Şu Trafik Sorununa Çözüm Bulunamayacak Mı?!!!

Abone Ol
Şimdi bu haftaki konumuza dönelim: TRAFİK!!! Hala büyüyen ve maalesef plansız büyüyen İstanbul'un bu sorunu her geçen gün daha büyük boyutlara ulaşmaktadır. Plansız gelişen deyince hemen gecekonduları düşmeyin. Bütün ihtişamlarıyla, gerekli izinleriyle göğe yükselen plazalar, iş merkezleri ve siteler de bu plansızlığın bir bileşenidir. Çünkü kentin geneline ait bir gelişim düşünülmemektedir. Öneriler çoklukla günü kurtaran, lokal çözümlerdir. Bazılarının İstanbul'un Manhattan'ı diye isimlendirdikleri Maslak bölgesine dikkatinizi çekmek istiyorum. Burası kentin yeni iş merkezi. Zincirlikuyu-Levent'i takip eden aks boyunca iş merkezleri, holding binaları, prestijleriyle adeta birbirleriyle yarış edercesine dizilmişler yol boyu. Henüz inşaatı devam eden plazalar, iş merkezleri, şirket binaları olduğu gibi daha inşaatı yeni bitmiş ancak çalışanları olmayan yani boş yapılar da var. Tabii bir de halen işler olanlar var. Yol çalışmaları da sözü edilen mekanda sürdürüldüğü için, her gün her saat buralarda betonyerler, kamyonlar, iş araçları görmek gayet doğal. Pek çok lüks plazanın girişi Ayazağa köyüne giden yol üzerindeki, maksimum 6 m.'lik,  dar bir bağlantı yolundan sağlanıyor. Kaldırımlar devamlı değil. Mevcutların da hali pek iyi değil. Araçların sirkülasyonunun sağlandığı bu daracık yol ise havanın sonbahara dönmesiyle birlikte tam bir çamur deryası. (Yazın da tozdu muhtemelen).Bu daracık yolun yüzlerce insanın aynı saatlerde  işe girip çıktığı anda nasıl kilitlendiğini düşünebiliyor musunuz? Unutmadan bu daracık yolun en azından iki üç katılım nedeniyle kısa aralıklarla kesildiğini de belirtmeliyim. Tabii bu katılımların trafiği ne kadar aksattığını söylememe gerek yok. Yakın bir gelecekte, henüz dolmamış iş merkezleri ve inşaatı sürenler ile burası tam bir cehennem olacaktır. Maslak'a bu kadar yüklenirken bu insanların hangi yollardan buraya ulaşacakları düşünülmemiş midir? Zaman içinde otopark sorunu da belirecek ve artacaktır. Yöneticiler, hele bir plazalar dolsun, sorunlar neyse çözeriz, yaklaşımını benimsemiş görünüyorlar.  Ya da hangi açıklamalar ile bu yerleşimi destekliyorlar? İzinler neye dayanarak veriliyor? Bir yere ulaşım sağlanmazsa oranın yaşam kaynakları kurutulmuş olur. Ulaşım binayı tasarlayan mimarın işi değildir. Bu mutlaka yönetimce, kent planlama prensipleri ile çözülmelidir. Boğaz köprülerinde ve kentin pek çok noktasında yapılan yol onarım sıkıntıları da plansızlığın bir başka boyutudur. İstanbul'un nüfusça nispeten azaldığı yaz ayları dururken, gece saatlerinde bu işlere ağırlık vermek varken, onarımlar genellikle sonbaharda yağmurun bol olduğu, ulaşımın zaten hava şartları nedeniyle bir kat daha ağırlaştığı dönemde yapılmaktadır. Bu bir kez yapılan bir hata olmadığı için yetkililerin plansızlığıyla ilgili görünmektedir.  Sonuçta yine başa döndük. Yine plansızlık, yine altyapı sorunu ve koordine olamayan kentsel birimler!!! Acilen trafik problemini çözebilecek, kenti tanıyan, kenti yaşayan, geleceği kestirebilen yöneticiler bekliyoruz. Kimse darılmasın, trafik sorununda bir arpa boyu yol alamadık.... Yrd. Doç. Dr. A. Nilay Evcil anevcil@yahoo.com