Belki de “zarar” (vermek) kelimesinden gelmedir “terör”! Bu ihtimal ve olasılığı yabana atmamalı. Çünkü terör maddî zarar veriyor. Ruhlarda dehşet uyandırıyor. Kalblere korku salıyor. Kişilere ümitsizlik aşılıyor, direnci kırıyor, haklı oluş ve duruşu sarsıyor. Kısaca terör; yapıldığı yerde yılgınlık türemesine sebebiyet veriyor.

Özellikle inanç temeli zayıf insanlarda mânen büyük gedikler açıyor. Milletin savunma dinamizmini kundaklıyor. Yersiz caydırıcı bir unsur olup çıkıyor karşımıza. Zaten terörden istenen de bunların hepsi veya birkaçıdır. Yahut da sadece biridir.

Öyle de olsa terör için bu kazançtır. Aslında koftur. Göründüğü gibi değildir. İçi boş bir davulun çıkardığı, ürkütücü ses gibidir. Biraz kuvvetli duruşla, savılacak bir durumdur. Arkasından bir şey çıkmayacağını bilmekle, etkisi de yerle bir olur. Bütün mesele terörün müthiş hay huyu içinde benliği kaybetmemek. Duruşu bozmamak, direnci kırmamaktır.

Terör, geçici bir gaflet sarhoşluğu doğurur. Terör yapan bu boşluktan yararlanmaya çalışır. Ne yapacaksa bu şaşkınlık ânına borçlu olduğunu bilir. Bu kısa zaman ve zemini çok iyi kullanmak ister. İşte buna fırsat vermemek gerekir. Sıkı bir duruşla, güçlü bir dirayet ve istençle geri tepeceği muhakkak ve mutlaktır.

Bütün mesele bu terör dehşetinin hasıl ettiği boşlukta boş bulunmamaktır. Sarsılmamaktır. Kuvvei mâneviyeyi muhafaza etmektir.

Terör hangi dinin nitelik ve vasfını alırsa alsın. Bu niteleyiş arızîdir, geçicidir, iliştirmedir. Aslında bu ilinti teröre sığıntıdır. Bu kurulan ilişki iğretidir. Düşmeye mahkûmdur. Bir göz boyamadan ibarettir.

Özellikle hiçbir kitaplı din; özünde terör eylemini taşımaz, terör fiilini benimsemez. Terör estirmeyi doğru bulmaz.

Hele son kitaplı din olan Yüce İslâm Dini, terörle hiç bağdaşmaz.

Çünkü terör vahşeti savunur.

İslâm ise medeniyeti.

Çünkü terör yıkmayı savunur.

İslâm ise yapmayı.

Çünkü terör düşmanlığı savunur.

İslâm ise kardeşliği.

Terör adı üstünde vahşet, dehşet ve ölüm getirir.

İslâm ise, adı üstünde barış ve dostluğu ister.

Bu liste eğer istenirse uzayıp gider.

Fakat terör, kapkara bir renge bürünür.

İçinde insan kaybeder yolunu.

İslâm ise parladıkça parlar.

İçinde bulur insan her yolunu.

Demek ki terörü hiçbir kitaplı din öngörmez.

İslâm ise a canlar, terörün semtine bile uğramaz.

İslâma bir güzel adım atmanla,

İslâm der meâlen Kur’anda:

“Bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir.

Bir insanı dirilten bütün insanlığı kurtarmış gibidir.”

Yine der ki o yüce İslâm Dîni,

Ey İslâma veren tüm benliğiyle kalbini,

Sen öyle İslâm ol ki ey er kişi!

Seni öldürmeye gelen seninle olsun dipdiri.

Velhasıl İslâmla terör asla bağdaşmaz.

İslâmla terör, emîn olun hiç barışmaz.