İyi mühendis, yazılımcı, tıp doktoru vb nitelikti genç nüfusumuzu Amerika’ya gönderince alkışlayan akademisyen ve siyasetçiler:

Şimdi sıra, niteliksiz, Amerika beslemesi, Kur-an aklına düşman, dünyayı din adına cehenneme çeviren dincilerin ülkemizi istilasını alkışlamada mı?

Bayramda elinde çanta Suriye’ye geçen, bayram bitince Türkiye’ye dönenler bir yana da, savaş bahanesi ile ülkemize girenler, savaş bittiği halde neden bir daha ülkelerine  dönmüyorlar.

“Türkiye geçilmez” dediğiniz bu mu?

“Gel burda kal” mı!

Daha bir kaç yıl önce ülkemizde küçük bir ilçede yetişen zeki bir genç kızımız Amerika’ya gidince alkışladık.

Akademisyen alkışladı!

Siyasetçi gurur duydu!

Kimi halk onur duydu!

Bu duruma nasıl geldiysek, utanmamız gerekenle onur duyduk.

Konuşurken “Kafir Amerika” diyenler, Amerika’ya zeki, çalışkan beyinleri gönderince de onur duydular.

Katil Amerika!

Hain Amerika!

Zalim Amerika!

Sırala alt alta, ne bilirsen söyle.

Hakaret et.

Küfür et.

Ne edersen et.

Zaten Amerika’nın da çok umrunda değil.

Zira adamlarda kompleks yok.

Kompleks zavallılık halidir ve bilimin gücüne inananlar bu zavallılık haline düşmezler.

Bu adamlar bizden nitelikli nüfusu araklarken, biz Bay Bidon ayağımıza mı geldi, yoksa biz Bidon’un ayağına mı gittik onu tartışıyorduk.

Nasıl kompleks yaptıysak bunu.

Bidon ayağımıza gelirse büyük adam olacağız...

Biz ayağa gidersek küçük adam olacağız...

İşte bu ayaktan hareketle büyüklük küçüklük tartışmasını ancak ve ancak ayakçılar yapar.

Ayakçılıksa,  fikirsiz zavallılık halidir!

Bitmedi...

Peygamberimizin emaneti, öpmeye kıyamadığı torunlarını din adına katledip, Kabe etrafında sinek öldürmenin günah olup olmadığını merak eden zavallılar gibi tartıştık...

Tartıştınız.

Tartıştılar.

Güler misin?

Ağlar mısın?

Yoksa kafanı duvara vurup, çıldırırcasına “siz nasıl zavallılar sınız” diye bağırır mısın?

Yoksa arkana teneke bağlayıp, ağzınla korna çalarak sokaklarda koşar mısın?

Sahi ne yaparsın?

Ey akıl sahipleri:

Ülkemizden, nitelikli, kendini yetiştirmiş, dalında ve alanında uzman beyinler, Avrupa ve Amerika’ya kaçarken, geçmişi belirsiz, niteliksiz, vasıfsız kendine ailesine ve çevresine faydalı olamayan, din adına dünyayı cehenneme çeviren, Kur’an’ın “evrendeki en büyük bela“ gördüğü dincilerin elini kolunu sallayarak ülkemize girmesini nasıl yorumlamalıyız.

Taliban ile bizim aynı düşündüğümüzü nasıl söyler siniz?

Beyler:

Peygamberimizin öpmeye kıyamadığı torunlarının kafasını din adına ve sevap kazanmak için kesen bu lanetli anlayışın bu topraklara yansımasını mı istiyorsunuz?

Yoksa “Kafir Amerika” daha büyük kafirlikler yapsın diye mi yetişmiş çocuklarımızı oraya buraya gönderiyor sunuz?

Ülkemizde elini kolunu sallaya, sallaya gezen bu raiyayı ne zaman ülkelerine göndereceksiniz?

Ne zaman?

Bu ülkeden beyin göçüne ne zaman dur diyeceksiniz?

Ne zaman?

Doğru yolda selam olsun!