Sn.Meral AKŞENER’in  parti kuracağının açıklanmasıyla topluma büyük bir heyecan geldi.  Her yerde bu konuşuluyor. “İstanbul’dan kalkan tren, kalktığı andan itibaren Ankara’ya daha yakındır” teorisinde olduğu gibi, raylara alçakça bir sabotaj yapılmadıkça da bu tren artık ANKARA’ya daha yakındır.

Yeni partinin ana felsefesi, "Türkiye partisi olacağız. Ne sağ, ne sol, ne merkez sağ ne de merkez sol diye bir siyasi sloganımız yok. Tek bir siyasi sloganımız var o da, 80 milyonu kucaklayacak Türkiye'nin partisi olmaktır" şeklinde ifade ediliyor. Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti için hayırlı olur inşallah...

Ayrım gözetmeksizin herkesi kucaklayan, toplumu kutuplaştırmayan, ayrıştırmayan, kimseyi ötekileştirmeyen, aşağılamayan, kavga etmeyen, kin peşinde koşmayan, hoşgörülü, fikir özgürlüğüne, demokrasiye, hukuk ve insan haklarına saygılı siyaset anlayışıyla, tünelin sonundaki ışık gibi göründüğünü söylemek te mümkündür... Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ilke ve inkılapları doğrultusunda demokratik parlamenter rejimi güçlü hale getirmek amacıyla, kadın erkek, genç yaşlı farkı olmadan, etnik köken, mezhep, din ayırt edilmeksizin Türk Milletinin kucaklanacağını ifade ediyorlar.

Terör, işsizlik, yoksulluk, demokrasi, fikir ve basın özgürlüğü, adalet, yargı bağımsızlığı, eşitlik, gibi ulvi değerlerde yaşanan sıkıntıların yanında, eğitimde kalite ve seviye düşüklüğü, okulların imamlaştırılması, din istismarı, yolsuzlukla mücadele,  Atatürk ilke ve devrimleriyle Cumhuriyetin kurucu değerlerine karşı olumsuz tutumlar, andımızın yasaklanması, resmi dairelerden TC ibaresinin kaldırılması, mili bayramlarımızın kutlanmaması, Ege’de adalarımızın işgali, neredeyse hiç dostumuzun kalmaması  vs. gibi konularda hissedilen rahatsızlık nedeniyle, insanımız bir umut arayışı içindeydi.

Sosyal medyada paylaşılan bir yazıda; “öyle bir ülke olduk ki; Allah diyenden cüzdanımızı, namus diyenden; pantalonumuzu, Ahlak diyenden; çocuklarımızı korumak zorunda kaldık” diyordu!!!

Önceki yazımda da belirttiğim gibi, Türkiye zor bir süreçten geçiyor. Güneyimizde IŞİD’e karşı operasyon bahanesiyle ABD’nin donatıp, eğittiği  PYD/YPG  ordusu, giderek bizim için tehdit haline gelmekte. AB ile gerginlik had safhada, ipler kopma noktasında. Herkesle kavgalıyız... Önceki yıllarda AB’ye giriyoruz diye havai fişekler atılırken, gele gele binbir entirkanın hüküm sürdüğü ve vekalet savaşlarıyla kan denizine dönmüş olan Ortadoğunun bataklığına geldik. Şamda namaza niyet ettik, Süleyman Şah’ın türbesini gece yarısı kaçırarak kurtardık.

Bu nedenle yeni  parti umudu bile insanları mutlu etti.

Yaz boyunca yoğunluk kazanan dost sohbetlerinin ortak konusu Sn.Meral AKŞENER’in, ağırlıklı olarak kadın ve gençlerden oluşacak partisiydi. Referandum sürecindeki çalışmalar sıarasında durum zaten kendini belli etmişti...

Hanımefendiyle beraber  olduğumuz çeşitli ortamlada kendisine karşı vatandaşın olağanüstü sevgiyle yüklü ilgisine ve destek vaatllerine bizzat şahit oluyorduk. Örneğin bir düğünde davetlilerin neredeyse tamamının kendisiyle fotoğraf çektirmek için kuyruğa girdiğine, bir tiyatroda seyircilerin, oyunun akışını aksatacak derecede gruplar halinde yanına gelerek sevgi ve desteklerini ifade ettiğine hep tanıklık ettik... Medyanın duymazdan, görmezden gelmesine rağmen halk sevgi, ilgi ve dualarını esirgemiyordu.  Kim ne derse desin müthiş bir Meral AKŞENER rüzgarı esiyor...

Henüz partini ismi, amblemi ve kurucuların kimler olduğu açıklanmadığı için vitrini göremedik. Her şey Sn.Meral AKŞENER’in karizması ile başta bayanlar olmak üzere halkın sevgisine endeksli yürüyor... Ama heyecan çok büyük... Bildiğim kadarıyla MHP’nin yeni versiyonu olmayacak parti yine de MHP tabanından büyük oy toplar. Artı olarak AKP’den rahatsız olan ve CHP’de umduğunu bulamayan oyların ekleneceğini öngören siyasi rakiplerini şimdiden bir korku sarmış gibi... 2019’a ne kaldı, (belki de erken bir baskın seçime)  Hayırlısıyla bekleyip göreceğiz.