Tarihinin en ilginç ve en belirsiz seçim sürecinde Galatasaray’da artık sonlara gelindi. Sarı Kırmızılı kulüpte bu güne kadar pek rastlanmamış biçimde altı adayın kozlarını paylaşacağı bir başkanlık yarışı gerçekleşecek. 

Aday sayısının fazla oluşu belki demokratik anlamda hoş gözükebilir. Ancak geçmişten günümüze dek yaşananları göz önüne getirdiğimizde, karşımızdaki tablo alışılmışın hayli dışında.

Mustafa Cengiz’in, camianın kanaat önderlerinin pek çoğu tarafından eleştirilen davranış biçimi, özellikle de Teknik Direktör Fatih Terim’le olan hizipleşmesi dikkat çekiyor.

Normalde Nisan ayında yapılacak olan seçim, pandemi gerekçesinin ardında maskelenerek içinde bulunduğumuz Haziran ayına sarkıtıldı.

Dünyada ve ülkemizde yaşanan pandemi göz önüne alındığında dışarıdan normalmiş gibi görünen bu sarkmanın altında farklı nedenlerin olduğunu sanırım bilmeyen, anlamayan yoktur.

Olayın bu yönü bir tarafa, herkes birbirinden düşündürücü açıklamalar yapıyor. Galatasaray’ın UEFA ve Süper Kupa’yı müzesine götürdüğü yıllarda başkanı olan Faruk Süren’in yaptığı açıklamalar bu anlamda en son örnek.

Süren, Fatih Terim’le Mustafa Cengiz arasındaki gerilimin yönetimden kaynaklandığını, Terim’in kendisini hiçbir zaman kulübün ve yönetimin önünde görmediğini, yönetimin hatalı olduğunu ifade etti. Ayrıca, seçimin 5 Haziran'da yapılarak zaman kazanılabileceğinin de altını çizdi. Şampiyonlar Ligi’nde ön eleme maçlarının oynayacak olması, teknik direktörün ve yönetimin belli olması gerektiğine de vurgu yaptı. Sarı Kırmızılı kulübün Mustafa Cengiz döneminde iyi yönetilmediğini söyleyen Faruk Süren Abdurrahim Albayrak'ın da artık çekilmesi gerektiğini söyledi.

Galatasaray’ın en büyük başarılarının kendi başkanlığı döneminde yaşanmasının da etkisiyle, camiada yankı bulan bu sözlerin sandığa nasıl yansıyacağını cidden merak ediyorum. Tabi Süren’in açıkça Burak Elmas’ı işaret eden açıklamalar yapması da çok önemli.

Kendileriyle görüştüğüm birçok Galatasaraylı dostum var. Hepsinin de kendilerine göre bir düşünce yapısı var. Ancak, tek bir nokta var ki, neredeyse herkesin ortak kanısı, Mustafa başkan’ın özellikle son dönemde, camianın hassas değerleriyle örtüşmeyen bir tavır sergilemiş olması.

Bu arada bir bilgi notu aktarayım sizlere; Mustafa Cengiz’in geçtiğimiz günlere kadar, bir dönem daha aday olacağını söyleyip, daha sonra ise yeniden aday olmayacağını açıklamasının altında da, ağır bir yenilgi almamak ve zirvedeyken kenara çekilmek arzusu yatıyormuş.

Hoşçakalın…