EKREM KONUR/VHA

Son hafta Beşiktaş karşısında yaşanan mağlubiyete değinen Ekşioğlu: "Maalesef 10 dakikalık bir konsantrasyon bozukluğu maçın skorunu değiştirdi. Eğer 2.yarı başladıktan sonra direncimiz biraz daha kuvvetli olsaydı skor farklı olabilirdi. Özellikle Bjorn Vlemincks, Ibricic ve Turgay Bahadır’ın girmesiyle öndeki hareketliliğimiz daha da arttı. Beşiktaş cok koşan bir ekip. Onlar için de ligin ikinci yarısına başlamak adına önemli bir maçtı ancak futbolun 90 dakika sürdüğünü ve konsantrasyonun da 90 dakika aynı düzeyde kalması gerektiğini hepimize hatırlatan bir maç oldu. Biz hem Antalya hem Beşiktaş maçını unuttuk, lig artık bizim için bu Cumartesi günü Çaykur Rize ile başlayacak."
Lig artık bizim için bu Cumartesi günü Çaykur Rize ile başlayacak
Yetenekli kadrosuna rağmen sezona kötü başlangıç yapmasının nedenine açıklık getiren Ekşioğlu: "Maalesef bizim için de oldukça üzücü bir durum. Sezon başlarken gösterdiğimiz tablo hiç de böyle değildi. Hazırlık maçları da takımımız adına çok güzel geçti ancak lig tabii ki başka bir maraton ve tabii ki yeni bir takım olmanın zorluklarını biz de yaşadık ve yaşıyoruz. Belki klişe gelebilir ama yeni bir takım olduğunuzda atacağınız pas, mimikleriniz, maç içerisindeki genel duruşunuz bile maçı kaybetmenize sebep olabiliyor ancak uzun sure beraber oynamış futbolcularda bunlar dezavantajınız yerine avantaja dönüşüyor. Dediğim gibi lig bizim için bu Cumartesi günü yeniden başlıyor." dedi.
İstanbul BBSK takımından ayrılmasına rağmen Boz Baykuşları asla yanlız bırakmadı. Ekrem Ekşioğlu'na birgün İstanbul BBSK takımına geri dönmek istediğini belirten Ekşioğlu: "Her futbolcunun ait olduğu bir camia vardır. Ben de 7 sezon İBB’de oynadım, orası benim evim. Hocalık kariyerime başladığım zaman da geri dönmek isteyeceğim yer yine benim evim olacaktır. Bozbaykuşları ben de çok seviyorum. Onlar bir taraftar topluluğundan daha ziyade bir aileydi bizler için. Halen de onları öyle görüyorum. Sadece mizah yönü kuvvetli taraftarlar değil, taraftar kültürünü az da olsa değiştiren, taraftarlığın aslında daha başka şeyler demek olduğunu gösteren bir topluluk oldular. Kaybeden takımı alkışlayan, küfürsüz bir tribün kültürü olabileceğini gösterdiler. Yerleri bende çok başkadır" dedi.
Boz Baykuşlar, taraftar grubu kaybeden takımı alkışlayan, küfürsüz bir tribün kültürü olabileceğini gösterdi.
Futbol'un hayatının bir parçası olduğunu söyleyen Ekşioğlu: "Futbol ve yine futbolla. Futbol benim sadece işim değil, aynı zamanda da hobim. O yüzden de en büyük zevkim diğer ülke liglerini de takip etmek. İşimin dışında esas önemli olan iki tane kızım var. Zeynep 5, Selin Nur 3,5 yaşında. Onlarla vakit geçirmek, büyüdüklerine şahit olmak, yanlarında olabilmek benim için apayrı bir zevk. Bu sene sürekli olarak Kayseri’de yanımda olamadıkları için bir araya geldiğimizde her dakikayı onlara ayırıyorum"       dedi.
Son olarak kendisini örnek alan geç sporculara öneride bulunan Ekşioğlu: "Genç futbolculara, daha doğrusu hangi branşta olursa olsun genç sporculara herşeyden önce yaptıkları işi ciddiye almalarını, çok çalışmalarını ve kendilerine ana ve ara hedefler koymalarını tavsiye ediyorum. Evet bu iş gerçekten çok ciddi. Seyredenler için eğlence, futbol artık dev bir endüstri- ama yapan kişi için bir o kadar ciddiye alınması, emek verilmesi gereken bir alan. Sadece takımla yapılan antreman genç futbolcularımız için yeterli olmamalı diye düşünüyorum. Antremandan sonra yapılan bireysel çalışmalara mutlaka önem verilmeli. Bunun yanı sıre beslenme ve gıda takviyelerine dikkat edip, ayrıca bu işe ciddi vakit ayırmak gerekiyor. Kişisel gelişim ve öğrenme süreci ise her yaşta devam ediyor.Eğer bir farkındalığa ulaşabildiysem hayatımda daha gençken okuduğum kitapların da çok yardımını gördüğümü söylemek isterim" dedi.