ANTALYA - Etik Kurulu'nun ''futbolda şike davasına'' yönelik raporunun yönetim kurulunda görüşülmesinin ardından Antalya Gloria Golf Otel'de bir basın toplantısı düzenleyen Demirören, önemli açıklamalarda bulundu.

 

TFF Başkanvekilleri ve Yönetim Kurulu üyelerinin de katıldığı toplantıda konuşan Demirören, göreve geldikleri 27 Şubat 2012 tarihinden bu yana, mesailerinin büyük bir kısmını, kamuoyunda adı 'şike ve teşvik primi soruşturması' olarak geçen sürece ayırmak zorunda kaldıklarını belirterek, ''Halen Avrupa'nın ekonomik anlamda altıncı sırasında olan Türk futbolunu, daha ileri noktalara taşıma çalışmalarımızı da sürdürdük. Bu dönemde, 36. UEFA Kongresi'ne ev sahipliği yaparken, 19 Yaş Altı Kadınlar Avrupa Şampiyonası Finalleri ve 2013 FIFA 20 Yaş Altı Dünya Kupası hazırlıklarımızı da tamamladık. Ben ve yönetim kurulu üyesi arkadaşlarım, Türk futbolunda yeni bir sayfayı aralamak, kaybolmaya başlayan güven ortamını tekrar kurmak, futbolumuzun önünü yeniden açmak amacındayız'' diye konuştu.

 

-''Futbolumuzun her türlü spekülasyondan uzak tutulması önceliğimizdir''-

 

Son yıllarda, özelikle bahis oyunlarından haksız çıkar elde etme peşinde olanların, bu amaçla ''kirli ellerini'' futbola uzatmaktan çekinmediklerinin herkesçe bilindiğini dile getiren Demirören, şöyle devam etti:

 

''Bu, futbol dünyasındaki tüm sağduyu sahibi yöneticiler gibi bizleri de fazlasıyla rahatsız etmektedir. Ülkemizde, adı bahis sahtekarlığı olsun olmasın, futbolumuzun bu anlamda her türlü spekülasyondan uzak tutulması tartışılmaz önceliğimizdir. Sevinerek söyleyebilirim ki, iddialar içerisinde bahse ilişkin hiçbir unsur olmadığı gibi, Etik Kurulu da çalışmalarında bu yönde bir bulgu olmadığını somut olarak tespit etmiştir.''

 

TFF talimatlarının, müsabaka sonucunu etkileme eylemleri için, dünyada emsali olmayan sertlikte yaptırımlar öngördüğüne dikkati çeken Demirören, Türkiye'de amacın, sebebi bahis olsun olmasın, futbolun temiz kalması, sahada oynanan oyunun sonucunun belirsizliğinin muhafaza edilmesi, futbolu futbol yapan, Türk toplumunun en sevdiği oyun olmasını sağlayan özelliklerin korunması olduğunu söyledi.

 

-''Karar aşamasına çok yaklaşılmıştır''-

 

Bu amaçtan taviz vermelerinin hiçbir koşulda düşünülemeyeceğini kaydeden Demirören, ''Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair 6222 sayılı Yasanın bu adı ile değil de, 'şike yasası' olarak anılması en büyük üzüntülerimizden biridir. Buna rağmen yasanın hükümlerini uygulamak ile görevli emniyet ve yargı mensuplarının bu süreçte futbola gösterdikleri özenden son derece memnunuz. Unutulmamalıdır ki, disiplin yargısı ile genel yargının suç tanımları, soruşturma teknikleri birbirinden farklıdır. Tam da bu sebepten, devam etmekte olan bir dava bulunduğu halde de, futbol ailesi kendi disiplin sürecini en hızlı şekilde tamamlamak zorundadır. Bugün itibarı ile söyleyebilirim ki, süratli bir karara varılması çeşitli nedenlerle gecikmiş bu dosyada, karar aşamasına çok yaklaşılmıştır'' diye konuştu.

 

Etik Kurulu'nun, dosya hacmi sebebiyle çalışmasını iki kısma ayırdığını ve öncelikli olarak Süper Lig müsabakaları yönünden incelemesini tamamlayarak, raporu TFF Yönetim Kurulu'na ulaştırdığını anlatan Demirören, şöyle devam etti:

 

''Yönetim kurulumuz 3 gün boyunca bu raporu titizlikle ve her yönüyle inceleyerek, konunun hassasiyetini dikkate alarak, iddianamede bile yer almayan bazı müsabakalar da dahil olmak üzere etik kurulu tarafından incelenen 22 müsabakayla ilgisi olan tüm kulüpleri PFDK'ya sevk etme kararı almıştır. Bu kulüplerimizin çoğu hakkında Etik Kurulu şüpheye dahi rastlanmadığını rapor etmiştir. Buna rağmen, tüm kulüplerin sevki kararının sebebi, bağımsız karar organlarını incelemelerini hiçbir şekilde kısıtlamamak, bu önemli dosyada kulüplerimize idari değil, yargısal aklanma imkanı tanımaktır.''

 

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Yıldırım Demirören, ''PFDK'ya sevk edilen kulüplerimiz, bu aşamada suçlu değildir'' dedi.

 

Kişisel ve samimi temennisinin, kurulun incelemesi neticesinde, tüm kulüplerin akladığını görmek olduğunu kaydeden Demirören, ''Etik Kurulu raporunun değerlendirilmesi neticesinde, bu talimatlarla korunması hedeflenen temel değerlerin doğrudan zarar görmediğinin ortaya çıkmış olması, futbolu futbol yapan değerlere müdahale çabalarının, bu değerlere zarar verecek noktaya ulaşmadığının ve hiçbir şekilde sahaya yansımadıklarının belirlenmesi, en sevindirici noktadır. Disiplin yaptırımlarımızın öncelikli hedefi, suçluya suçun bedelinin ödettirilmesinden ziyade, bir bütün olarak Türk futbolunun bu tür tehditlerden korunması ve caydırıcılıktır'' diye konuştu.

 

Disiplin yaptırımlarının belirlenmesi aşamasında bu hususun göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgulayan Demirören, şunları söyledi:

 

''Sistemi koruma adına çıkılan yolda sistemin daha fazla zarar gördüğü bir noktaya varılmasına imkan verilmemelidir. 3 Temmuz 2011 tarihinden bugüne disiplin yaptırımlarının ağırlığının, ihlallerle orantısızlığı herkes tarafından tartışılmakta ve büyük çoğunluk tarafından yaptırımlar bilhassa teşebbüs halleri açısından ağır bulunmaktadır. 6222 sayılı yasa yürürlüğe girmeden önce, bu konudaki tek düzenleme olan disiplin talimatının 58. maddesinin şiddetli olması bir ölçüde anlaşılabilir. Ancak yasa ile öngörülen yaptırımlar yürürlüğe girerken, dünyada emsali olmayan sertlikteki bu maddeye daha fazla ihtiyacımızın kalmadığı değerlendirilerek, gerekli düzenlemeler yapılmalıydı. Hemen herkesin orantısızlığı konusunda mutabık olduğu cezaların, öncelikle korunması ve geliştirilmesi, görevimiz olan Türk futbolunun bütününe vereceği zararlar dikkate alındığında, bu orantısızlığın giderilmesi için en uygun zaman 'derhal şimdi' olarak tanımlanmalıdır. Güncel iddialar varken mevcut yaptırımın değiştirilmesinin, bazı bireylerin menfaatine yönelik hareket ettiğimiz yolunda söylemlere yol açacağının elbette ki farkındayız. Ancak, yanlıştan dönmek erdemdir ve koşullar ne olursa olsun bizim için söylenecekler değil, Türk futbolunun menfaatleri önemlidir.''

 

 -''Değişiklikler ve ekler, bizim tarafımızdan yoktan var edilmedi''-

 

Yönetim Kurulumuzun dün kabul ettiği değişiklikler ve eklerin, FIFA ve UEFA normları ile diğer ülke federasyonlarının mevzuatlarının tamamı dikkate alınarak belirlendiğini ifade eden Demirören, ''Türk futbolunun içinde bulunduğu duruma göre, kesinlikle bizim tarafımızdan yoktan var edilmemiştir. Şike ve teşvik primi, ilgili maddemizin yeni halinde de sert şekilde cezalandırılmaktadır. Teşebbüs hallerinde ise, bağımsız kurullar o dosyanın kendine has özelliklerini serbestçe değerlendirerek, ihlale uygun yaptırımlarına hükmedebileceklerdir'' dedi.

 

Uygulanamayacak kadar sert yaptırımların sebep olduğu gecikme dışında, yeni düzenlemelerin içeriğinin, konuya uygunluğu ve diğer ülkelerin düzenlemelerine paralelliği hususlarında hiçbir endişeleri bulunmadığını dile getiren Demirören, şöyle devam etti:

 

''Futbol hepimizindir. Futbolun değerlerini korumak, onu daha ileri taşımak, hepimizin görevidir. Fair-play ve sportmenlik, sadece sahada değil, her alanda bağlı kalmamız gereken değerlerdir. Federasyon yöneticileri, kulüp yöneticileri, siz spor medyası mensupları, hep birlikte sporculardan beklediğimiz fair-play ve sportmenliği içimize sindirmek ve her adımımızda hayata geçirmek zorundayız. Bunun yanında, sağduyu ile topluma verdiğimiz mesajlarda futbol ailesine yakışan değerleri öne çıkartmalı, vazgeçilmez ilkelerimiz olarak ortaya koymalıyız. Sporun, tüm topluma kazandırması gereken olumlu nitelikler yerine, toplumda var olmaması gereken niteliklerle anılması hepimizin sorumlu olduğu bir durumdur.''

 

-''Zarar vermek isteyenlere hep birlikte mani olacağız''-

 

Yıldırım Demirören, yönetim kurullarının iyi niyetine inanarak, bu konuda karar alacak tüm mercilerin saygınlığına gölge düşürmeyerek ve alınacak her türlü karara saygı göstererek, büyük Türk futbol ailesinin, herkese örnek olacağı, futbolun hak ettiği şekilde anılacağı ortamı en kısa sürede ve hep birlikte yaratacaklarını söyledi.

 

 ''Bizi bir araya getiren bu önemli değere zarar vermek isteyenlere hep birlikte mani olacağız'' diyen Demirören, sözlerini şöyle tamamladı:

 

''Türk futbolunun, içinde bulunduğu istenmeyen halden, bir an evvel çıkması için, tüm Türk halkının bizlere destek olacağından hiçbir şüphem yoktur. Bu sayede görevimizi, sizlerin desteği ile başarıyla tamamlayacağımıza da inancım tamdır. Avrupa'nın en önemli futbol organizasyonu olan 2020 Futbol Şampiyonası'nın en önemli adayı olarak, duyduğumuz heyecanı, gelin, hep birlikte yaşayalım.''

 

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Yıldırım Demirören, 3 Temmuz'dan bu yana Türk futbol kamuoyunu meşgul eden ''Futbolda Şike Davası'' ile ilgili, ''UEFA'nın bizden özellikle istediği tek bir şey vardı. Kurulların karar vermesi, biz bunu yaptık'' dedi.

 

Demirören, basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Demirören, ''UEFA'nın tavrı olumsuz olursa, Galatasaray ve diğer kulüplerin tavrı da aynı şekilde olursa nasıl bir tutum içinde olacaksanız?'' sorusu üzerine şunları söyledi:

 

''PFDK ve Tahkim Kurulu özerktir. Kendi iradesiyle kara verecektir. Küme düşme kalktı, puan silme geldi gibi söylemler sadece ön yargıyla kişileri yönlendirmek olur. Bu bana göre yanlıştır. UEFA'nın bizden özellikle istediği tek bir şey vardı. Kurulların karar vermesi, biz bunu yaptık. Biz dosyayı olduğu gibi kurullara gönderdik. Sadece tüm kulüplerimizin idari değil, yargısal olarak da aklanmasını istediğimiz için gönderdik. Bizim disiplin kurulu tarafından aklanarak geçmişte kişilere, camialara 'sen gönderilmedin' demesinler diye gönderdik.''

 

TFF Yönetim Kurulu'nun Türk futbolu adına karar verdiğine işaret eden Demirören, ''Tabii ki fikir ayrılıkları oldu. Bu fikir ayrılıkları ile bu kararları aldık'' dedi.

 

-CAS Davası-

 

TFF Başkanı Demirören, Fenerbahçe'nin, Spor Tahkim Mahkemesi'ndeki (CAS) davasını kendi iradesiyle geri çektiğini anımsıttı. Konuyla ilgili Fenerbahçe Kulübü'ne bir teklif şanslarının bulunmadığını belirten Demirören, ''CAS Davası Fenerbahçe tarafından çekildi. Fenerbahçe camiasının kendi öz iradesiyle verdiği karardır. Bizim 'şunu çekin, bunu çekin' gibi bir şeyimiz olmaz. Böyle bir şeyi teklif etme şansımız olmaz'' diye konuştu.

 

Şahısların eski TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar döneminde zaten disiplin kuruluna sevk edildiğini hatırlatan Demirören, ''Bizim yönetim olarak tekrar şahısları sevk etme gibi bir durumumuz olamaz. Biz sadece Etik Kurulu'nda ilk başta gönderilen dosyanın haricinde ikinci bir gönderme yaptık. Bunu da kişilerin öz savunma haklarının sağlanması için ve sahaya yansıma olup olmadığına bakılması için gönderdik. Disiplin Kurulu'na sevk edilen takımların sayısı yarın belli olacak'' dedi.

 

-''PFDK 48 saat içinde karar verecek''-

 

Yıldırım Demirören, yaşanan süreçte PFDK'nın kararını 48 saat içinde vereceğini bildirdi. Konuyla ilgili bir soru üzerine Demirören, şöyle konuştu:

 

''Puan silme ve para cezası, karar alındığı tarihte uygulanacak. Bugün itibariyle 58. madde değişmiştir. Bizim amacımız zaten 8 aydır hep beklediği için bekleyen bu sürecin en kısa zamanda bitmesidir. Biz normal süreci çalıştırarak, disiplin kuruluna sevki tamamlayacağız. Disiplin kurulu en az 48 saat olmak kaydıyla savunmaları alarak kararını verecektir. Bizim ve Türkiye'nin beklentisi bir an evvel bu işin bitmesidir.''

 

''Futbolda Şike Davası''nda futbolculardan İbrahim Akın'ın yaptığı itirafların sorulması üzerine Demirören, ''Yargıya intikal ettiği için bu konuda konuşmak istemiyorum'' dedi.