Benim güzel Edirne’m… Sel taşkınlarıyla uğraşan, suyun içindeki susuz Edirne’m… 2 ayı geçkin bir süredir sosyal medya üzerinden Edirne Belediye Başkanı’na, Kemal Kılıçdaroğlu’na, Edirne Belediyesi’ne sesleniyorum. Edirne’nin merkezi, Sabuni Mahallesinde su yok diyorum! Belediye birkaç resim göndererek “Gece dinlemeleri yapıyoruz” diye cevap verdi. Allah versin, dinleyin yerleri gökleri dedim.

21. Yüzyılda gece dinlemesi yaparak insanları susuz bırakıyorsunuz, Edirne’nin merkezi!  Daha ötesi yok ne diyeyim…

Sonra dayanamadım. Kemal Kılıçdaroğlu’nun özel kalemi’ni aradım. Şikayetimi aldı. Sonra Edirne Belediyesi’nden annemin oturduğu apartmana kontrole gittiler. Her neyse alt tarafı 3 katlı apartmanda 1. Kata dahi su çıkmıyor. Ama iplik gibi akan suyu görünce suyunuz var fakat depo koymanız lazım diye yanıt verdiler.

Edirne’nin göbeği, su deposu… Peki dedim. Sonra bir araştırma yaptım. Tek katı evlerde bile su yok! Sabuni mahallesi merkezde olduğu için Lari Camisi de bu susuzluktan nasibini alıyor. Camide su yok, esnafta,  çay ocaklarında su yok! Tüm Sabuni mahallesi susuzluktan kırılıyor.

Bu satırları yazmaya utanıyorum. Çünkü ben bir Belediye Başkanı olsam değil koca bir mahalle, bir tek eve bile su götüremezsem o gece uyuyamam! 

Efendim sonra Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın özel kalemi beni arayıp “Siz apartmanca su deposu yapılması konusunda anlaşmaya varamamışsınız sizin suçunuz” diyor. 

Tekrar söylüyorum. 21. Yüzyıl, Edirne’nin göbeği, su yok! Tek katlı evler de su deposu da alacak mı? Çay ocakları, yine tek katlı dükkanlar, veya Lari Camii de depo mu yapacak? Yoksa cemaat evden getirdikleri şişe su ile abdest alacak?  

Dün yine Kemal Kılıçdaroğlu’nun özel kalemini aradım. Yaşadığımız yüzyılı ve bir belediye’nin neler yapması gerektiğini hatırlattım. Edirne eski bir yerleşim merkezi. Alt yapısı eksik ama bir Belediye’nin görevi de o alt yapıyı iyileştirmek değil mi? Yoksa onu da tek başına ben mi yapsam bilemedim. 

Ben böyle sosyal medya’dan sorunları anlatmaya başlayınca bir Üniversite öğrencisi de ETUS’ları şikayet etmeye başladı. Çözseniz çözseniz siz çözersiniz Sumru Hanım bir el atsanız diye mesaj yollamış. ETUS , Edirne içerisinde görev yapan toplu taşıma araçlarının ismi. Üniversite öğrencisi araçlardan ve şoförlerin tutumundan yakınıyordu. Elbette araçlar eski, şoförler çok eğitimli değil… Herkes işini götürdüğü kadar yapıyor, Çünkü baştaki orkestra şefi iyi bir yönetim sergilemiyor.

Edirne halkı kurallara fazlasıyla uyan, şikayet nedir bilmeyen, sakin, itaatkârdır. Ama ben değilim! İlk defa bu köşeyi bir belediye ile ilgili çok önemli bir şekilde şikayet ediyorum. Utanarak, üzülerek şikayet ediyorum.

Sayın CHP, Sayın Kılıçdaroğlu; Edirne’nin merkezinde hani ciğerciler var ya ah işte onlara sırtınızı verin ve aşağı doğru yürüyün o mahallenin adı Sabuni mahallesi. Ve  İşte orada su yok! 2 ayı geçti 3. Aya geldik. Su yok! 

Acaba bu belediye yönetimi hakkında ne düşünüyorsunuz? Yerel seçimler yaklaşırken Edirneliler bu susuzluğu unutacak mı sanıyorsunuz merak ediyorum?

Lütfen bu işi gece dinlemesiz çözelim. Bakın İstanbul’da bir sürü CHP Belediyesi var. Alın birkaç teknik personel ve teknik araç lütfen Edirne’ye gidin. Bakın size yöntem buluyorum. Daha ne yapayım? Düşünüyorum da Türkiye’de işler birini bir üst amirine şikayet etmekle çözülüyor. Bu iş siyasette de yerel yönetimlerde de böyle. 

Tekrar söylüyorum, Zavallı esnaf, cami, mahalle sakinleri- ki çoğu yaşlıdır- susuz yaşamaya çalışıyor. Bu işi çözemezseniz çareyi Cumhurbaşkanını aramakta bulacağım. Ki ararım! 

Buradan tüm Edirne’lileri, genç yaşlı demeden beni okuyan, benimle gurur duyan herkesi selamlıyorum..

Benim güzel, şirin, susuz Edirnem, çok yakında yeniden kavuşmak üzere! 

Sevgiler,