“TÜRK HALKLARI ve AMERİKAN YERLİLERİ KÜLTÜR KÖPRÜSÜ”

İstanbul Maltepe Belediyesi İstanbul Maltepe'de düzenlenen “Türk Halkları ve Amerikan Yerlileri Kültür Köprüsü” konulu uluslararası çalıştayda konuşan Kazakistan Turan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rakhman Alshanov, "Yaşanan üç göç dalgasının sonucunda Sibirya’dan Kızılderili halklarının ataları Amerika kıtasına geçti” dedi

Abone Ol

TÜRKLER ve KIZILDERİLİLER

Maltepe Belediyesi ve Turan Üniversitesi iş birliğiyle, Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde düzenlenen "Türk Halkları ve Amerikan Yerlileri Kültür Köprüsü" isimli uluslararası çalıştay, büyük ilgi gördü.

Uluslararası çalıştaya, Kazakistan Cumhuriyeti Fahri Devlet Adamı Prof. Dr. Adil Akhmet, Turan Üniversitesi Rektörü, Kazakistan Cumhuriyeti Yüksek Öğretim Kurumları Birliği Başkanı Prof. Dr. Rakhman Alshanov, Felsefe, Siyaset Bilimi ve Din Araştırmaları Enstitüsü Genel Müdürü Prof. Dr. Serik Seidumanov, Ege Üniversitesi, Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü, Türk Halk Bilimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Pınar Fedakar, Hacettepe Üniversitesi, Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meldan Tanrısal, sosyolog, Şaman araştırmacısı, Sibirya yerlisi Dr. Timur Davletov, antropolog, Crow Canyon Arkeoloji Merkezi Kültür Uzmanı, Zuni Pueblo Kavimi'nden Dan Simplicio, Amerika Türk Koalisyonu Eski Başkanı Lincoln McCurdy, Creative Emergence LLC Kurucu Direktörü, Navaho Kavimi'nden Chad Pfeiffer, Kaybolan ve Katledilen Kızılderili Yerli Halklar Görev Takımı Üyesi Jana Pfeiffer, Amerika Türk Koalisyonu Eski Başkanı Lincoln McCurdy katıldı.

Prof. Dr. ALSHNOV: "ALTAYLARDAN LATİN MERİKA’YA "

Kazakistan Cumhuriyeti Fahri Devlet Adamı Prof. Dr. Adil Akhmet'in moderatörlüğünde "Türk Halkları ve Amerikan Yerlilerinin Manevi Gelenekleri" konulu ilk oturum gerçekleştirildi. Oturuma konuşmacı olarak katılan Turan Üniversitesi Rektörü, Kazakistan Cumhuriyeti Yüksek Öğretim Kurumları Birliği Başkanı Prof. Dr. Rakhman Alshanov, Altay bölgesinden Amerika'ya halkların nasıl ulaştıklarına ilişkin "Altaylar'dan Latin Amerika'ya" konulu sunumunda çok önemli bilgiler verdi.

11 bin yıl öncesinde büyük bir ısı değişimiyle Sibirya'da ve Alaska'da akan nehirlerin hepsinin kuruyarak yok olduğunu belirten Alshanov, "Alaska ve Sibirya arasındaki Bering Boğazı’nda bir zamanlar toprak kütlesi vardı. Türk haritacı Hacı Ahmed'in 1559 yılında derlediği haritasında bu toprak parçası net olarak gözükmektedir.

 Yaşanan üç göç dalgasının sonucunda, Sibirya'dan, Kızılderili halklarının ataları buradan Amerika kıtasına geçtiler. İlk dalganın torunları modern Kızılderililer, ikincisi (muhtemelen) Na-Dene halkları /Apaçiler, Atabaskanlar, Navaholar, Tilingitler), üçüncüsü ve sonrasında Eskimolar ve Aleutlar olmuştur.

Yapılan genetik araştırmalar, haplogruplardaki farklılığığa, Amerika kıtasına yönelik yaşanan göçlerdeki kopmalara rağmen, tekdil olarak Altayca (Türkçe) konuştuklarını göstermektedir.

Bu durum, 20-11 bin yıl arasında Türk dillerini konuşanların Çin’in kuzeyindeki Altaylardan yola çıkıp Bering Boğazı’nı geçerek, Amerika’nın 87 Kızılderili halkına [Siyu (Dakota), Na-Dene (Navaho), Keçuva, Maya, Lakota, Mapuçe, Komançi, Aymara vb.] ulaştıklarını iddia etmek için uygun zemin sağlamaktadır” dedi.

Prof. Dr. SEİDUMANOV: “GENETİK ARAŞTIRMALAR  SAYAN DAĞLARI’NDA YAŞAYAN HALKLARIN KIZZILDERİLİLERE ÇOK YAKIN OLDUĞUNU GÖSTERDİ”

Kazakistan Felsefe, Siyaset Bilimi ve Din Araştırmaları Enstitüsü Genel Müdürü Prof. Dr. Serik Seidumanov, "Tengriciliğin Manevi Değerleri ve Kızılderili Gelenekleri" konulu sunumununda, Kızılderili halkları ile Sibirya Altay halkları arasında geleneklerdeki yakınlığa dikkat çekerek, özetle şunları söyledi:  

"Türklerle Kızılderililerin akrabalığı konusunda spekülasyondan öteye gidemeyenlerin aksine, genetik bilimciler tarafından somut bir katkı sağlanmıştır. Orta Asya’nın gen alanında yapılan bir araştırma, Sayan Dağlarında yaşayan halkların  Kızılderililere en yakın halk olduğunu göstermiştir.

Bu teoriye göre, kuzey ve güney Amerika kadim halklarının Orta Asya’dan, şimdiki Bering Boğazı topraklarından geçerek, bu bölgelerde yeni bir kültürün ortaya çıkmasına neden oldu. Biliminsanları, Asya halklarının 12-30 bin yıl önce yaşanan Buzul Çağı’nda, buzlu Bering Boğazından kuzey Amerika’ya yerleştiklerini öne sürüyorlar.

Novosibirsk’li (Rusya) gen bilimciler, ABD, Brezilya ve Avustralya’daki meslektaşlarıyla birlikte yaptıkları Proto-Türklerin ve Proto-Amerikalıların, Truvalıların %70’inin ve Amerika kızılderililerin %97’sinin genomlarının da dahil olduğu dört ortak anadan geldiklerini saptamıştır. (Y)kromozomunu değişkenliği konusunda yapılan bir çalışma, Amerikalı Asyalı atalarının göçünün başladığı Sayan Dağları ve Kuzey Moğolistan da dahil olmak üzere, Baykal’ın geniş bir bölgesini ortaya çıkardı. Muhtemelen 40 bin yıl önce Altay-Sayan bölgesinde bir Proto-Türk Amerikalı kabilesi oluştu. Genetikçiler, Proto-Kızılderililerin modern Türk atalarından ayrılma sürecinin 25bin önce sona erdiği sonucuna vardılar.”

Doç. Dr. FEDAKAR: “TÜRK BOYLARI ARASINDAKİ KÜLTÜREL BENZERLİKLER ŞAMANİZMDEN KAYNAKLANIYOR”

Ege Üniversitesi, Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü, Türk Halk Bilimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Pınar Fedakar ise "Amerikan Yerlileri ve Karakalpak Türklerinin Efsanelerinde Hayvan Sembolizmi ve Ortak Dünya Görüşünün Yansımaları" başlıklı sunum gerçekleştirdi. Fedakar, iki Türk boyu kültürleri arasındaki benzerliklerin Şamanizm'den kaynaklandığına değinerek, "Bu benzerliğin Buzul çağında Asya'dan Amerika'ya giden ortak atalar ile açıklanması kanısındayım. Kültürel birliğin soy birliğiyle açıklanması kanısındayım. Ortak bir ya da birden fazla ataya sahip olmasıyla açıklanabileceği düşüncesindeyim" diyerek, sözlerini tamamladı.

Prof. Dr. AKHMET: “ANTİK MAYA İLE TÜRK DİLİ ARASINDA İLGİNÇ BENZERLİKLER VAR”

Hacettepe Üniversitesi, Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meldan Tanrısal moderatörlüğünde gerçekleştirilen "Türk Halkları ve Amerikan Yerlilerindeki Dil ve Din Benzerlikleri" konulu ikinci oturumdaysa Kazakistan Cumhuriyeti Fahri Devlet Adamı Prof. Dr. Adil Akhmet, "Amerikan Yerlilerinin Etnik Dil Kökeni" konusunda ilginç örnekler vererek çok ilgi çeken bir sunum gerçekleştirdi.

Prof. Dr. Akhmet, Aztek, Maya ve Keçuva dilleri ile Türk dilinin yakınlığı üzerine örneklerini sunarak,"Yukatan yarımadasındaki tabletler Asya’dakilerle benzer içerikler barındırmakta. Antik Maya ile Türk dili arasında genetik benzerlik iddialarını doğrular nitelikte örnekler buluyoruz" dedi.

DR. TİMUR DEVLETOV: “TÜRKLERLE AMERİKAN YERLİLERİNİN ATA DİNİ ŞAMANİZM”

Çalıştaya, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı TÜRKSOY’u temsilen katılan osyolog, Şaman araştırmacısı, Sibirya yerlisi Dr. Timur Davletov, "Türklerle Amerikan Yerlilerinin Ata Dini Şamanizm" konulu konuşmasında Asya ve Amerika kıtaları halklarının dini inanış benzerliklerini anlattı.  

Antropolog, Crow Canyon Arkeoloji Merkezi Kültür Uzmanı, Zuni Pueblo Kavimi'nden Dan Simplicio, "Amerikan Yerlileri Hakkında Bildiklerimiz ve Bilmediklerimiz" üzerine konuştu.

CHAD PFEİFFER: “ANNEMİN BABASI OK KABİLESİNDENDİ”

Üçüncü ve son oturumdaysa Amerika Türk Koalisyonu Eski Başkanı Lincoln McCurdy moderatörlüğünde "Amerikan Yerlileri ile ilgili Çağdaş Araştırmalar, Sorunlar ve Türk Halkları ile İşbirliği Perspektifleri" konulu oturum gerçekleştirildi. Oturumda konuşan Creative Emergence LLC Kurucu Direktörü, Navaho Kavimi'nden Chad Pfeiffer, "Deneysel Bilgi olarak Tanımanın Kültürel Açıdan Entegrasyonu" konulu bir sunum yaptı.

Pfeiffer, "Dedem Alman idi, annemin babası Büyük Ok kabilesindendi. Bizler kendi kültürümüz, topluluğumuz, temsil ettiğimiz kişiler olarak bizlere komşuluk yapan diğer kavimlerle ilgili birlikte yakın ilişkilerde yaşıyoruz. New Mexico, Arizona'da bulunan kavimlerle ilişki içerisindeyiz. Şarkılar ve ritüellerle birbirimizi tamamlayan kültürün parçalarıyız. Bizi biz yapan hikayeler aracılığıyla nesilden nesle aktarılan bir kültürü aktarıyorum. Serenomi birçok kamış birbirine bağlanan iskelet gibi bunlar. Biz de bunu oluşturuyoruz. Biz kozmoloji olarak güneyde yaşayan bir kabilenin insanlarıyız. Kara, mavi, sarı dünya var. Parlayan, ışıldayan dünya var" dedi.

JANA PFEİFFER: "YAŞADIĞIM YERDE 219 BİN YERLİ VAR"

Kaybolan ve Katledilen Kızılderili Yerli Halklar Görev Takımı Üyesi Jana Pfeiffer ise "Kızılderili Kadınları Etkileyen Tarihsel ve Güncel Sorunlar" başlıklı sunumunda, şunları kaydetti:

"Yaşadığım New Mexico'da 22 kabile var. Toplamda 567 bin kabile var. New Mexico'da 219 binden fazla Amerikan yerlisi var. Toplam nüfusun yüzde 10.3'ü. İstatistik olarak Amerikan kadınlar neden şiddete maruz kalıyor? Yüzde 96'sı yerli olmayan kişilerden kaynaklı. Ortak bir tehdit var. Pek çok yerli kadın, yerli olmayan faillerin yönelttiği şiddete maruz kalıyor. Fiziksel şiddet yakın partner tarafından oluyor. Kayıp ve öldürülmüş olan kadınlarla ilgili Meksika 78. Sırada. Burada sağlıklı bilgi söz konusu değil. Bu veriler, Alaska yerli halklarındaki kabileleri kapsamıyor. Yerel halkın yüzde 70'si kırsalda yaşıyor. Kızılderili sağlık verilerine bakınca yeterince temsiliyet olmadığını, öldürülmüş kişilerin yeterince temsil edilmediğini gösteriyor. Ev içi şiddet ve şehir ortamındaki şiddet eylemleri sık karşılaşılan şiddetler."

Hacettepe Üniversitesi, Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof Dr. Meldan Tanrısal da "Kızılderili Kadınlar Hakkında Yanlış Kanılar ve Gerçekler" ile Amerika Türk Koalisyonu Eski Başkanı Lincoln McCurdy, "Türkiye, Türk Halkları ve Amerikan Yerlileri arasında Onursal Temsilciler Atanması Yoluyla Köprü Kurulması" konularında fikirlerini belirttiler. Tanrısal, Kızılderili kadınlar hakkında hayal gücüne dayanan bir takım yargılar sunulduğunu tarihsel süreçteki örnekleriyle paylaştı.

KAPANIŞTA BİRLİK MESAJI

Sempozyumun kapanış konuşmasını yapan Turan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rakhman Alshanov, "Bugün 200 milyonu aşkın Türk dünyasına uzaktan gelen akrabalarımızda katıldı. Gündemi daha detaylı şekilde araştırıp sizlerin karşısına çıkacağız. Bağlantılarımızı güçlendirmeye şimdiden hazırız. Herkese sağlık, huzur ve barış diliyoruz. Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç'a katkılarından dolayı teşekkür ediyoruz" dedi.

ALİ KILIÇ: “TÜRK DÜNYASI BİRLİĞİ KURULACAK”

Maltepe Belediyesi ve Turan Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen ve Yaşar Kemal Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen “Türk Halkları ve Amerikan Yerlileri Kültür Köprüsü” konulu uluslararası çalıştay büyük ilgiyle izlendi.

 Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, Kazak bilim otoritelerinin yanı sıra, ilk kez bazı Amerikan yerlilerinin de katıldığı çalıştayın kapanışında yaptığı konuşmada, tarihi bir güne tanıklık ettiklerini ifade ederek özetle şöyle dedi:

 "Amerika'daki akrabalarımızı, Asya'daki akrabalarımızı kadim şehir, imparatorlukların başkenti İstanbul'un göz bebeği Maltepe'de buluşturmanın onur ve gururunu yaşadık. Aynı dili konuşmasak bile birçok kuruluş, akademisyen, yıllarını bu davaya adayanlar biliyor ki er ya da geç alfabede, dilde Türk Dünyası birliği sağlanacak. Bizden sonraki kuşaklar birbirini anlayacak diye düşünüyorum.

Hassas bir konuyu ele aldık. Bu yolda barış, kardeşlik ve yeni dostluk köprülerinin kurulması için çaba gösteriyoruz. Bugün burada tohumlar ektik. Yeşermesi için hepimizin desteğine ihtiyacımız var. Amacımız birbirinden, özünden koparılan, sınırlar çizilen, üç kıtaya yayılan Türk Dünyası’nı yeniden birlik ve bütünlük içinde ortaya koyabilmektir.”