Yapılan araştırmalar gösteriyor ki yüz yüze görüşmelerde ilk izlenimin oluşması için gerekli zaman 10-30 saniye yeterli. Telefonda ise bu süre 4-6 saniyedir. Yüz yüze iletişimde verilen mesajlarda ne söylediğimizin etkisi %7, nasıl söylediğimiz, söyleme anındaki duruşumuz ve ses tonu etkisi %93 tür. Telefonla görüşmede söyleyiş tarzımız oldukça önemli.

Telefonla görüşürken nelere dikkat edeceğimizi maddeler halinde belirtirsek;

1. Telefonu çok sevdiğimiz bir arkadaşımız arıyormuş gibi açmalıyız.

2. Yüzümüzün şekli sesimize yansır. Konuşmaya başlamadan önce gülümseme halinde olmanın etkisi karşı taraftan hissedildiği test edilmiştir.

3. Ağzımızda yediğimiz veya çiğnediğimiz şeyin boşaltılması gerekir.

4. En güzel ses tonu ile konuşmak. Yüksek, ince ve keskin ses tonu kızgınlık ifade eder.

5. Telefonla konuşurken başka bir şeyle ilgilenmemek ve konuşmamalıyız

6. Önem verdiğimiz ve vurgulamak istediğimiz yerlerde sesimiz hafif yükselirken, gizlilik telkin etmek için ses tonumuz alçaltılır. Ciddi konularda sesimiz uzatılırken, önemsiz konularda kısaltılır. Bazen konuya ve o ana anlam katmak için sessizlik  oluşabilir.  Konuşmanın kesilmesi karşımızdakini konuşmaya ve cevap vermeye davet anlamını taşır. “Bu konuda ne düşündüğünü merak ediyorum…” dedikten sonra ki sessizlik karşı tarafı düşüncelerini söylemeye teşvik eder.

7. Telefonu mutlaka açan kapatır.

8. Aranılan kişi yoksa kiminle konuştuğunu sormalı ve not bırakmalıyız. O anda cevap verenin ismini almalı, konuşma bitiminde ismiyle hitap ederek telefonu kapatmalıyız.

9. Konuşma süresince yüzümüzde ki tebessüm kaybolmamalıdır.

10. Aradığımız kişinin hatırını sormadan konuya girmemeliyiz.

11. Telefonu açar açmaz “işim çok”, “yorgunum”, “yoğunum” gibi ifadeler kullanmak karşı tarafı hafife almak anlamına gelebilir.

Konuşma düzeyimiz karşımızda ki insanın eğitim ve bilgi düzeyine uygun olmalı. İletişimden amaç anlaşılmaktır. Ne anladığını anlamamız önemlidir. Çoğu zaman söylediklerimizle onun anladıkları çok farklı olabileceğini unutmamalıyız. Konuşmalarda karşımızdaki kişi anlaşıldığının anlamasını sağlamalıyız. Anlaşılmış olmak konuşan üzerindeki olumlu etkisi oldukça fazladır. Bunun için Onun son söylediği cümleleri değişik kelimelerle tekrar etmenin önemi vardır. Ör: “Ben bu duruma çok kızdım bu böyle olmamalıydı” diyen kişiye; “bu duruma çok öfkelenmişsin” gibi karşılıklar, “yaa öyle mi”, “siz ne hissettiniz”, “ne düşündünüz” gibi açık uçlu sorular onların kendilerini size açmalarını sağlar. İnsanlar sözlerinin, duygularının anlaşılmasını isterler. Anlaşıldığı zamanda bunu takdir eder rahatlar. Konuşmaların sonunda “iyi ki konuştum, rahatladım” duygusu, onu doğru anladığımız konuşmanın verimli olduğunu gösterir.

12. Her şeye rağmen duygusal, sosyal ya da ticari vb uzun uzun konulmak gerektiren konuşmalar mümkünse telefonla değil karşılıklı olmalıdır. Yüz yüze görüşmelere göre telefon görüşmelerinde daha fazla iletişim kazası olmaktadır. Telefon ile anlaşılma anlama ve ikna daha zordur.

Cep Telefonu ve Güvenli Konuşma

Günlük cep tel konuşma ortalaması dünya için 4 dakika iken ülkemizde günlük cep tel. konuşma süresi 76 dakikadır. Mutfaklarımızda kullandığımız mikro dalga fırınlarımız çalıştırılınca içerisinde oluşturduğu elektromanyetik dalgalar fırın içerisine koyduğumuz yiyeceklerin pişmesini sağlarlar. Çalmakta olan üç tane cep telefonunun arasına konulan yumurtanın 45 dakika sonunda piştiği gözlenir. Mikro dalga fırının çalışma prensibi aynıdır. Kulağımıza dayadığımız cep telefonu ile beynimizin ısınması sonunda; kulak çınlamaları, kansere davetiye, unutkanlık, konsantrasyon zorluğu, sinirlilik, uyku bozuklukları, katarak oluşumunun hızlanması..vb sorunlar oluşabilir.. 

Cep telefonu ile konuşurken kulağınız ile telefon arasında parmağınızı koymayı alışkanlık haline getirin. Konuşurken Cep’in kulaktan 1cm uzaklaştırılması etkiyi %10 azalttığı tespit edilmiş. Kısa süreli konuşun. Cep çalma anında en yüksek radyasyon oranına ulaştığı için karşı tarafın açtığını ekranda gördükten sonra kulağınıza götürün. Yürürken cep kullanmak manyetik alanın etkisini artıracağı için kullanırken hareketsiz kalmaya çalışın. Araç kullanırken dikkat % 35 azalması kapalı ortam olması tehlikenin ve zararın artmasına neden olur.

Not: Bu konuda daha detaylı bilgi için Elektrik Elektronik Müh. Prof. Dr. Selim Şeker’in “Cep Tehlikesi” isimli kitabını inceleyebilirsiniz.