarım ve çokları vardır.Türk’ lük ise tüm bu bileşenlerden bir araya gelmiş ortak yaşam gayesiyle birlikte yaşamış,hedef birliği,yaşam birliği,kültür birliği,tarih birliğine sahip,millet olmayı başarmış TÜRK’ lüktür.

TÜRK Diye kendisini tanımlayan başkaca bir tanım bulmayan bireylerin safkan diye tanımlanması ya da öncelikli,üst görünmesi saçmalıktan ibarettir.Bazı kişi ya da aileler tarihinde ki geçmişinde ki dayanaklarını kayıtlı soy tanımını kaybetmiş ulaşmayı başaramamışlardır. Çok istisnai kişiler haricin de büyükbabasının büyükbabasını, dedesinin dedesini, babaannesinin babaannesini, anneannesinin anneannesini dahi sadece isim olarak tanımayan, bilmeyen bir topluma sahibiz.Türk’üm diyen her kişinin de mutlak soyunun dayandığı bir aile ismi vardır.

Türk milleti tüm bileşenleri ile bütündür,kazanılan tüm savaşlar, kurtuluş mücadelesi,Türkiye cumhuriyetinin kurulması şu an Türkiye de yaşayan her insanın geçmişinde ki Ataları,soyu ile mümkün olmuştur. Savaş sırasın da çokça firarlar,mücadele dışın da kalma gayretin de olanlarda da yine her aile, soy tanımı yapmak mümkündür.

Günümüz şartların da gereksiz bir ikilem yaratma çabası birlik ve beraberliğimizi bozma uğraşından başka hiçbir mana içermez. Ülkemizde yaşayan seksen milyon ve tüm coğrafyalara yayılmış halimizle üçyüz milyon Türk, akıl,yürek,kültür birliği ile daha güzel ve verimli geleceğe yelken açmalıdır.

Her millet kendi içinde önemli ve değerli yaşanmışlıkları ve tarihi muhafaza eder. Milletlerin isim olarak üstünlükleri,ezicilikleri olmadığı gibi,alt kademe ya da öteki diye tanımlanabilecek bir millet de yoktur.Ortak doğrular,bilim ve sanat temelli,tüm insanların mutlu yaşamalarını hedef edinen bir yol vardır ki,tüm insanların ortak yolu ve hedefi olmalıdır.Hayvanları, ağaçları, bitkileri konuşmak gerekirken, dünyanın bugünü gibi beş, on asır sonrasına dahi oluşacak kötü kalıntıları yok etmeyi tartışmak gerekirken kimlik üzerinde ki gereksiz ve uzun tartışmalar kısırdöngüdür. Daha çok hükmetmek, daha fazla para edinmek,tek söz sahibi olmak isteyen birkaç bin insanın dünyayı kendi tiyatrosuna çevirme senaryosudur.