AYASOFYA-YI KEBÎR : Feth’in Sembolü, Hazreti Fatih’in Kılıç Hakkı, en büyük vakfiye’leri’nden, Ayasofya-yı Kebir Cami’i Şerif’i, her türlü takdir ve değerlendirmelerin fevkında, ebed-müddet bir eserdir, Cihan Mi’marı, Koca Sinan, Ayasofya’nın, istinad duvarlarını ve her biri çok ince, birer, hesab eseri, minarelerini yapmazaydı, bugün, Ayasofya’nın yerinde yerler eserdi. Ayasofya’yı, ebed-müddet hale getiren, Cihan Mi’marı, Koca Sinan’dır.
SÜLEYMANİYE: Cihan Padişah’ı, Kanûnî, Sultan Süleyman Han’ın İrdade-i Seniye(leri üzerine, Cihan Mi’marı, Koca Sinan tarafından, ( 1551- 1557) yılları arasında inşa edilen,Muhteşem, eser.
Süleymaniye Cami’i’nin, Dâhî, Mi’marı, Koca Sinan’ın, dehasını isbat eden, “ Kalfalık Eserim,” dediği, bu Cami’ui’de pekçok hususiyetler mevcud’dur. Günümüze bile, ışık tutan iki hususiyetiyle iktifa edelim; Akustik, (Ses rdüzeni) Geniş sahave yüksek Kubbe’ye rağmen, öyle bir ses düzeni te’sis etmiytuir,ki. Mihrab’da, Minber’de, imam- hatib’in sesi, müezzinlikr mahfilindeki müezzinlerin sesi Cami’i’n her tarafında aynı nisbette yankılanıyor. Akustik,( Ses Mühendisliği) bakımından, günümüz teknoloji’leri ‘nin geldiği noktaya rağmen, böylesi, kusursuz. Bir ses düzenini kurmaktan acizdir...
Bilindiği üzere, Elektriğir icadından önce, Selâtîn Cami’i’ler, Mum ışığıyla aydınlatılıyordu. Süleymaniye Cami’i’ni de dev mumlar aydınlatıyordu. Asırlar boyu, yakılan mumların isinden,Süleymaniye zere miktarı etkilenmemiştir. Zira, Dâhî, Mi’mar Koca Sinan,dev mumlardan çıkan is ve dumanları, kurduğu bir sistemle, hafif rüzgar akımıyla,çıkış kapısının üstünde bir hücrecikte has’etmiş, bu<rada biriken duman, is ve kurumlar,Hattat’lar için mürekkep oluşturmuştu.Bu hususiyetlerden hiçbirisi diğer Selâtîn Cami’i’lerimizde bulunmuyor...
Kadim, Selâtîn Cami’i’lerimizden, İstanbul- Fatih, Bayezid Semtinde bulunan, Bayezid Cami’i, Sultan 2. Bayezid tarafından yaptırılmıştır. Mi’marının kim olduğuna dair, kat’î bir ma’lumat olmamakla birliktie, Mi’mar, Hayreddin veya, Mi’mar, Kemaleddin ya da, Mi’mar, Ya’kup Şah olduğu hususunda rivayetler verdir...
Bayezid Cami’i’nde, İstanbul’da bulunan veya dünya’nın muhtelif bölgelerinde bulunan, Selâtîn, Kral, Cami’i’leriyle, diğer, büyük cami’i’lerde bulunmayan bir hususiyet vardır. Şöyleki, Bayezid Cami’i’nin inşa’ı için Sultan 2. Bayezid’den İrade-i Seniyye çıkmış, temelinin atılması için bütün hazırlıklar yapığlmış, tamamlanmış, fakat, Temel’in atılması için,Padişah’tan beklenen, ferman bir türlü gelmemiş. Temel atma Merasiminin tehir edilmesine kimse herhangi bir ma’na veremezken, yine de, “ her şeyde bir hikmet varıdr,” denilerek tev ekkül ile beklenmiştir. Nihayet, Sultan 2. Bayezid’den İrade-i Seniyye sadır, olur,” Artık, Cami’i’n temeli atılabilinir,” diye , ferman buyrulur. Bayezid-i Velî, DİYE DE ANILAN 2. Bayezid, Temeli atılacak Cami’i’n Kıblesi’nin, milim milimine, doğru olması için günleirce, haftalarca, bir keşif beklemiştir. Nihayet, o keşif gelir, Temel atılacak Cami’i’n kıble tarafında beklerken, keşfen ve kerameten, bütün engeller, perdeler kaldırılır, tam inkişaf ile, Beytu’llah, Ka’be-i Muazzama, tam karşısındadır. Bundan sonra, Kıble istikametini tam olarak, milim milimine gösterir v e buna göre, Cami’i’n temelliri atılır. İstanbul’da, Kıblesinde hiç sapma olmayan,, santim, santim, milim milim, kıblesi tam doğru olan Cami Bayezid Cami’i’dir. Sahib-i zaman, Mürşid-i Kâmil ve Mükemmil, Medâr, Mürşid ve Müceddid, Süleyman Hilmi Silistrevî,(K.S.) Efendi Hazret’leri,” İstanbul’da bulunanların ya da ziyaret maksadıyla İstanbul’a gelen’lerin, hiç değilse, bir vakiet namazlarını Bayezid Cami’i’nde kılmaları, çok faziletlidir,” buyurmuşlardı... Bayezid Cami’i, ( 1501- 1506) yılları arasında inşa edilmiştir, Sultanahmed Cami’i, Peygamber Aşığı, Kadem-i Şerif’i,Sorgucu’nun alın bölümünde, taşıyan, Sultan Birinci Ahmed Han’ın İrade-i Seniyyesiyle, Mi’mar, Koca Sinan’ın talebesinden, Mi’mar, Sedifkâr, Mehmed Ağa tarafından inşa edilmiştir.
Sultanahmed Cami’i’nin ba’zı hususiyyetleri: Sultanahmed Cami’i, inşa edildiği yıllarda, yeryüzünde, Ka’be-i Muazzama’dan başka, altı minareli , cami, bulunmuyordu. İrade-i Seniyye,” Cami Altı Minareli ola!” tarzında çıktığı için, Yeryüzünde Ka’be-i Muazzama’dan başka, cami bulunmadıağı, gözönünde bulunrdurularak, sankie, Ka’be ile müsabaka zehabi uyandıracağı dikkate alınarak, bir müddet beklyenildi, Ka’be-i Muazzama’ya Yedinci Minare ilave edildikten sonra, Sultanahmed Cami’i’ne Altı Minare yapılabildi.
Sultanahmed Cami’i’nin altı Minaresinden dördünde üçer şerefe, ikisinde ise ikişer Şerefe vardır. Toplam’da on altı Şerefe,Sultan Birinci Ahmed Han’ın, Devlet-i aliyye’nin 16. Padişahı oyduğuna delalet eder. Sultanahmed Camiu’i, Mihrabını ve bütün duvarlarını kaplayan, Mavi İznik ve Kütahya Çinileriyle, adeta, bir Mavî denizi andırır,ONUN İÇİN Sultanahmed Cami’i bütün dünya’da, Türkiye’nin Alâmet-i Fârikası olarak tanınır, ve Mavî Cami, “ Blue Mosgue,” olarak bilinir.
Sultanahmed Cami’i, Yedi Tepeli İstanbul’un birinci Tepesinde, Ayasofya-yı Kebîr Cami’i’ne müvâî, olarak, Tarihî Yarımada’nın Slüet’ini oluşturur...