Son yıllarda, yapılan yatırımlarla Turizm ülkemizin önemli gelir kalemlerinden biri olmuştu.

Avrupa’da ilk dört arasında, dünyada ilk altı ülke arasında bulunuyorduk.

2012 ve 2013 yıllarında dünya sıralaması:

1- Fransa   84,7  milyon turist

2- ABD 69,8  milyon turist

3- İspanya 60,7  milyon turist

4- Çin   55,7  milyon turist

5- İtalya 47,7  milyon turist

6- Türkiye 37,8  milyon turist

Terörün tırmanması, ülkemizin her tarafında neredeyse her gün bombaların patlaması, turistlerin ülkemizi terk etmesine neden oldu.

Ayasofya’nın önünde patlayan bomba ile İstanbul’un turizm potansiyeli yerle bir oldu.

Binlerce çalışan işini kaybetti, pek çok otel kepenk kapatmak zorunda kaldı.

Bu gelişmeler, ülkemizin her köşesine kanser gibi yayıldı.

2014 yılında turist sayısı 20,4 milyona,

2015 yılında turist sayısı 20,3 milyona,

2016 yılında ise turist sayısı 14,2 milyona geriledi.

2013 yılına göre 2016’da 23,6 milyon turist ülkemize gelmedi.

2014 yılında Rusya’dan 2.729 bin kişi gelmişti.

2015 yılında Rusya’dan 2.141 bin kişi gelmişti.

2016 yılında ise Rusya’dan yüzde on civarında yani 232 bin turist geldi.

İki milyonu aşkın, Rus turist azalması oldu.

Terör büyük ölçüde engellendi ama bölgemizde savaşların ne kadar süreceği belli değildir.

Referandum arefesinde, Avrupa’ya karşı oluşturulan sert söylemler de Avrupalı turistin azalmasına yol açabilir.

Dünya’ya karşı daha yumuşak bir üslup kullanılabilirse, turizmdeki kaybımız belki biraz daha düşürülebilir.

Kruvaziyer deniz turizminde neden dış kaynaklara bağımlı olduğumuzu anlayamıyorum. Ülkemizin zenginleri bir araya gelerek, birkaç kruvaziyer gemisi alabilir, dış acentalarla işbirliğine gidebilir, Karadeniz ve Akdeniz’de bizim de gemilerimiz dolaşabilir.

Cesur olmak gerekir, beklemekle turist gelmez.