Atatürk’ün yazdığı bu eser, 1927 yılında 15-20 Ekim tarihleri arasında yine Atatürk tarafından Cumhuriyet Halk Partisi’nin ikinci kurultayında 6 günde toplam 6saat 30 dakikada okunan tarihi eser olduğu için Nutuk adını almıştır. Türk tarihinin en kritik dönemini değerlendiren bir eser.

Milli birlik ilkesi etrafında birleşip birleştirip, ülkenin geleceğini belirleyecek olan milli irade ve milli hâkimiyet kavramlarının harekete dönüşmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisinin kuruluşundan cumhuriyetin ilanına kadar uzanan tarihin birinci elden anlatılan çok değerli bir kaynaktır.

 Nutuk 1927 yılında iki cilt olarak yayımlanmıştır. Biri asil metin diğerleri Arap harfleri ile tek cilt halinde lüks bir baskısı yapılmış. 1934 yılında yapılan yazı inkılabından sonra okunması zor olan ilk baskı Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 3 cilt olarak tekrar basılır. (1919- 1927) Bugünkü dille Atatürk kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk araştırma merkezi tarafından yeniden basıldı.

Nutuk ilk olarak 1927 yılında İtalyanca olarak, 1981 yılında Bulgarca, İngilizce, Almanca, Fransızca ve Rusça olarak yayımlanmıştır.

Atatürk’ün en beğendiğim sözü

 Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır; fakat Türkiye cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.

Atatürk ile ilgili şaşırtıcı bilgiler

1-Che Guevara, 1967 yılında Bolivya’da yakalanıp öldürüldüğünde sırt çantasından; Atatürk’ün NUTUK’unun çıktığını...

2- Fidel Castro'nun, 12 Mayıs 1961 tarihinde Havana'da görevli genç Türk diplomatı Bilal Şimşir'den, ABD'NİN BİLGİSİ OLMAMASI şartıyla, "Atatürk'ün Büyük Nutuk" kitabını istediğini... Ve "Devrimci M. Kemal ATATÜRK varken, Türk gençleri neden kendilerine başka önder arıyorlar?" dediğini...

3- 1935'teki Uzun Yürüyüş öncesinde Şankay Meydanı'nda toplanan binlerce Çinliye seslenen Mao'nun ilk sözlerinin: "Ben, Çin'in Atatürk'üyüm" olduğunu...

4- Yunan başkomutanı Trikopis`in, her Cumhuriyet bayramında Atina'daki Türk Büyükelçiliğine giderek, Atatürk`ün resminin önüne geçtiğini ve saygı duruşunda bulunduğunu...

5- 1938'de, General Mc Arthur'un en zor, en problemli, en buhranlı döneminde, danışman, senatör ve bakanlarından oluşan yüz yirmiden fazla kişiye; "Şu anda hiçbirinizi değil, büyük istidadı ile Mustafa Kemal'i görmek için neler vermezdim" dediğini...

6- 1938'de Atatürk'ün ölümünde Tahran gazetesinde yayımlanan bir şiirde; "Allah bir ülkeye yardım etmek isterse, onun elinden tutmak isterse, başına Mustafa Kemal gibi lider getirir" dendiğini...

7- 2006'da ise AB Uyum Yasaları gereğince devlet dairelerinden Atatürk resimlerinin kaldırılmasının istendiğini...

8 - 1996'da Haiti Cumhurbaşkanının vasiyetinde, mezar taşına yazılmasını istediği metinde; 'Bütün ömrüm boyunca Türkiye'nin lideri Mustafa Kemal Atatürk’ü anlamış ve uygulamış olmaktan dolayı mutlu öldüm' yazdığını...

9 – Norveç`de "Atatürk gibi olmak" diye bir deyim olduğunu.  '’Atatürk'' çiçeğinin adını, çiçeği bulan Wanderbil Üniversitesi profesörlerinden Doktor Kirk Landın`in koyduğunu ve bu çiçeğin tüm dünyada bu isimle üretilip satıldığını...

İzmir’in Kurtuluşu ile ilgili anısı 

İzmir kurtulmuş, çok tatlı bir yorgunluk, Ankara'ya hareket edecekler... Trene binerler ve kompartımana çekilirler. Ertesi gün, yaveri, Atatürk'ün kompartımanının kapısını çalar. Atatürk, yorgun, bitkin bir halde yüzünü yıkamaktadır. 

Yaveri: "Paşam bu ne hal, hiç uyumadınız herhalde;  Niye böylesiniz" der. "Çocuk, kompartımanıma yastıkla battaniye koymayı unutmuşsunuz, kolumu yastık yaptım ağrıdı, setremi yastık yaptım üşüdüm, uyumadım kalktım", der.

Yaveri: 'Aman Paşam! Birimize haber vereydiniz; hemen size bir yastıkla battaniye getirirdik", der. 

Ve bir ülke kurtarmaktan dönen komutan tarihi bir cevap verir:

"Geç fark ettim, hepiniz en az benim kadar yorgundunuz, hiç birinize kıyamadım. Önemli olan benim uyumam değil; milletimin rahat uyuması”. der.

Aydınlıkta kalın,

Atatürk’le kalın…

Kaynak: https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/16902