Okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretimdeki yaklaşık 16 milyon öğrenci birinci yarıyıl sonunda karnelerini aldılar. Başarılı olanı da olmayanı da ayrı bir heyecan sardı. Kimisi üzüntülü kimisi sevinçli… Bunlar geleceğimizi inşa edecek çocuklarımız. Öğrenciler ve öğretmenler iki hafta tatil yapacak. Okulla bu yıl tanışan 1 milyon 226 bin ilköğretim öğrencisi ilk kez karne ile tanıştı. 2010-2011 eğitim-öğretim yılının ikinci yarısı 14 Şubat 2011 Pazartesi günü başlayacak. Eğitim-öğretim yılı 17 Haziran 2011'de tamamlanacak. Ebeveynlerin başarısızlıkları nedeniyle çocuklarına eleştirmek yerine daha fazla ilgi göstermeleri ve onların boş zamanlarını değerlendiren aktiviteler yapmalarını gerekir. Çocukların ailesiyle hoş zaman geçirmek için tatili iple çekiyor. Tatillerde ailelerin başarı sorgulaması yapmak yerine çocuklarıyla ilgilenmesi gerekiyor. Başarısızlıkların telafi mümkündür ancak kişilik gelişimindeki olumsuz bir etkinin geriye dönüp düzeltilmesi çok zordur. Hele bir yandan özel ders, bir yandan dershaneye giden, o etkinlikten bu etkinliğe koşan çocuklar için tatil bulunmaz bir nimet. Bazı anneler bu tatili fırsat bilip, çocukların eksik gediklerini tamamlamak için planlar yapıp, uygulamaya koyuyor. “Hadi dersini bitir, birazcık çalış” sesleri evden eve yankılanıyor. Bırakın çocuğunuz bu tatilde dinlensin, enerji toplasın. Yeni döneme daha iyi hazırlansın. Tatil “Boş Zaman” Değil Tatilin ülkemizde sanki boş geçirilmesi gereken zaman gibi algılanıyor. Tabii tatil demek boşa vakit geçirmek demek değil. Evet, çocuk kitap okusun (Zamanı ona bırakın, ister yatarken, ister arabada, isterse uyandığında) arkadaşlarıyla oynasın, gülsün, yeni yerler görsün. Ama zorlamayın, baskı yapmayın, ödevleri, dersleri, notları hatırlatmayın. Çocuğun yapması gereken işlere onlara yardımcı olun. Çatışmayın, dürtmeyin, ısrar etmeyin, ancak “böyle yaparsan iyi olur, yine sen bilirsin” kabilinden ona hareket alanı verin. Çocukla inatlaşmamak ve çatışmamak gerektiğini ve sömestr tatiline çıkan çocuklara dengeli davranmak gerekir. Çocuklarınızla çatışmayın, dürtmeyin, ısrar etmeyin, hatta inatlaşmayın. Programı onlara bırakın, ama uyması konusunda anlaşma yapın. Koyduğunuz kurallarda tutarlı ve kararlı olun. Sakın ola sık sık uyarı ve tehditlerde bulunmayın. Cezayı da, ödülü de hiç değilse tatilde bir kenara bırakın. Sohbet edin, sohbetiniz arasına bazı mesajlara çaktırmadan yer verebilirsiniz. İyi bir tatilin ardından göreceksiniz isteyerek, severek yeni bir döneme başlayacak. Eğlencenin tadına vardıktan sonra, öğrenmenin hazzını yaşayacak. Çocukların sağlıklı alışkanlıklar edinmesinde en büyük rolü aileler üstlenir. Buna ne kadar çok dikkat edersek azdır. Sürekli televizyon ve bilgisayar karşısında oturan ve bu esnada bol kalorili besinler tüketen ebeveynlerin çocuklarının da aynı davranış biçimini gösteriyor. Ebeveynlere çocuklarıyla yürüyüş yapmaları, bisiklete binmeleri, top oynamaları, ev ve bahçe işleriyle uğraşmaları öneriyorum. Kitap Okumayı Sevdirin Tatilde kitabı sevdirme ve okutmak için iyi bir fırsattır. Çocuklarınıza kitap okumayı sevdirin ancak ona "Al kitap bunu oku" demeyin. Çocuğa yapmasını istediğiniz şeyi gözünün önünde yaparak örnek olmalısınız. Aksi takdirde söyledikleriniz bir kulağından girer diğerinden çıkar, siz üzüldüğünüz ile kalırsınız. Emin olun siz hayatında kitaplar olan ve kitap okuyan bir anne olursanız çocuğunuz da olacaktır. Çocukların davranışlarını değiştirmesi için anne-babaların olumlu ve örnek davranış göstermeleri gerekir. Çocuklarımızda istemediğimiz davranışlar gözlemliyorsak ve çocuklarımızın bu davranışlarını değiştirmek istiyorsak işe kendi davranışlarımızı gözden geçirmekten başlamalıyız. Çocuğun bu istemediğimiz davranışı yapmasında bizim mutlaka önemli bir payımız vardır. Kendimizi objektif, cesur ve dürüst bir şekilde eleştirmeliyiz. Suçlu arayarak ya da bahaneler üreterek değişim gerçekleştiremeyiz. Kıyaslama Yapmayın Ailelerin çocuklara yönelik sevgilerini karne başarısına bağlamaları son derece yanlıştır. Öğrencilerin başarısının akranlarıyla kıyaslanmasının çocukta güvensizliğe neden oluyor. Bu durumun çocuğun aileden ve evden uzaklaşmasına yol açabilir. . Çocukların tatil sürecinde ebeveynlerle iyi bir iletişim kurması elzemdir. Tatil süresince çocukların kişisel gelişimini, çevre ile iletişimini ve hareketli yaşamı engelleyen televizyon, bilgisayar, cep telefonu bağımlısı olmalarına izin verilmemesi, ebeveynlerin bunlara sınırlandırma getirerek, izlenilecek programlarda seçici davranmaları gerekiyor. Çocukların, daha hareketli olacakları aktivitelere yönlendirilmeleri, arkadaşlarıyla bahçe ve park gibi güvenli alanlarda oyunlar oynamaları, bisiklete binmeleri veya bir spor kulübüne devam etmeleri, fiziksel gelişimlerini olumlu yönde etkiliyor. Benden söylemesi gerisi sizin bileceğiniz iştir.