“Sen kağıttan Romeo!.. biliyor musun, ben matemiyim siyahın,çıkmaz sokağıyım aşkın’’
Sana artık güvenmiyorum, inanmıyorum her an şüphe içindeyim ve biliyor musun şüphe katilidir aşkın!!..
Tam on üç yıl, bedenenimle birlikte ruhumu da becerdin, Oysa ben iyileşemez kalıcı bir hastalık gibi seninle yaşamayı öğrendim.. Maraz-i erkekliğine toz kondurtmadım. Ben sana bey dedim, fahişe ruhunu görmezden geldim..
Tüm fahişeler sana hayran değiller; lanet cüzdanın için yarışıyorlar!!.. Sende çok iyi biliyorsun aslında bunun böyle olduğunu..
Şimdi sayende, içindeyim bir çıkmaz sokağın.. Ne yapsam yada nereye gitsem simsiyahım..
Evlilik diye bildiğim, oynadığımız tiyatroda, perde kapandı artık ve kapkaranlık her yer. Neden bitemiyor uzuyor bu son sahne? Yüreğinde ki zehiri içtim bir kere, kim geriye döndürebilir.. Yeni başladı sinir hastalığı, uyku bozukluğu, tansiyon ve kalp yetmezliği..
…… Tamda evliliklerinin yirminci yılı idi, kadın aldı eline çantası ve hoşça kal diyerek elini kapıya uzattı…
İşte ne olduysa o anda oldu.. Yaptıklarının ihanet olarak algılanmamasını, anlık hatalar olduğunu, tekrarının asla nüksetmeyeceğini ve hatta bu hatayı yapmasında karısının da bir nebze suçlu olduğunu vs vs anlatıp duran adam kendini kaybetti..
Önce bir kalp krizi geçiyormuş gibi fenalaştı; rolünü tam manası ile yapamadığını anlayınca, yüksek tahrifatlı bir saldırıya geçti.. Çünkü saçma salak felsefik sohbetin hiç te inandırıcı olmadığını kendi de pek ala biliyordu..
Nasıl olsa saldırı anı cinnet olarak nitelendirilecek ve hafifletici sebeplerden ötürü bir şekilde yırtacaktı.. Burası Türkiye’ydi ;) ve dahi karısının onu mahallenin imam efendisi ile aldattığını veya benzeri gibi bir iftirayı da konu ile ilişkilendirebilirse onurize bile edilecek yüksek taltif toplayacaktı.. ;) namus düşkünü adam, fahişelere parasının yettiği kadarı ile bir daha ki sefere gittiğinde yatakta kendini binbir kat daha iyi hissedecekti..
Tuttu kadının saçından ve duvara duvara vurmaya başladı.. Emindi ve biliyordu eğer onun karısı olmaktan çıkarsa, en yakın arkadaşları ve hatta akrabaları bile kadına birliktelik için yalvaracaktı..
Yirmi yıllık karısının, bir zamanlar şevkatle bağrına bastığı başını şimdi şiddetle duvara vurarak karatoprağın bağrına iteliyordu!!..
Bu an sadece üç dakika sürdü!!..
Beyin travması sebebi ile ölmüş bir kadın vardı
Ve namusunu temizlemiş bir erkek!!.. ;)
Vicdan azabı?? YOK CANIM NE GEZER.. Çünkü o zaten KAĞITTAN ROMEOO idi………
Selam, sevgi ve saygılarımla…