Bir ülkenin en önemli Bayramı Hükümetin kutlamalara yasak getirmesiyle zehir oldu. Ne mantığını anlamak mümkün, ne geçerliliğini. Her işte örnek gösterilen özgürlükler ülkesi(!) ABD’de onların milli bayramı olan 04 Temmuz kutlamalarını halka yasaklasan ne olur acaba???
Millet adına yetki almış olan hükümet milletçe gururumuz olan Cumhuriyet Bayramını halkın serbestçe kutlamasına yasak getirmesi, başta Ankara Valisi Alattin YÜKSEL olmak üzere Sn. Valilerimizin de bu yasağı pek bir gönülden sahiplenmesi çok üzücü oldu. Halbuki Cumhuriyet Bayramı kutlamaları yeniden düzenlenirken “Devlet değil halk kutlayacak” gerekçesinin arkasına saklanmışlardı. Ne oldu da şimdi halk Milli Bayramda Türk Bayrağı taşıyor diye polisten tekme yiyor? Yetmezmiş gibi Ankara polisi, Cumhuriyet Bayramını kutlayanlara gazla, copla saldırtıldı.
İş bu kadarla da kalmadı; Amasya Valisi Celil Öz, Halkla ilişkiler Müdürünün kardeşinin işlettiği pastanede Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunu verme kararı son derece ciddiyetten uzak bir davranış olarak tarihe geçti. Bence bu kadar masrafa gerek yoktu, mahalle kahvehanesinde de resepsiyon verebilirdi !!!
Türkiye’nin dört bir yanında polisler Cumhuriyetimizin kurucusu, eşsiz kahraman ve büyük önder ATATÜRK anıtlarına çelenk bırakmak istiyenlere engel oldu. Aferim onlara, Cumhuriyetin polisi olmak yerine sahibinin sesini dinlemekle büyük iş yaptıklarınımı zannediyorlar acaba?
Dahası da var, Ankara Valiliğinin kutlama yasağından sonra 81 ilde Emniyet Müdürlükleri yasağı sürdüren adımlar atmakta gecikmediler. Ankara’daki kutlamalara destek olan 34 sivil toplum kuruluşunun bazı şubelerine baskın yapan polis Ankara’ya gitmemeleri yönünde tebligat imzalatmaya çalıştı.
Kurumların/kuruluşların imajları, toplumca algılanış şekilleriyle, bireylerin o kurumu nasıl gördükleri veya görmek istedikleriyle, düşünce altyapılarında oluşan birikimlerle, birçok ve birbirinden bağımsız/bağımlı etkenlerle oluşur. Hiçbir etmen bir örgütün imajının oluşumunda tek başına yeterli veya etkili değildir. Bunun yanında kurumların yönetenleri ve üyeleri kurum imajına gölge düşürecek davranışlardan kaçınmalıdırlar. Halkın inanç ve değerleriyle ters düşürecek tutum ve davranışların açtığı kalıcı yara uzun yıllar hafızalardan silinmiyecektir. Neticede polis hepimiz polisi olduğu için haklının ve halkın yanında, hainin, teröristin, hırsızın, uğursuzun, dolandırıcının, sapığın, katilin, caninin, mafyacının vs her türlü suçlunun karşısında görmek istiyoruz.
Fatih ALTAYLI’nın köşesinde yazdıkları konuya ışık tutarken herkesi bir kez daha düşünmeye iten çok yerinde bir tesbit olacak. Aynen aktarıyorum; “Burası Öcalan’ın posterlerini taşıyarak yürümenin serbest, Cumhuriyet pankartları, Atatürk resimleri taşıyarak yürümenin yasak olduğu bir ülke. Cumhuriyet Bayramı’nı da bize çok gördünüz, kutlatmadınız ya! Alacağınız olsun...”
Türk ulusunun var olma ve bu topraklara sahip olma mücadelesinin önemli bir temel taşı olan Cumhuriyetimizin sonsuza kadar yaşaması dileğiyle 89. uncu Yılını kutluyor, bize bunu armağan eden Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK başta olmak üzere bu yolda emek verenleri saygı ve rahmetle yadediyorum.