ANTALYA  - Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanı Yusuf Namoğlu, Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) tarafından düzenlenen 52. Yıl Sporun Zirvesi Semineri'nin "Hakem Penceresinden Türk Futbolu" başlıklı oturumunda yaptığı konuşmada, Türkiye'deki maçlar kadar Avrupa liglerinin herkes tarafından izlendiğini söyledi.

Türkiye ligi ile Avrupa ligleri arasında bir kıyaslama yapılması istendiğinde söyleneceklerin ortak olacağını kaydeden Namoğlu, şöyle konuştu:

"Futbolcularımız rakiplerinin sağlığını düşünmeden, acımasızca müdahale ediyorlar. Topa ulaşamayan ayağa kramponla basmaktan hiç kaçınmıyor, böylelikle ciddi ve ağır sakatlıklar oluşuyor, futbolcular öncelikle mesleklerine ve meslektaşlarına saygı göstermeliler. Bu oyun anlayışını Batı futbolunda az görmekteyiz. Daha da ilginç olan rakibi sakatlayan, futbol davranışı nedeniyle ihraç edilen oyuncuyu taraftarları alkışlıyor, maalesef bu kabul edilemez bir farklılıktır. Oyuncularımız hakemlerin hemen her kararına itiraz ediyor, maçlarda itiraz enflasyonu yaşanıyor. İtiraz sayısı istatistiklerinde rekor kırdırıyor."

Namoğlu, bu olumsuzluğun hakemlerin disiplin uygulamalarıyla çözülmesinin haksızlık olduğunu belirtti. Sorun ve sorumluluğu paylaşmaları gerektiğini anlatan Namoğlu, şöyle devam etti:

"Hemen sarı ve arkasında kırmızı kart gösterilen en kolay ve ucuz bir yoldur. Bir başka sorun aldatmalar, yani haksız avantaj yakalamak. Bu tür girişimlerin artışı da hakemlere gerçek ve gerçek olmayanı ayırt etme zorluğu oluşturuyor. Rakibe ve mesleğe saygının başka bir versiyonudur. Bu davranışın yapıldığı bölge rakip ceza sahası alanıdır. Rakiplere saygı, hoşgörü, empati, fair play, dürüst oyun kavramlarında herkesin uzlaşması gerekir. Aşırı sert davranışların sıklığı, ayağındaki her topu kaybeden bunu kendi kusuru olduğunu kabul etmeden yerden kalkmayınca hakem faul olmadığını bilmeden ya avantajını keserek ya da oyunu durduğunda futbolcunun sağlığı ilgili 50-60 metre geriye koşmaktadır."

"Hakem ayrım yapmaz"

Namoğlu, "Topun oyunda kalma süresi açısından Avrupa'dan geride olduğumuz bir gerçek" dedi.

Hakemlerin oyunu güzelleştirerek, topun oyunda kalma süresini arttırdıklarında futbol keyfinin de artacağını, bunun başarılmasının ise hakem ve futbolcu birlikteliğinden geçtiğini anlatan Namoğlu, şöyle konuştu:

"Sorumluluk eşit paylaşılmalıdır. Hakemlerimizin eğitimlerinde ağırlık noktası öncelikle yönettiği maçlarda standartlara ulaşmasıdır, ikinci beklenti de farklı maçlarda aynı standartlara ulaşılmasıdır. Bu yöndeki eğitim anlayışımızı yılmadan ve bıkmadan sürdüreceğiz. Jaap Uilenberg başta bu konular olmak üzere kararları Avrupa standartlarına çıkartmak için çalışmaktadır. Hakem ve oyuncu ilişkilerini istediğimiz düzeyde görmüyoruz. Bunun gelişimine yönelik olarak her kurum ayrı ayrı veya müşterek projeler üretebilir. Futbol içerikli, yapıcı programlar da yapılabilir. Uzun soluklu futbol adına herkesin yer alacağı projeleri destekleriz. Biz sahada oyuncularla sporcuların ve hakemlerin bir bütün olarak geleceğe baktığımız takdirde daha ilerilere gideceğimizi ve programlı şekilde Türk futbolunun daha ileri gidebileceğine inanıyoruz."

Hakemlerin başarılı olması için iş hayatı, aile hayatı ve hakemliğin sağlıklı olması gerektiğini ifade eden Namoğlu, bundan birinin çökmesi halinde hakemin bu durumdan etkileneceğini söyledi. Namoğlu, halen evli olmayan Halis Özkahya'nın da aile hayatını tamamlaması gerektiği yönündeki temennisini iletti.

Namoğlu, hiçbir hakemin maçlarda büyük-küçük takım diye bakmayacağını belirterek, "Hakem A takımı, B takımı diye bakar, kuralları uygular, ayrım yapmaz. Toplumda ayrım varmış imajı oluşturulmaya çalışıyorlar, hakemler iki takıma da eşit davranmak zorundadır" dedi.

İlave hakemle ilgili sistemin dünyada tartışıldığını kaydeden Namoğlu, şöyle konuştu:

"FIFA teknolojiyle, gol çizgisini çözmeye çalışıyor. UEFA da teknolojiden ziyade hakemlerle çözmeye çalışıyor. İlave hakemlerin esas görevi topun çizgiyi geçip geçmediğini, futbolcunun ceza sahası içine girerken darbenin içeride veya dışarıda olmadığı karalarına yardımcı olması. Bizim Süper Lig'de görev yapan 41 hakemimiz var, bazı haftalar 4-5 hakem olmayabiliyor. Bir hafta boyunca 9'ar Süper Lig ve PTT 1. Lig, 16 tane Türkiye Kupası maçı var. Yardımcı hakemlerle 86 hakeme ihtiyaç oluyor. Hakemler deneyimli olmadığı sürece verim düşer diye düşünüyorum."

Namoğlu, 6'lı hakem sisteminin Avrupa'da tartışıldığını belirterek, "Biz de seminerimizde tartışmalarımızı yapacağız, cumartesi günü öğleden sonra kararımızı vereceğiz ve talimat olarak hakem arkadaşlarımıza aktaracağız. Diğer başlıklarla beraber elle oynamalarla, ayağa basmalarla ilgili bir takım teknik şeyleri belirleyeceğiz."

Jaap Ulenberg

UEFA Hakem Kurulu Üyesi Jaap Uilenberg futbolun özellikle son senelerde değiştiğini, futbolcuların fiziksel olarak çok geliştiğini kaydetti.

Hakemlerin maç içinde 12-13 kilometre koştuğunu anlatan Uilenberg, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu nedenle maçın başından sonuna kadar konsantrasyon ve fiziksel yeterliliğe sahip olmanız gerekir. Bu nedenle FIFA fitness testi 10-15 senedir devam ediyor. FIFA testinin yanında UEFA olarak da biz yüksek seviyede yeterlilik arıyoruz. FIFA testine ek olarak yo-yo testini getirdik, yıpratıcı bir test ama üst düzey maçlarda bu testi istiyoruz ve şimdilik memnunuz."

Uilenberg, Türkiye'deki son yo-yo testinin sıkıntısız geçtiğini belirterek, üst seviye hakem olmak için profesyonelce yaşanması gerektiğini kaydetti.

Üst düzey hakemlerin kariyerlerinde birer defa büyük finallerde görev yapabileceğini kaydeden Uilenberg, şöyle konuştu:

"Cüneyt Çakır'la 4 senedir çalışıyorum ve çok iyi gidiyor. Basamakları birer birer çıkmak gerekiyor. Macar hakem Viktor Kassai final yönettikten sonra bir daha o seviyeye ulaşamadı, bundan olumsuz etkilendi diyebiliriz. Cüneyt Çakır'ın gelişimine baktığımızda kendi kategorisinde en genç hakem. Benim Cüneyt'in geleceğiyle ilgili düşüncelerim, bu sene Cüneyt Çakır'ın kesin hedeflerinden biri bir final olmalı. Önümüzdeki 2016 Avrupa Şampiyonası'nda da hedefi final olmalı. 2018'deki Dünya Kupası'nda Cüneyt yaşıyla beraber final adaylarından biri ve finali hedeflemeli ama lütfen final yöneteceğini yazmayın, hedefi bu olmalı. Üst seviye hakemlerin her sezon başlangıcında hedefleri olur."

Uilenberg, Cüneyt Çakır'ın Dünya Kulüpler Kupası finali yönettiğini hatırlatması üzerine Cüneyt Çakır da "Onun hatırlanmaması doğal, aynı gün Fenerbahçe-Galatasaray maçı vardı" dedi.


-Sunum

TFF Hakem İşleri Müdürü Burçin Keskin'in de katıldığı oturumun ardından Uilenberg, görüntülerle hakem seminerinde üzerinde durulacak konular hakkında çeşitli görüntüler eşliğinde bir sunum yaptı.

Hakem seminerinde tehlikeli müdahaleler, ellerin ve kolların kural dışı kullanımı, topa elle müdahale ve ilave yardımcı hakem ve işbirliği konularının görüşüleceğini kaydeden Uilenberg, futbolcuların rakiplerinin ayağına basmasını artmaya başladığını kaydetti.

Uilenberg, futbolcuların topa müdahale etmek için geç kaldığını, ayağın üzerine basılması halinde hakemin futbolcuya sarı kartını, daha alttan müdahale varsa kırmızı kartını kullanması gerektiğini ifade etti.

Futbolcu sağlığının korunmasının çok önemli olduğunu kaydeden Uilenberg, "Bu tür ihlallerde suçlu hakem değildir, futbolcunun saygılı bir şekilde oynaması gerekiyor" dedi.

Uilenberg, ellerin ve kolların kural dışı kullanımında, futbolcuların ellerini kullanarak rakibine temasta bulunması halinde hakemin sarı kart göstermesi gerektiğini söyledi.

Topla elle oynamada bazı pozisyonların "gri" olabileceğini kaydeden Uilenberg, standartları geliştirmek için semineri verimli şekilde kullanacaklarını kaydetti.