Diyelim ki vücudunuzda bir yara oluştu ve bunu tedavi ettirmek istiyorsunuz. İlerlemesini durdurmak ve iyileştirmek için de doktorların yolunu tutuyorsunuz. Ancak son teknolojilere rağmen tedavi için kullanılan ilaçlar deneme yanılma yoluyla uygulanıyor. Yani aslında size, tedavi için uygun ilaç aranıyor.. Peki size, artık yaranın fotoğrafını çekip gelişimini takip edebiliyorsunuz desem? Üstelik bu icadın sahibi bir Türk: Özgür Güler. Cihazın ismi de eKare! Cihaz başta ABD olmak üzere diğer ülkelerde; kronik ve diyabetik yaralar, bası yaraları, yanık yaraları ve ev tedavisi hastaları ile genel cerrahi, damar cerrahisi, yoğun bakım, plastik cerrahi gibi bir çok departmanda pre-post op olarak kullanılıyor. Türk mucit Özgür Güler Hoca ile başarısını konuştuğumuz röportajımızın satır başları…

Röportaj: Anıl Sural
Fotoğraf: Rona Doğan
Önce Vatan Gazetesi Washington DC

 

Öncelikle ABD hikayeniz nasıl başladı Özgür Hocam?

Avusturya’da doktora yaparken bir çok ülkede konferanslara katıldım. 2008 senesinde doktorama devam ederken scholar olarak Georgetown Üniversitesi’nde araştırmalarda bulundum. Görevim sırasında Washington DC’de bulunan Children’s National Health System Çocuk Hastanesi’ne Birleşik Arap Emirlikleri’nden 150 milyon dolarlık bağış yapıldı. Bana da iş teklifinde bulunuldu ve ABD’de hikayem böylelikle başlamış oldu. 2012 senesinden 2017’ye kadar burada çalıştım şimdi ise arkadaşımla birlikte eKare şirketimize başladık. Şu an 17 kişilik br ekip olduk.

Üç boyutlu kronik yara ölçümü icadınıza nasıl başladınız?

ABD’de 8 milyon insan kronik yara sahibi ve bu yaralar doğru tespit ve tedavi edilmezse ampütasyona kadar gidebiliyor. Şu anda dünyada yaralar hâlâ kağıt cetvel ile ölçülüyor. ABD’de bile bu kadar önemli ölçüm ve takip gereken yaralar amatör sistemle takip ediliyor. Bu alanı görüp nasıl bir sistem geliştirebiliriz diye düşündük. Projemizle ABD’nin bir çok eyaletinde, dünyada ise 56 ülkedeyiz.

Kronik yara takibini dijital ortamda yapıyoruz. Üç boyutlu bir kamera yardımıyla uygulanan tedavi yönteminin işe yarayıp yaramadığını çok daha ayrıntılı bir şekilde takip edebiliyoruz. Yara küçülüyorsa tedaviye devam ediliyor, yoksa sistemimizi kullanan doktorlar tedavi yöntemini değiştiriliyor. Çünkü her hastada aynı ilaç uygulayamıyorsunuz ve sonuç farklı olabiliyor.

Yaraların takibi konusunda ürününüz nasıl bir yol iziyor. Üründen bahsedebilir misiniz?

Günümüzde yara ölçüm, değerlendirme ve takip yöntemleri doktorlar tarafından manuel olarak ve gözlem yolu ile gerçekleştirildiğinden dolayı (cetvel ile en*boy=alan) yara tedavi yönetiminde yetersizlikleri de beraberinde getirmektedir. Halbuki kronik yaralar başta olmak üzere yara tedavi yönetiminde uzman doktorların tedavi rejimlerine yönelik kararlar almaları, yara ölçüm ve değerlendirmelerinin ilk safhasından itibaren isabetli ve başarılı olmalarına bağlıdır. Doğru tedavi rejim seçimine bağlı olarak hasta memnuniyetinin yanı sıra maliyet açısından da büyük farklar olmaktadır.

Ayrıca sadece alan hesaplaması yapıldığında yaranın iyileşme gösterdiği tam takip edilemezken, cihazın hacim ve doku sınıflandırıması ile yaranın iyileşmesi gözlemlenebilmektedir.
Kısaca çözüm ve teknolojilerimizi özetlemek gerekirse:

Kesin Ölçüm Yeteneği: Nerede olduğuna bakılmaksızın yara yönetiminde görev alan herkesin, yara ölçüm ve değerlendirme prosedürüne katkısında ön yargı, hata ve öznellik olmadan ortak standart bir dili çoklu ortamda kullanmasını sağlayan çoklu platformlar sunar. Böylece mevcut yara takip yöntemlerinde oluşabilen subjektif ölçüm hata oranı (%44) ve uzmanlar arası ölçüm farkı (%40) gibi tedaviyi doğrudan etkileyen etmenleri ortadan kaldırarak sağlıklı tedavi sürecine sağlam zemin hazırlar. Buna bağlı olaraktan kanıta dayalı tedavi yöntemlerinin ve büyük veri analizinin teşvikini sağlar.

Haritalama ve Eşsiz Doku Sınıflama Yeteneği: Mevcut yöntemlerde manuel olarak sadece en*boy=alan elde edilirken, eKare Inc. çözümleri ile sadece 2D alan hesaplaması ile kalınmayıp yaranın 3D hacim haritası da çıkartılarak tam hacim hesaplaması yapılmakta, ayrıca dünyada sadece eKare Inc’in sunabildiği doku sınıflandırması yeteneği ile tam yara tedavi takibatı gerçekleştirilebilmektedir. Cihazın alan ve hacim ölçüm başarı oranı %97 dir.

Kullanım Kolaylığı ve Mobilite: Kolay taşınabilirlik özelliği ile hastanın bulunuduğu
noktaya hizmet götürme (point of care) imkanı sağlanır. Böylece hastane içi ve dışı her noktaya hizmet götürebilme ve ev bakım hizmet servislerinde yara takipleri kolayca gerçekleştirilir.

Maliyet Tasarrufu: Yaranın doku ve boyutundaki değişikleri yakından takip ederek tedaviye karar veren uzmanların doğru kararı vermeleri ve etkisiz tedavileri etkili tedavilerden ayırmalarında anahtar rolü oynar. Böylece uygun tedavi yönteminin ilk evrelerde seçilmesine bağlı olarak tedavi maliyetlerini düşürür. (ABD) yıllık hasta başına 12.600 $ kadar tahmini maliyet tasarrufu sağlanabilmektedir. Doğru ve objektif yara boyut izleme, tedaviye yanıt vermeyen erken yaraları belirlemenize yardımcı olur. Yeni tedavi kararları buna göre yapılabilir. 

Zaman Tasarrufu: Yara takip yönetimindeki personelin ölçüm için harcadığı (avg. 5-15dk) zamanı minimize eder. Cihazın ölçüm hızı 8-20 saniyedir.

Telmedicine Özelliği: Veri yönetimini tek kaynaktan sağlayarak tedavi yönetimini kolaylaştırır ve terapinin optimize edilmesine olanak sağlar. Ek olarak yine platform üzerinden gerekli görülen hastalar için ev izleme ve telemedicine hizmetlerinin verilmesi opsiyonuna mümkünleştirir. Uzman Dr ların hastadan uzak lokasyonda olması durumunda, Iphone app hizmeti ile uzaktan tedavi süreci yönetimi imkanı verir.
Yüksek Teknoloji Desteği: Şirketin güvenli bulut sistemi teknolojileri (HIPAA) sayesinde yara ölçüm ve değerlendirme verilerinin sorunsuz bir şekilde haberleşmesini, paylaşımını, güvenli&hızlı erişimini ve iş birliği içinde çalışılmasını gerçekleştirecek ortak platformun oluşturulmasını sağlanır.
Dijital Veri Yönetimi: Sistemi sayesinde güvenli şekilde tek kaynak veri-tabanın da toplanan ve raporlanan veriler, uzmanların ve hastane yönetimin dönemlik/yıllık yara sonuç analizlerini net şekilde değerlendirmesine olanak sağlar. Tedavi başarı oranı, başarı/zaman oranı, iyileşme oranı, ürün kullanım oranı, spesifik hastalık sebepli başvuru oranı vs. Böylece yara verileri karmaşası çözüme kavuşturulur (telefonla çekilen resim, doldurulan yara formları vs). Raporlar ile desteklenebilir.
Ayrıca sadece alan hesaplaması yapıldığında yaranın iyileşme gösterdiği tam takip edilemezken, cihazın hacim ve doku sınıflandırıması ile yaranın iyileşmesi gözlemlenebilmektedir.

Avrupa’da büyüdünüz ve şu an ABD’de yaşıyorsunuz. Bilim olarak nasıl farklar var?
ABD’deki üniversiteler çok pahalı. Öğrenciler müşteri sınıfındalar. Sadece paranızın olması Harvard, MIT gibi kaliteli okullar için yetmiyor. Bilgi ve becerilerinizin de iyi bir düzeyde olması gerekiyor.
ABD’de yelpaze çok geniş; çok iyi üniversiteler de var, çok kötüler de ama bu olay Türkiye’deki gibi coğrafyaya bağlı bir durum değil. Örneğin çok iyi üniversiteler bulunan Washington D.C.’de kötü üniversiteler de sayabilirim sizlere.
ABD’deki üniversiteler bilimi çok yakından takip ediyor ve araştırma merkezleri aynı zamanda uygulama merkezleri olarak faaliyet gösteriyorlar. Sokaktaki vatandaş bile üniversitede ya da araştırma merkezinde yapılmış sonuçlara göre diye konuşuyorlar.

ABD’de bilim ilkokuldan mı başlıyor?
Evet, Anıl Bey söylediğiniz gibi… ABD’de ilkokullarında bile yaratıcılık ve araştırma ön plana çıkıyor. Öğretmen öğrenciye ders verirken şunu böyle yaz ve gel demiyor, araştırma yap ve öyle gel diyor. Bunun yanı sıra araştırma yaptıkları konuları diğer insanlara nasıl anlatacaklarını öğretiyorlar.

Avrupa’da öğretmen ders veriyor çalış ve gel diyor, sonucunda ise not veriyor; sınav merkezli yani. Avusturya’da bir gramer hatası, virgül hatası dahi not kırmak için bir neden olabiliyor ve yazdığınız kaliteli bir içerik için kötü bir not alabiliyorsunuz. ABD’de ise virgül hatasından çok içeriğe ve yaratıcılığa bakılıyor.

Oğlum şu an bir ortaokul öğrencisi. Senede 15 saat bir kamu kuruluşunda gönüllü çalışması gerekiyor, o hayatı da görsün diye. Gönüllülük olayı çok önemli. Üniversiteye girerken bunlara çok dikkat ediyorlar. Kabul ederken gönüllü olarak çalışması ve dans kursuna gitmesi bile rakiplerinin önüne geçirebiliyor.

Türkiye’de hiç yaşamadınız. İleride yaşamayı düşünüyor musunuz Özgür Hocam?

Doğrusu Türkiye’den ne kadar kilometre olarak uzaklaştıysam, Türkiye’ye o kadar yakınlaştım diyebilirim. Burada elçiliğin neredeyse her iki ayda düzenlediği faaliyetlere katılıyorum, aktif bir ortam var. Türkiye’den akademisyenlerle de beraber çalışıyorum. Burada biraz daha kendimi geliştirip daha sonra Türkiye’ye gitmek planlarımın arasında.

Angel investment yani melek yatırımcı ile başladınız bize melek yatırımdan ve sizin projeniz nasıl başladı bahsedebilir misiniz?
Kesinlikle. Amerika’da özellikle de iyi fikirlere sahip gençlere yönelik teşvikler çok gelişmiş. ABD’deki yatırım alt yapısına bazı örnekler vermek gerekirse:

Angel denilen yatırımcılar. Bunlar profesyonel anlamda yatırımcılar değil. Herhangi bir şahıs herhangi bir fikrine inanıyorsa, bu fikre belirli bir miktar sermaye yatırıyor ve buna karşılık şirketin belirli bir kısmına ortak oluyor. Angel yatırımları normalde 500.000 $ ve altında oluyor.

Türkiye’de yaşayan gençlere ve bilim ile uğraşan insanlara neler söylemek istersiniz?
Bizler büyük bir medeniyetin torunlarıyız, bu nedenle de büyük projelere imza atmak zorundayız. Norman Vincent Peale çok güzel söylemiş: ‘Ayı hedef al, ıskalarsan bile yıldızların arasında olursun.’ Kendimizi geliştirmek zorundayız ve hayallerimizin peşinden koşmamız gerekiyor, sürekli koşmalıyız.

Özgür Güler kimdir?
Özgür Güler, Ordulu bir işçi ailesinin çocuğu olarak 1979 senesinde Avusturya’nın Tirol eyaletine bağlı Brixlegg’te dünyaya geldi. İlköğrenimi Jenbach ve Brixlegg’te tamamladı. Jenbach’ta bulunan lise dengi meslek yüksek okulu olan HTL‘in makine ve endüstri mühendisliği üzerine eğitim veren bölümünden (Wirtschaftsingenieurwesen) 2001 senesinde mezun oldu. Aynı sene Innsbruck Üniversitesi’nde açılan Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’ne kayıt yaptırarak yüksek öğrenimine başladı. Bilgisayar destekli cerrahi ve robotik üzerine doktora derecesi aldı. 2012 senesinden bu yana ABD’de yaşıyor. Girişimci bir arkadaşıyla beraber kurduğu şirkette üç boyutlu kronik yara ölçümü ve takip sistemleri üzerine çalışmalarına devam ediyor.