Medya Dünyası 

 

Yunus Şahin ile Psikoloji ve Hayat Yeşilyurt Tv’de 

Psikoloji ve Hayat programı her Pazar Yeşilyurt Tv’de. Programda  İçerik olarak cinsel istismar , evlilik ve ikili ilişkiler ,eşler arası uyum , çocuk istismarı gibi konuların üzerinde duruluyor. Yunus Şahin’in bir diğer programı Sivil Toplum programı ise Her Perşembe saat.14.30 da Yeşilyurt tv ekranlarında. Program sunucusu ve moderatör Yunus Şahin İnönü üniversite spor bilimleri Fakültesi beden eğitimi öğretmenliği mezunu.3 yıl spor antrenörlüğü yaptı çeşitli Türkiye dereceleri aldı.  Medya ile ilgili 2015 yılında seminerlere katıldı ,  Sunuculukla ilgili özel eğitim aldı.  ŞahinTürk medyayı kurdu...6 ay Radyoda haber programı yaptı ..Siyasi partiler, dernekler ve vakıflarla yazılı röportajlar yaptı. Aktif olarak Yeşilyurt TV de sivil toplum programını sunuyor her Perşembe  Bununla birlikte her pazar psikoloji ve hayat programını sunuyor. Yunus Şahin’in 3 yıl aktif siyaset hayatı oldu  Yerel tv programlarına katılıp parti genel başkanlarına sorular sordu..Başarılı sunucu ve moderatör Yunus Şahin kendine has üslubu alandaki başarısı çok yönlü birikimi gibi özellikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.

Zaim Güvenç Müzikte de iddialı

Uzun yıllardır sanat yaşamını sürdüren Oyuncu ve Yönetmen Zaim Güvenç Gönlü Bana Düşmedi isimli yeni şarkısını müzikseverlerle buluşturdu.

Şarkının söz ve bestesi Zaim Güvenç’e, düzenlemesi ise Serdar Atalay’a ait. Şarkıya klip de çeken Güvenç klipte popüler kültür eleştirisi yaptıklarını ve sineme tadında bir klibe imza attıklarını söyledi.

Yaklaşık 3 yıldır Gazeteci Faruk Bangir ile birlikte sürdürdükleri Bir Oyuncu Şarkı Söylüyor projesine değinen Sanatçı Zaim Güvenç, “Bu projenin ürünü olarak Gönlü Bana Düşmedi isimli şarkımızı yayınladık. Müzikseverler şarkımızın klibine youtube’den izleyebilirler. Ayrıca sosyal medya adreslerimizden bizlere ulaşarak görüşlerini iletebilirler. Heyecanlı ve mutluyuz. Klibimizde Eğreti Gelinler romanının yazarı Şükran Kozalı da yer aldı. Ayrıca Film Tayfası’nın oyuncuları da bana eşlik ettiler. Klibimizi Onur Can Tögen çekti. Klibimiz popüler kültür eleştirisi yapıyor ve sinema tadında bir klip çektik. Klibin bir yerinde vampir oluyoruz. İzleyenlerin hem şarkımızı hem de klibimizi beğeneceklerini düşünüyorum” şeklinde konuştu.

Sanat yaşamına genç yaşta Kemal Sunal’la Düttürü Dünya isimli filmde rol alarak başlayan Zaim Güvenç sonraki yıllarda birçok dizi ve sinema filmlerine rol aldı. Güvenç son olarak başrolünde Yeşim Salkım’ın oynadığı Eğreti Gelin Ladik isimli sinema filmini hem yönetmiş hem de oynamıştı.

Baştürk Cam 2.Altın Kayısı Medya Ödülleri 

EN İyiler MALATYA’DA BULUŞUYOR

Türkiye’nin ilk ve tek Spikerler Platformu Kırmızı Türk Spiker Dünyası’nın halka açık oylama ve seçici kurul tespitiyle 11 yıldır geleneksel olarak düzenlediği en iyiler töreni 2.kez Malatya’da!  Birçok siyasetçi ve ünlü simanın konuk olacağı, “ Baştürk Cam 2. Altın Kayısı Ödülleri” Ödül Töreni, 18 Eylül 2020  Cuma Tarihinde  Malatya Kongre  Kültür Merkezi Kemal Sunal Salonu’nda Gerçekleştirilecek

Altın Kayısı Ödülleri Sahiplerini Bulacak!

Seçici Kurul değerlendirmesi ve Halka açık oylamalar sonucunda Türkiye’nin farklı yerlerinde alanında en başarılıların ödül aldığı tören birçok farklı kategoride ödül verecek.  Baştürk Cam Altın Kayısı Ödülleri , bir milyonun üzerinde kişinin internette oylama sonuçları ile sahiplerini bulmaya hazırlanıyor.  KırmızıTürk Spikerler Platformu Yönetim Kurulu Başkanı Cengizhan KAYA, tarafından düzenlenen https://altinkayisiodulleri.com/ üzerinden oylamaların gerçekleştirildiği Malatya’da yapılan ödül töreni Akif Kaplan’ın organizatörlüğünde gerçekleştiriliyor.  

Altın Kayısı  Ödülleri İlklere Sahne Olacak!

KırmızıTürk Haber Spikerlik ve sunuculuk mesleğine farkındalığı artırmak için gerçekleştirdiği diğer çalışmaların yanı sıra bu kez Malatya’da başta spikerlik ve sunuculuk mesleği olmak üzere birçok farklı alanın altını çizmiş olacak. Bu yıl 2.Altın Kayısı Ödülleri Töreninde özellikle Kültür Sanat ve Yaşamımıza değer katanlar farklı alanlarda ödüllendirilmiş olacak. Destan şehri olan Türkiye’nin çok özel bir konuma sahip şehri Malatya en iyilerin buluşma noktası olacak. 

Müzik , Ödüller ve Show 

Ödül törenine katılacak şanslı konuklar törende büyük  sürprizlere tanık olacaklar. Pandemi şartları nedeni ile geceye sınırlı sayıda çok özel davetli davetiye ile katılabilecek. Siyaset, medya, sanat ve iş dünyasının heyecanla beklediği Baştürk Cam KırmızıTürk Altın Kayısı Ödülleri ; 18 Eylül 2020 Cuma Günü saat  19.30’da Malatya Kongre Kültür Merkezi Kemal Salonu’nda gerçekleşecek.

Tiyatro Dünyası 

TİYATRO PASAPORT

Tiyatro Pasaport’un sevilen çocuk oyunu “Oyundan Oyuna” salgın şartlarında evdeki minik izleyicilerine video yolu ile ulaşacak. Konu ile ilgili Tiyatro Pasaport’tan Burak Kaya ile görüştük. 

 

Güzel bir sezon geçirdiniz, Oyundan Oyuna çok sevilen bir oyun oldu, oyunla ilgili projenizden söz edebilir misiniz? 

Birçok tiyatro topluluğunun, salgının başlangıç döneminde video kayıtlarını yayınlanması çok güzel oldu. O kayıtlar yapılırken oyuncu aynı zamanda kalabalık bir tiyatro sahnesinde seyirciye oynuyordu.  Ancak şimdi seyirci, oyuncu hep birlikte canlı bir zaman olmadan, herkesin dilediği zaman izleyeceği, bu anlamda da sinemaya yaklaşan ama sinema da olmayan bir tür olacak…  Dilediği zamna izleyecek bir seyirci olduğu gözetilerek,  elbette ki bazı farklılıklar olacak; seyircinin salondaki seyirci yerine evindeki seyirci oluşu, oyunla ilgili bazı değişiklikleri de beraberinde getirecek. 

Tiyatro Pasaport 2009 yılında İzmir’de kurulan ve her yıl oyunlar sahneleyen bir topluluk. Bu aktif programa katkılarınızdan söz edebilir misiniz?

En baştan beri oyunlarımızla ilgili her alanda fikir paylaşımında bulunuyoruz. Bizim ekibimiz en baştan beri birlikte yol aldığımız oyuncuların yanı sıra her yıl yeni katılan oyuncuların da olduğu bir ekip. Bu yüzden yeni katılanların bir alışma süreci oluyor. İnsanları tanımak, yeteneklerine göre oyun içindeki rollerini görmek vakit kazandırıyor.

En sevdiğiniz tiyatro türü hangisi Niçin?

Komediyi seviyorum. Çünkü hayatta doğum tarafımızdaki sevinç ve mutluluklardan daha çok ölüm tarafındaki acılar sıkıntılar var. Ya da insanlar o acılı sıkıntılı tarafları daha çok görüyorlar. Mutluluklar sevinçler hızla gelip geçiyor da acılar sıkıntılar yavaş ilerliyor sanki. İşte oyunculuğumun temel amacı bu. İnsanların bu onudaki yanılsamalarının farkına varmalarına yardım etmek. Hayır, mutluluklar sevinçler hızla geçip gidip yok olmuyor. Varlar. Hep buradalar. İşte bir kırmızı burun takıyorum ve tüm mutsuzlara bir “ce” ! Boşlukta bir anda bir kırmızı gül açıyor sanki. Renkleri unutmuş insanlara kırmızıyı hatırlatıyorum. Kılık değiştiriyorum, sesimi değiştiriyorum, onlara tanıdıkları ama hiç farkında olmadıkları birinin taklidini yaparak, onları güldürüyorum. Çocukluğumdan beri böyleyim. En çok sevdiğim şey hep beraber gülmek. Beni mutlu eden şey insanların mutlu olduklarını görmek. Onları birden mutlu insanlar haline getirmek! İşte benim sihirli değneğim bu. Herkes tiyatroya bin bir türlü güçlüğün içinden çıkıp geliyor. Sahnede onları bir anda içinde oldukları tüm o güçlüklerden kurtaracak bir farklılık, ilginçlik sunuyorum.

Oyunculuk mesleğine yönelmek isteyenlere söylemek istedikleriniz?

En önemlisi insanları sevmek.  Oyunculuk deneyimim ile şunu gördüm. Samimiyet en önemlisi. Eğer samimi iseniz seyirci size güveniyor ve baştan sona oyun macerasını elinizden tutarak tamamlıyor. Oyun hem seyirci için hem de benim için bir yolculuk. İnsanlar rol yapmak diye bir kavram biliyor. Hayır aslında iyi bir oyuncu olmak istiyorsan hayattaki tüm rollerinden soyunman gerekiyor. Ancak o zaman bir rol kişisi olacak kadar saf doğal hale gelirsin  böylece de canlandıracağın karakter de sahici olur. Benim tiyatroya bakışım bu. Bir de gözlem çok önemli. İyi bir gözlemci rolüne gerçekçi ayrıntılar ekleyebilir. 

Tiyatronun eğitim işlevi var mı sizce? 

Evet var ama bu çok didaktik bir şekilde değil de  eğlendirerek olmalı… Tiyatro geniş kitlelerde önemli davranış değişikliği oluşturmak için çok güzel bir araç. Herkes için tiyatro.  İlle de bir mesaj kaygısı olsun diye demiyorum ama bu yıl tam de denk geldiği için söz etmek isterim. Örneğin bin kere ellerini yıka desen de çocuğa, çocuk onu dışardan hayatının bir parçası olacak şekilde görürse daha çok benimsiyor. Çünkü tiyatro hayatta iz bırakan bir sanat dalı. Oyun aynı zamanda çocuğun anısı. “Temizlik Perisi Hijyen” adlı oyun böyle bir oyun oldu bizim için… 

Bundan sonraki tiyatro yaşantınızdan söz edebilir misiniz? 

Eskiden beri çocuklarla aram hep iyi olmuştur. Bu yıl “Oyundan Oyuna” adlı oyunda Prens rolünü oynadım. Gerçekten çok güzeldi. Çocukların mutlu olduklarını gördükçe, salondan yükselen alkış ve kahkahayı gördükçe oyun sırasında zaman zaman doğaçlama oynadık. Çok eğlenceli bir oyun oldu. Tüm ekip çok güzel hazırlandık.  Bundan sonraki yaşantım ağırlıklı olarak çocuk oyunları ve komedi oyunları ile devam etmeyi düşünüyorum. “Oyundan Oyuna”’nın tadı damağımızda kaldı. Yine bir sezon onu oynamaya devam etmekle birlikte yeni oyunlarda da rol almayı düşünüyorum.

Oyuncularınızın çoğunluğunun sağlık çalışanlarından oluştuğunu biliyoruz. Yeni sezonda da sağlık çalışanları olacak mı?

 Emel Uysal ve Aslı Esen yeni sezonda oyunlarımızda rol alacak sağlık çalışanlarımız. Çok özverili bir çalışma hayatları var. Gerçekten sağlık çalışanı olmak özel bir mesleğe sahip olmak demek… Tiyatronun en temel taşı olan insana, en temel hizmet, onu iyileştirmek tabi ki. Sonrasında tiyatro çalışmaları onlar için hayata bir teşekkür oluyor. Hastane ortamının dışında renkli bir dünya tiyatro sağlık çalışanı oyuncularımız için. Hem kendileri rehabilite oluyorlar hem de başkalarına mutluluk veriyorlar. Aslında iyileştirme mesleklerine tiyatro ile devam etmiş oluyorlar. İnsanları mutlu ederek toplum ruh sağlığını iyileştiriyorlar. 

Son olarak söylemek istedikleriniz?

Hayat olarak bir tane hayatınız var. Ama oyuncu olarak bin tane hayatınız olabilir. Oyunculuğu çok seviyorum çünkü gerçekten bir rüya gibi. Işıklar, karanlık, müzik, dekor, kostüm ve uyandığında anlatacak birini arama derdi de yok çünkü anlatacağınız kişiler zaten rüyanızın içindeler; seyirciler! Bu salgında şunu fark ettim. Tiyatro gerçekten bir iyilik sanatı. Yani bir toplumun gelişmişliğini tiyatrolarından anlayabilirsiniz. Çünkü doğrudan sağlığımıza bağlı tek sanat dalı. Tüm sanatlar dijital alanlarda varlıklarını sürdürdüler ama tiyatro bir can sanatı. Canlanma, canlanış, candan cana bir sanat. Hayat sanatı. Hayata bir şey olunca ilk bozulan şey tiyatro. Çünkü bizler hayatın üzerinden hayat kurabiliyoruz. Zeminimizi kaybedersek ne yapabiliriz ki… İnsanı her yönüyle en kapsayıcı sanat dalı tiyatro. Bu yüzden sağlıklı günler, dolayısı ile tiyatrolu günler diliyorum hepimize…

Bu güzel sohbet için teşekkür ederim

Ben teşekkür ederim. Yeniden sahnede olacağımız günleri heyecanla bekliyorum.