Korona gösterdi ki; ‘’Elin varsa başını kaşırsın.’’ Dostmuş, müttefikmiş, birlikmiş hepsi koca birer yalan… Tecrübeli devlet adamları ne demişti; ‘’Ülkelerin dostları olmaz, menfaatleri olur.’’ Halkının ihtiyacı varken hangi ülke yetkilisi, başka ülkeyegıda malzemesi gönderir veya gönderebilir ki!  

Global dünya, liberal ekonomi…adına ne derseniz deyin! Tarım ürünlerini ithal etme yolunu tercih ederek paralarımızı dünya çiftçilerine kaptırmış olduğumuz yetmiyormuş gibi kendi öz çiftçimizi de küstürmüş olduk. Çiftçimiz mesele ‘’memleket meselesi’’ olunca küslük gütmez. Yeter ki; azıcık bir destek görsün. Hem ne demiş atalarımız; ‘’Zararın neresinden dönerseniz, kardır:’’  O halde biz yeniden tarımda ‘’kendi kendine yeten yedi ülkeden biri’’ olduğumuz günlere dönmek durumundayız.

Bazı güzel şeyler elde iken çok anlamlı gelmeyebilir. Veya biz o güzelliğin çok da farkında olmayabiliriz. Nitekim de öyle olmadı mı? ‘’Kendi kendine yeten yedi ülkeden biriyken’’ gıda ithalatı rekorları kırdık. Şimdi bunu sorgulamanın çok da zamanı değil. Öyleyse neyin zamanı? Elbette ki üretmenin zamanı… Üretim araçlarının elden çıkarılmış olması, üreten kesimin yaşlanması, şehirlere göçü gibi nedenlerden dolayı ilk etapta biraz zorlanabiliriz ama başarabiliriz. Hatta başarmak zorundayız da…

Dünyada ‘’tarım alanında kendi kendine yeten yedi ülkeden biri’’ olmanın ne kadar onur verici bir duygu olduğunu şimdi daha iyi anlayabiliyoruz. Bu topraklarda şimdi tam da üretme zamanı. Herkes elinde imkânı ne ise, az çok demeden üretmelidir. Balkonda; saksıda domates, biberden bahçedeki bir avuç alana kadar ekilip dikilmelidir. Şimdi mısır ekme mevsimi içindeyiz. Daha sonra her türlü baklagilleri de buna ekleyebiliriz. Keza patates, soğan, sarımsak gibi doyurucu ve de koruyucu ürünlerin de tam ekim dikim mevsimi…

Yaşanan korona salgını bize gösterdi ki; kimseden kimseye fayda yok. Hem ne demiş atalarımız; ‘’Elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz:’’ Dünyanın her yerinde aynı sorun var. Önce kendi ülkem diyenlere teşekkür etmeliyiz. Bitek Anadolu toprağı kendine yettiği gibi dar gününde konu komşusuna da yetecek kadar üretme yeteneğine sahiptir. Tarihimiz buna şahittir. Anadolu demek bolluk bereket demektir. 

Tekrar kendi öz topraklarımızda üretmeye başladığımızda ve bunu başardığımızda devletimizin başlattığı ‘’Biz bize yeteriz’’ sloganı daha da bir anlam kazanacaktır. Gün; üreterek bizim bize yettiğimizi tüm dünyaya gösterme zamanıdır…Bunun için diyoruz k; ÜRETİM !   ÜRETİM !   ÜRETİM !Korona sana çok teşekkür ederim…

SALİH KOÇ

Emekli Öğretmen