Büyükler durumu genele aktarıyor...
Genel, Anlamaya çalışıyor... Şaşırıyor... Şok Oluyor... Konuşuyor Konuşuyor... Tartışıyor... Hızını alamıyor... Taksim Meydanında Pankart Açıp Söyleniyor... Söyleniyor...
Sonra FOSSS... Ardından TISSS...
Bana çok tanıdık gelmeye başladı bu yaşam şekli...
Ve işte; Taksim Meydan Düzenlemesi’nde geri sayım başladı. Siz bu satırları okurken, gelin, “Gelin Odası”nda hazırlanmaya başlamış olacak. Çıkışımı bilmem artık... maymun gibi mi, yoksa prenses gibi mi çıkar Takdir-i İlahi!
İlk etap tüneli Tarlabaşı-Harbiye...
24 Eylülde sözleşme de yapılmış... Alt geçit inşaatının tamamlanması için süre 240 gün... Sağolsunlar bölgeyi tamamen kapatmayıp bize de hoplama zıplama şeklinde hak tanıyacaklarmış. Giren çıkan kamyonların ayaklarını, pardon, tekerleklerini de yıkayıp, yolları temiz tutacaklarmış... Eeee bundan iyisi Şam’da kayısı-Bu lafta tarih oldu ya-Hadi bakalım. Hodri Meydan.
Biz hep büyük tartışmalar çıkarırız, imar planları askıya çıkar çıkmaz dava açarız ama höyyyttt dendi mi PIISSSSS...
7 Gün 24 Saat Hizmet. “En Büyük İnşaat, Bizim İnşaat”
Kameralar devrede... Kazılar Kazılar... Tüneller tüneller... Gideceğin yere ulaşabilmek için dön dön dur. Dur ama dur şehir yorgun şehirli umutsuz. Mimarlar bile inşaat görmek istemez oldu.
Ta-Ta... Tasalanmayın çözümü bulduk.
Alternatif yollar hizmetimizde .
Harbiye’de çektiğimiz sıkıntı geldi aklıma. Eski Muhsin Ertuğrul ve henüz toprağa gömülmemiş Açık Hava Tiyatrosu’nun dev kapıları...O zaman Harbiye Hatıra Fotoğrafı çektiremeyenlere duyurulur ;
Taksim Meydanı Hatıra Fotoğrafı çektirmeye çok az zaman kaldı. Bari bunu atlamayın.
Kimbilir belki yanlışlıkla AKM veya Meydanın Sembolü Heykel de çökebilir. İnşaat bitince Taksim Meydanın bugünkü halinden çok farklı olacağı kesin. Peki sorarım; Gümüssuyu’ndan Meydan’a gelirken o asırlık ağaçların akıbeti nolacak??? O canım yol, sonraaa, Gezi Parkı??
Dünya kartpostallarında da değişiklik olacak. Neee?
“Kartpostal ne?” mi? Haklı çocuk yeni nesil Züppeğ-i Farika...
Uyu yavrum sen uyu da büyü... Gözünü açınca bak St. Nicolas Amca ne hediyeler getirecekmiş yavruma...
Tabii şunu da atlamamak gerekir.
Hazerfan Çelebi uçarken arkasına baktığında Galata Kulesi ve çevresini nasıl gördüyse torunu aynısını görmedi...
Kanuni ve Hürrem Üsküdar’dan saraylarını seyrederken gördüklerini torunlarının torunları aynısını görmedi...
Garabet Balyan Ailesinin başta Çırağan ve Dolmabahçe Sarayı olmak üzere Osmanlı’ya kattığı diğer eserlere-Selimiye ve Davutpaşa Kışlası-Darphane_i Amire-Ortaköy Camii-Dolmabahçe Saat Kulesi-Gümüşsuyu İTÜ binası-Dolmabahçe Camii-Yedikula Surp Pirgiç Ermeni Hastanesi-Beylerbeyi Sarayı-Aksaray Valide Camii-Galatasaray Mektebi-Malta Köşkü-Aynalıkacak Kasrı-na bakarken gördükleri ile bizler aynısını görebiliyor muyuz?
Geçenlerde Üsküdar’a yolum düştü. Okulum Mimar Sinan Üniversitesine karşıdan baktım. Yıllar öncesinden gördüğüm panaromadan eser yok. Yeşillik azalmış. Özellikle sağ cenapta oluşan gökdelenler-artık adını bile bilemez olduğum-ot gibi bitmeye başlamış. Bazıları ortama uyarken bazıları Zehirli Sarmaşık gibi...Israrcı ve tehlikeli.
İstanbul’un önlenemez değişimi...Korkuyorum.