Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramı, 94. yılında yine büyük coşkuyla kutlandı. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımızı da Soma faciasında hayatını kaybeden 301 madencimizin yası nedeniyle acı ve hüzünle kutladık. Her ne kadar siyasi baskıya ve de öncesinde yurdun bazı yerlerinde nisanın bu haftasının her nedense bir asır sonra siyasi rant yüzünden birden bire ortaya atılıp kutsal sayılmasına ve din sömürü şölenleri olsa da yine de kutladık.
Ankara Ulus’ta kurulan ilk TBMM, bir yandan emperyalist ülkelerle uğraşıyor, diğer taraftan da yepyeni bir ulusu ve onun devletini vücuda getiriyordu. Vatan, millet paramparça olmuş, neresinden tutsan kopuyordu. Bu zorluğa karşı büyük önderine inanmış asla yenilgiyi hazmetmeyen Türk Halkı, kutsal mücadelesiyle dünyaya ibretlik bir ders vermiştir.
Büyük İnsanlar, ait oldukları topluma ve de insanlığa kalıcı bir miras bırakırlar. Örneğin Napolyon! Deniz aşırı ülkelere seyahat da çok elzem olan bir şeyi bulmuş bu adam. Konserve. Nasıl başarmış? 1795 yılında, 12 bin Frank'lık bir ödülle yiyeceklerin bozulmadan saklanabilmesi için bir yarışma düzenleyerek.. 15 yıllık bir yarıştan sonra bulunan konservenin çok ilginçtir açacağının icat edilmesi 50 yıl sonra gerçekleşmiştir!
Üniversiteden hocamız Prof. İsmet Giritli'nin "Kemalist Devrim ve İdeoloji" kitabında çok güzel bir anektot vardır. Zamanın Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'e “Bu yüce Türk Milletine söyleyecek bir sözünüz, bir mirasınız olacakmı” diye sormuş. Atatürk ders niteliğinde şöyle cevap vermiştir: "Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir  dogma, hiçbir statik kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır... Zaman hızla ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve bilimin gelişimini inkar etmek olur... Benim Türk Milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar."
Akıl ve bilim, birbirinden ayrılmaz müthiş ikili. Akıl nerede olur? Başta olur. Bilim nerede olur? Üniversitede olur. Yetiştirdikleri başarılı öğrencileri ve bilimsel araştırmalarıyla kendilerinden bahsedilir bu üniversitelerden. Rektörlerin başlarına ne taktıklarıyla değil! Kafanın dışı değil, önemli olan içidir. Sen ona bak! Geleceğe dair nasıl bir eğitim veriyorsun. 
Dünyada sadece çocuk bayramı olan 23 Nisan'ın kıymetini çok iyi anlamak lazım. Çünkü çocuklarımız bizim geleceğimiz, yarınlarımız. Onları çok iyi yetiştirmemiz gerekir. Ezberci değil; akılcı ve bilimsel eğitim şart. Temel eksen bu. Soma Maden faciasında hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet, yaralılara da acil şifalar diliyorum. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımızı da acı ve hüzünle kutluyorum.