Dünya'nın hiçbir ülkesinde görülmemiş bir süreç yaşıyoruz! Terörist başını özel malikânesinde besleyip, avukatları kanalıyla terör örgütünü yönetmesine izin veriyoruz!?..

Terörist başının karşısında düşürüldüğümüz durum, milletçe haysiyetimizi zedelemektedir.

Hiçbir ülkede böyle bir çiftlik hapishane görülmemiştir.

Mahkum, sanki özgürlüğü kısıtlanmamış gibi talimatlarını vekilleri yoluyla örgütüne ulaştırıyor!?

Her türlü sağlık kontrolü sık sık yapılan 35 bin kişinin baş katili, malikânesinde can emniyeti içinde yaşamaktadır.

Marksist ideolojisiyle, masum insanların beynini yıkayan örgüt, elebaşının acımasız kin tohumlarını, beşikteki bebekleri katlederek hunharca ekmiştir.

Dağlarda can emniyetinden yoksun olan elebaşı, şimdi devletin garantisi altında, melanetlerini yaymaya devam ediyor.

Başımıza bir belâ yetmiyormuş gibi, şimdi yetkililerimiz, birader kasabı da istiyorlarmış.

Hakkında ömür boyu hapis istemiyle dava açılan terörist Osman Öcalan'ın gıyaben yargılanmasına, Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmada, PKK'dan koparak Irak'ın Musul kentinde ayrı bir örgüt kuran Öcalan'ın, Türkiye sınırları içerisinde yapılan terör eylemlerinden doğrudan sorumlu olduğu vurgulandı. Mahkeme, Adalet Bakanlığı'na bir yazı yazarak Öcalan'ın yakalanıp Türkiye'ye iadesini istedi. Türkiye-Irak arasında suçluların iadesine ilişkin herhangi bir sözleşme bulunmaması nedeniyle, Öcalan'ın nasıl ve ne şekilde iadesinin isteneceği bilinmiyor.

Kardeş Öcalan iade edilse ne olacak? Batı, yargılamamızı beğenmeyecek!? Terörist aile fertleri hak ettikleri cezayı almayacaklar!?.

Türk Milleti, birini beslemek zorunda kaldığı için kahroluyor. Bu sefer ikincisini de bize teslim ederlerse, halkın sabrı iyice taşacak.

Teslim edecek olanların iznine tabi, sınırlı bir ceza verebileceksek, neden teslimlerini talep ediyoruz?

Türk Milleti bu çaresizliğe tahammül edemiyor.

Zalim, hakiki hürriyet ve hakiki dostluğun ne olduğunu hiçbir vakit tatmaz.

EFLATUN