Kendisini maalesef gecikmiş olarak yaklaşık 15 sene önce tanıma fırsatı bulmuş ve çok sevmiştim. Aramızda ilk andan itibaren oluşan gönül bağı artarak vefatına kadar devam etti. Evrende bıraktığı boşluğun kolay kolay doldurulamıyacağını zannediyorum. Son derece özverili, mücadeleci, inançlı kişiliği ile bu davaya ömrü boyunca hizmet etmişti.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus SÖYLET, İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, Birçok bakan, milletvekili, eski bakan ve eski milletvekili; Sanatçılarımızdan Bozkurt İlham Gencer, Orhan Gencebay, Esat Kabaklı, Serdar Gökhan, Sezen Cumhur Önal ve Fatih Camisi bahçesini tıklım tıklım dolduran sivil toplum örgütü liderleri, öğretim üyeleri, öğrenciler ve gençlerin yanında geniş bir halk topluluğu katılımıyla binlerce insanın Hocaya karşı son görevlerini yapmak üzere Fatih Camisi avlusunda yarattığı izdiham onun yaşarken bıraktığı izin ne kadar derin olduğunun göstergesiydi.
Yurt dışından; Makedonya Türk Milletvekili Erdoğan SARAÇ, Kırım Türkleri Lideri, Kırım Millî Meclis Başkanı Mustafa Abdulcemil KIRIMOĞLU, Azerbaycan Milletvekili Şair Sabir RÜSTEMHANLI, Azerbaycan Bakü Türk Dünyası İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Eyyüp AKTEPE, Kazakistan-Çimkent Miras Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bolat MİRZALİYEV, Kırgızistan-Celalabad İktisat ve Girişimcilik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kantörö Şaripoviç TOKTAMAMATOV, Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi Yüksek Lisans Enstitüsü Müdürü Hasan İSRAFİLOV gibi isimler de son yolculuğunda Hocamızı yalnız bırakmadılar.
Gerçek bir ATATÜRK Milliyetçisiydi. Çalışmalarında kuru bir hamaset değil, aklın ve bilimin ışığında, tutarlı mantıklı bir yol seçmişti. Hiçbir zaman kafatasçı ve ötekileştirici olmamış, aksine kucaklayıcı ve birleştirici olmuştur.
Türk dilinin öğretilmesi ve yaygınlaştırılması, Türklerin hür yaşamaları ve dünyadaki bütün Türkler arasında işbirliği sağlanması için büyük emek vermekteydi. Türk Dünyası Kültür Merkezleri, Türk Dünyası Liseleri ve Türk Dünyası Yüksek Öğrenim Kurumları gibi önemli eğitim kurumları oluşturmuş ve zorluklarla da olsa bunları yaşatmaktaydı. Türk dünyasının bugünkü sömürülen, soyulan, horlanan ve fakir bırakılmış olan toplumlar olmasının sebebini kasıtlı bölünme ve parçalamalarda aramış, onları tekrar birleştirecek bir tek alfabenin, bir tek yazı dilinin yaratılmasını en büyük ihtiyaç kabul etmiş ve bu ihtiyacı bütün gücüyle karşılamaya yönelmiştir. Bu seçimin ve pedagoji kanunlarının zaruri bir sonucu olarak eğitim dilini kayıtsız şartsız Türkçe yapmış ve Türkçe’yi mümkün olduğu kadar yaygınlaştırabilmek, müşterek bir dil haline getirebilmek için imkanlarını en verimli şekilde kullanmaya yönelmiştir.
1980 yılında Kurduğu Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı gerçekleştirdiği pek çok İLK’in yanında, her biri 500 sayfalık 92 cilt Türk Dünyası Araştırmaları ve 46 ciltlik Türk Dünyası Tarih Kültür Dergisi külliyatına sahiptir. Ayrıca 300’den fazla temel şaheser kitap ve Türk Musikisi notaları neşretmiştir. YÖK tarafından muadelet verilmiş, yüksek öğretim kurumlarında ve liselerde parasız, Türkiye’ye denk ve Türkiye Türkçesi ile eğitim verdiği 4500 öğrenci, parasız Türkçe öğrettiği 2000 öğrenci bulunmaktadır. Her yıl düzenlediği Türk Dünyası çocuk şölenleri başlı başına bir olaydır.
Dünyaya hakim olmak isteyen sanayileşmiş devletler, azgelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin kaynaklarını, kendi çıkarları için kullanabilmeyi amaçlamaktadırlar. Küresel sermayeyle desteklenen Sivil Örümcek Ağlarının, CIA ve Sorosçularla bağlantılı uzantılarının heryerde karşımıza çıktığı, Türküm demenin neredeyse suç gibi algılandığı günümüzde Turan Hoca çok önemli bir görev yapmaktaydı. Onu küresel güçlerin dünya egemenliği projelerine karşı bir panzehir olarak nitelemek te mümkündür. Açtığı yolda yürümek ve geride bıraktığı boşluğu doldurmak için herkese görev düşmektedir.
Son derece bilgili, içten ve samimi, mütevazi, insanoğlu insan, kendisi için söylendiği gibi gerçek bir aksakaldı. 24 Kasım 2012 Cumartesi günü ebedi istirahatgahına defnedilmiştir. Ailesinin, yakınlarının ve hepimizin başı sağolsun, yattığı yer nurla dolsun, Allah rahmet eylesin.