TALLİNN

A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Fatih Terim, milli futbolcu Mehmet Topal ile karşılaşmanın oynanacağı A. Le Coq Arena'da düzenlenen basın toplantısında, karşılaşmayla ilgili soruların yanı sıra Galatasaray ile yaşadığı ayrılığın ardından yapılan birçok açıklamaya henüz yanıt vermemesiyle ilgili soruları cevapladı. 

Milli takımın 2008'de Tallinn'de Estonya ile golsüz berabere kaldığı hatırlatılarak yöneltilen "Bu kez farklı olan ne?" sorusuna Terim, "O zaman yitirdiğimiz puanın telafisi vardı ama şimdi burada kaybedebileceğimiz herhangi bir puanın telafisi yok. En belirgin fark bu" yanıtını verdi.

Türkiye'nin play-offlara gidebilmesi için son iki maçta sadece kazanmasının da yetmediğini hatırlatan Terim, "Birçok hesabın olduğu ortam içindeyiz. Bizim için mühim olan puan kaybetmemek. İki dönem arasında değişen bir şey de Estonya'nın takım olarak daha ileriye gittiğidir" diye konuştu.

Maçta kimin daha şanslı ve ibrenin kimden tarafa olduğuyla ilgili soru üzerine Terim, şöyle konuştu:

"İbrenin kimden tarafa göründüğünü bilmiyorum ama kazanmamız gerektiğini biliyoruz. Galibiyetin dışında herhangi bir sonuç bizi mutlu etmeyeceğine göre, bu atmosferde oynayan bir Türk milli takımı olacak. Muhakkak ki futbol bu, hiç itirazımız yok, her şey olabilir, oluyor da ama kazanmak için de her şeyi deneyeceğiz. Burada bizim psikolojik durumumuz tabii ki Estonya ile aynı değil. Biz, genel olarak baskı altında olan tarafız ancak yarın gerek fizyolojik, gerek psikolojik, hiçbir bahaneyi öne sürmeden çıkıp, oynayıp, kazanmalıyız. Oyuncularımın da bu konsantrede olduğunu biliyorum. Ümit ederim Hollanda maçını play-off öncesi final gibi bir duruma getirebiliriz."

Estonya'nın en iyi oyuncusunun kim olduğu sorusuna, A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü, "14 numaralı oyuncu. Son maçta iki gol atmıştı" diye yanıtladı.

Fatih Terim, kariyerinde yaşanan ani değişimin milli takıma nasıl yansıdığı sorusuna, "Son iki maçta onların başındaydım. Nasıl davranıyorsam öyle davranıyorum. Herhangi bir şekilde oyunculara bir zarar verdiğini ya da daha değişik bir atmosfer yarattığını düşünmüyorum" yanıtını verdi.

Türk futbolunda, derbi maç sonrası milli takım oyuncularının ruh hallerinden bahsedildiği belirtilerek, bunun takıma nasıl yansıdığı sorusunu ise Terim, şöyle yanıtladı:

"Ben, futbol hayatımda çok sebebe ve bahaneye sığınan bir nesilden geliyorum ki antrenörlüğümde çalıştığım tüm takımlarda bu bahaneleri kaldırmak için çok uğraştım. Bu da onlardan birisi. Yarın bir gün derbiler birinci, ikinci maça  denk gelecek. Avrupa'da ve dünyada örnekleri var. Derbiler hep olmalı. Sahada olanın sahada kaldığı bir derbi olursa, onun dışına taşan herhangi bir şeyi çok çabuk hallederiz milli takımda. Bunlar olmalı da. Bize herhangi bir yansıması olmadı, olmaz da."

Dünya kupası için ümitleri devam ettirmek için sahada çok çalışmaları gerektiğini vurgulayan Terim, "İyi bir insansanız, kalbiniz temizse ve işinizi iyi yapmak için uğraşıyorsanız zaten Allah size verir. Ama siz gereğini yerine getirmeden de kimseden bir şey bekleyemezsiniz. Şu anda neredeyse herkes çok ümitli. Ama biz, çok az bir süre önce Avrupa Şampiyonası kuralarına hazırlanıyorduk. Allaha şükür bu duruma geldik. Bu ümidi devam ettirmemiz için de sahada çok iyi çalışmamız ve söylediklerimizi saha içinde yapmamız bizim için çok önemli. Bundan sonra her şey yanınızda olacaktır, en başta da Allah yanınızda olacaktır" ifadesini kullandı.

"Mutsuzluklarım da var, mutluluklarım da"

Mutlu olup olmadığı sorulan Terim, "Tabii hayat mutlulukla, mutsuzluk arasında geçen bir süreç. Mutluluğum da var, mutsuzluğum da ama şu anda tamamen Estonya ve Hollanda maçların düşünüyorum" diye konuştu.

Terim, oyuncularının bu önemli iki maça çok çabuk adapte olduklarını ifade ederek, "Şu anda maçı sabırsızlıkla bekliyorlar. Endişelerimizden bir tanesi işin paniğe ve telaşa dönmemesi" dedi.

Normal oyunlarını sahaya yansıtmaları durumunda mücadelenin büyük bir ihtimalle Türkiye'nin baskısı altında geçeceğini anlatan Terim, şöyle devam etti:

"Oyun içinde yaptığımız çeşitli taktik çalışmalarının varyasyonlarını uygulayabilmemiz için sakin olmalıyız. Bir an önce neticeyi hepimiz isteriz ama sonuçta üç puan çok önemli, eğer diğer maçlar da istediğiniz gibi gelişirse. Herşeyin önü ve başı bizim kazanmamız. Bunun futbolcular üzerinde yaratacağı baskının oyuna yansımasından endişeli olduğum için daima bu durumu anlatmaya çalışıyorum. Yoksa bizim belli bir oyun planımız ve taktiğimiz var. Oyunu gördükten sonra bunları değiştirebiliriz. Bu telaş ve panik inşallah olmaz."

Fatih Terim, çok ümitli ve inançlı olduğunu, futbolcularına da güvendiğini belirterek, "İçimden, Hollanda maçına inşallah bir play-off finali gibi gideceğiz gibi geliyor veya dileğim öyle ama içimden öyle geliyor. Onu hakettiler bence" değerlendirmesinde bulundu.

Sakatlığı nedeniyle kadrodan çıkarılan Nuri Şahin'in yerine bir oyuncu almamasıyla ilgili Terim, şunları söyledi:

"İlla her çıkan oyuncunun yerine birini alacağız diye bir kaide yok. Böyle uygulamalar çok yaptım. Bu sefer değişik bir uygulama yapacaktık, vazgeçtim. Yeni şampiyonada yaparız diye düşündüm. Normal açıklanan kadronun dışında 4 tane bekleme listesi açıklayacaktım. Bir şey olursa, 1, 2, 3, 4 öncelikle takıma girerler diye. Yeni bir şampiyonaya bıraktım. Gerekli oyuncular da var gibi geldi bana. Eğer bir şey yapacaksam, yarın maçtan sonra yapacağım, çünkü 9 tane sarı kart sınırında olan oyuncumuz var. 6'sı burada. İnşallah cezalı oyuncumuz olmaz."

"Uygun bir zamanda açık yüreklilikle yaşananları ifade edeceğimden emin olabilirsiniz"

Milli takımdaki sözleşmesinin 2014 yılının Mayıs ayına kadar olduğu dile getirilerek, sonrasında devam edip etmeyeceği ve Galatasaray'dan ayrıldıktan sonra konuşulanlara ne zaman yanıt vereceğiyle ilgili sorulara Fatih Terim, şöyle yanıt verdi:

"Milli takımdayken başka bir alanla ilgili konuşmayacağımı daha önce söylemiştim. Şu an tüm konsantrasyonumu ve enerjimi Estonya ve Hollanda maçlarına veriyorum. Bu, son 2,5 yılda veya 2,5 haftada yaşadıklarımı paylaşmayacağım anlamını taşımıyor. Galatasaray Kulübü üyesi ve divan üyesi biri olarak Galatasaray'ı uluorta heryerde tartışmam, tartışılmasına da vesile olmam ve olmayacağım. Ancak Galatasaray kültür ve değerlerine uygun bir ortamda ve uygun zamanda açık yüreklilikle kendimi ve yaşanılanları ifade edeceğimden de emin olabilirsiniz. Şimdilik tek bir şey söyleyebilirim. Duyduğunuz, okuduğunuz her şeyden şüphe duyun. Gerçekmiş gibi sunulan, yorumlanmış servis edilen ve doğru bilgi olduğu iddia edilen haberlere temkinli yaklaşın. Yakın zamanda kimsenin aklında soru işareti kalmayacak."

Terim, konuyla ilgili soruya verdiği yanıtı, "Benim mayısa kadar sözüm var, mukavelem yok" yönündeki ifadesiyle bitirdi.

Fatih Terim, "Sonrası için sözünüz var mı?" sorusunu, "Şimdi her şey için serbestim, ama mayısa kadar sözüm var, sadece" diye yanıtladı.

Estonya maçının ilk 11'ini açıkladı

Bu arada, Fatih Terim kadroyla ilgili bir soru üzerine Estonya maçında sahaya süreceği ilk 11'i açıkladı.

Estonya karşısında sahalarında 2 stoperi bırakıp, 8 kişiyle rakip yarı alanında olmaya çalışan bir taktik anlayışla kazanmak için oynayacaklarını vurgulayan Terim, "Bizim için üç puan önemli. 1-0 bile yeter" ifadesini kullandı.

Terim'in açıklamasına göre, bugünkü maçta sahaya çıkacak 11 kişilik kadro şöyle:

"Volkan Demirel, Gökhan Gönül, Semih Kaya, Ömer Toprak, Caner Erkin, Gökhan Töre, Selçuk İnan, Mehmet Topal, Arda Turan, Burak Yılmaz, Umut Bulut."

Millilerin Estonya maçı hazırlıkları tamam

A Milli Futbol Takımı, 2014 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri D Grubu'nda deplasmanda Estonya ile yapacağı önemli maçın hazırlıklarını tamamladı. 

Teknik direktör Fatih Terim yönetimindeki milli takım, son çalışmasını karşılaşmanın yapılacağı A. Le Coq Arena'da gerçekleştirdi. Çalışmanın başındaki 15 dakikalık bölümü medya mensuplarına açık tutuldu. 

Milliler bir saatlik antrenmanın ardından kafilenin Tallinn'de konakladığı otele geçti.

Bakan Kılıç başarılar diledi

A Milli Futbol Takımı'nın son çalışmasını Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç da izledi.

Milli maç için Tallinn'e gelen Kılıç, Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Yıldırım Demirören ve TFF yöneticileriyle tribünde oturarak çalışmayı takip etti.

Bakan Suat Kılıç, antrenmanın ardından teknik direktör Terim ve futbolculara zorlu mücadelede başarı diledi.