Bu yazımda izninizle TOGG Projesi ile Bor Teknolojisi konusunu ele almak istiyorum.  Türkiye'nin büyük bir merakla beklediği yerli otomobili TOGG’un (Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu) ikisi SUV biri sedan olmak üzere 3 elektrikli modelinin tanıtımı geçtiğimiz hafta TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Gebze'de gerçekleştirildi.

Türkiye'nin Otomobili Projesi Ortak Girişim Grubu İşbirliği Protokolü, 2017'de Anadolu Grubu, BMC, Kıraç Holding, Turkcell Grubu ve Zorlu Holding'le imzalanmıştı.

Türkiye, TOGG ile bugünün değil, geleceğin teknolojisini üretebilmek için kolları sıvamış durumda. TOGG, tasarımı, bataryası ve şarj istasyonlarıyla küresel bir marka olarak Türkiye’yi geleceğin dünyasına taşıması hedefiyle ortaya konmuş büyük bir projedir. 

TOGG’un tanıtımının yapılmasıyla birlikte belli bir kesim büyük bir heyecan ve mutluluk ile projeye sahip çıkarken diğer bir kesim ise ilk andan itibaren projeyi eleştirmeye başladı. 

Yok, efendim Pininfarina stüdyosunda çizilmiş kopya bir proje imiş. Bunun neresi yerli imiş? 

Günümüzde pek çok araç markasının otomobillerini dünyanın önde gelen stüdyolarına çizdirdiğini biliyor muydunuz? Bu konuda görünene değil öze bakmak gerektiğini düşünüyorum.

Günümüzde acaba hangi ülkenin otomobili yüzde yüz yerli? Pek çok ülke ucuza mal edecek çerçevede birçok materyali Çin vb ülkelerde yaptırıyor. Burada esas önemli olan konu markaya ait fikri mülkiyettir.

TOGG’un 22 milyar TL sabit yatırımla Bursa Gemlik'te 1 milyon metrekare alana sahip bir fabrikada üretilmesi planlanıyor. Üretim tesisinde en başta doğrudan 4 bin 323 kişiye, dolaylı olarak ise 20 bin kişiye istihdam oluşturması öngörülüyor. Yıllık üretim kapasitesinin 175 bin adet olması planlanıyor. Yine bu çerçevede 15 yıl içinde 5 ayrı modelde üretim yapılması öngörülüyor.  

Projenin 15 yıl içinde Türk ekonomisine 50 milyar avro ve cari açığa ise 7 milyar avro katkı sağlaması bekleniyor.

Meselenin özünden kaçarak şekilci bir yaklaşımla TOGG’un eleştirildiği görülmektedir. TOGG için 18 şirketi incelendiği ve fikri mülkiyetinin yüzde 100 Türk mühendislerine ait olduğu açıklandı. 

TOGG’un 200 ve 400 Bg iki alternatif, arkadan itiş veya 4 çeker olacak şekilde üretileceği açıklandı. Buna göre 30 Dakika şarj edilen aracın 500 kilometre gidebileceği kamuoyuna açıklandı. Bataryası sıfırdan Türk mühendislerince geliştirilmiş olan TOGG’un en önemli özelliklenden biri de sıfır emisyonla çalışarak çevreyi hiç kirletmeyecek şekilde planlanmış olması!

Bakınız konunun uluslar arası alandaki uzmanları önümüzdeki 10 yıl içinde dünyanın hiçbir yerinde benzin ya da dizel (fosil yakıtlı) hiçbir araba, otobüs ya da kamyon kalmayacak. Tüm kara ulaşımı pazarı elektrikli hale gelecek. Bu gelişme petrol fiyatlarının düşmesine dolayısı ile petrol endüstrisinin çöküşüne sebep olabilme ihtimali içeriyor. İnsanlar, fosil yakıtlı araçları kullanmaktan 10 kat daha ucuz, marjinal yakıt maliyeti olmayan ve ömürleri 1,5 milyon km olması öngörülen elektrikli araçlara kitlesel bir şekilde geçecekler diye bilimsel makaleler yazarak yayınlamaktadırlar. 

Petrol endüstrisini elinde bulunduran ülkelerin önümüzdeki süreçte bu bağlamda ne gibi tedbirler alacakları son derece önemli bir konudur! Konuyu bir de bu çerçevede dikkatlice ele almak gerektiğinin altını çizmek isterim!

TOGG’da birbiri ile bağlantılı dikkatimi çeken iki konu var. Birincisi 30 dakikada şarj olup 500 km gidecek olması. İkincisi ise sıfır emisyon ile çevreyi kirletmeyecek olması. Çevre dostu bir proje yani.

Bu anlamda konuda akılımı karıştıran bir konu var. Acaba TOGG’u üreten mühendisler Bor madeninden yararlandılar mı?

Bakınız bor maddeni Türkiye’de uzay ve hava araçları, nükleer uygulamalar, askeri araçlar, yakıtlar, elektronik ve iletişim sektörü, polimerik malzemeler, nano teknolojiler, otomotiv ve enerji sektörü, metalürji ve inşaat gibi sektörlerde kullanılmaktadır. 

Bor madenin enerji tasarrufu, enerji taşıma/depolama ve enerji üretimine katkı sağladığı bilinmektedir.

Bor madeni ayrıca enerji sektöründe, hidrojen depolama, yakıt pilleri, güneş panelleri ve pilleri, lityum iyon pilleri, yüksek ısı transistörleri vb. alanlarda kullanılmaktadır. 

Dünya bor rezervinin yüzde 73'ünün Türkiye’de olduğunu biliyor muydunuz? Bor rezervlerimizin 1978 yılında 600 milyon ton olduğu bilinirken yapılan arama çalışmaları ile günümüzde 3 milyar ton rezerve sahip olduğumuz tespit edilmiştir.  

Ülkemizde yapılan son çalışmalarda nano boyutlarda bor nitrür kaplama kullanıldı. Sonuçta lityum iyon bataryalardan 10 kat daha yüksek kapasiteli bir batarya elde edildiği açıklanmıştı.

10 kat daha yüksek kapasite demek, üretilen yeni bataryanın, aynı boyutlardaki lityum iyon rakiplerine kıyasla 10 kat daha uzun süre kullanılabileceği anlamına geliyor. Bu konunun öneminin anlaşılabilmesi için şu örneği vermek isterim, her gün telefon şarj etmek yerine ortalama 10 günde 1 şarj telefonunuzu ettiğinizi düşünün. 

Sonuç itibarı ile Türkiye, TOGG ile geleceğin teknolojisini üretebilmek için önemli bir proje ortaya koymuştur. TOGG, tasarımı, bataryası ve şarj istasyonlarıyla küresel bir marka olarak ortaya konmuş önemli bir projedir. 

TOGG’un çevre dostu ve 0 emisyon hedefiyle planlanması son derece önemli. TOGG’un 30 dakikalık şarj ile 500 kilometre mesafe gidebilecek olması çok önemli. Bu anlamda acaba TOGG’un akü sistemi başta olmak üzere diğer bazı aksamlarında bor madeni kullanılıp kullanılmadığını merak ettim. 

Yine bu bağlamda acaba bor madeni Türkiye tarafından yeni üretilen teknolojik alet, teçhizat vb araç gereçlerde de kullanılmış mıdır? Temennim kullanılmış olmasından yana. % 73’ü Türkiye’de olan bor madeninden umarım en üst seviyede yararlanmaya başlamışızdır!

Söz konusu merakımı yazımda sizlerle paylaşmak istedim. TOGG ile ilgili olarak bundan sonra ne gibi gelişmelerin olacağını hep birlikte takip ederek öğrenebileceğiz. TOGG’un tüm Türk Milletine hayırlı ve uğurlu olmasını diliyor, emeği geçen herkese kendi adıma teşekkürlerimi sunmak istiyorum…