Medya Dünyası
Nurdan Hüsrev Girgin ile Kültür Sanat
Başarılı ve güzel sunucu Nurdan Hüsrev Girgin hafta içi her gün saat 15.15.'te Kanal B ekranlarında Kültür Sanat Haberleriyle ekrana geliyor. Yayımlanmış Aşk Olsun adında bir de şiir kitabı bulunan sunucu kendine has sunumu bu mesleğe dair yeteneği çok yönlülüğü gibi özelliklerinin yanında ışıltısı , şıklığı ve güzelliğiyle de dikkat çekiyor.Kültür Sanat Haberleri Kanal B'de.
Elifşah Yasun ile ANKA
Ekranların en orijinal ve dolu dolu müzik programlarından birisine güzel sunucu Elifşah Yasun imza atıyor. Başarılı televizyncu Elifşah Yasun’un yapım ve sunumunda Anka ; sevdiğiniz sanatçılar ile müzik dolu, renkli, keyifli bir çift kanat vermek üzere her cuma saat 23:30'da Kanal B ekranlarında havalanıyor. Elifşah Yasun ile Anka'yı mutlaka izleyin.
Semahat Özdoğan İstanbul Aydın Üniversitesi'nde!
Türkiye’nin ilk ve tek maç anlatan kadın spor spikeri Semahat Özdoğan, İstanbul Aydın Üniversitesi’nde katıldığı etkinlikte, Spor programı sunmak ya da prompterdan haber okumak kimseyi spor spikeri yapmıyor şeklinde konuştu.
TRT 1’de spor haberlerini sunan başarılı ve güzel spiker Semahat Özdoğan, İstanbul Aydın Üniversitesi öğrencileriyle mesleki deneyimlerini ve futbol bilgilerini paylaştı. Konuşmasında bir kadın olarak erkek egemen sektöre girmenin tedirginliğini yaşadığını belirten Semahat Özdoğan, bu sektöre girdikten sonra hiç yadırganmadığını ve insanların kendisini çabuk kabul ettiğini, gittiği statlarda sevgiyle karşılandığını ifade etti.
Maç sevgisinin çocukluktan geldiğini söyleyen Semahat Özdoğan, Türkiye'de bugüne kadar ilklere imza attı. Televizyon ekranlarında maç anlatan İlk kadın spiker olan Semahat Özdoğan uzun süre Trt Radyo'da da futbol maçları anlattı. Bu yönüyle dünyada da 3 isimden birisi olan Özdoğan İstanbul Aydın Üniversite'sindeki etkinlikte de tüm bu ilkleri üniversite öğrencileriyle paylaştı.
Selen Gül Yeniden Ekranlarda!
Geçtiğimiz yıl seyircilerin oylarıyla Dijital dünyanın enleri ödül töreninde Türkiye'nin en iyi spor spikeri ödülünü kazanan Selen Gül Dayıoğlu bir süredir doğum iznindeydi. Selen Gül , Soykan adını verdiği erkek çocuğu dünyaya geldikten sonra ekranlara hızlı bir dönüş yaptı. Güzel spiker yeniden Fenerbahçe Televizyonu'ndaki çalışmalarına başladı. Kanalın tecrübeli isimleri arasında yer alan Selen Gül Dayıoğlu spor haberleri ve farklı programlarla izleyicilerle buluşmaya başlarken doğum sonrası kısa zamanda eski formuna kavuştuğu görüldü.
Zeynep Solman Ekranlara Dönmeye Hazırlanıyor!
Televizyon izleyicilerinin çok sevdiği adına fan kulüpler kurulan Zeynep Solman yeniden ekranlara dönmeye hazırlanıyor. Bir süredir programlara ara veren izleyenlerin sağlık , kültür sanat ve alışveriş yayınlarından hatırladığı güzel ve başarılı sunucu Zeynep Solman bir süredir yurtdışında hem tatil hem de eğitim çalışmalarında bulundu. Tekrar yurda dönen Solman farklı projelerin gündeminde olduğunu belirterek yakında tekrar ekranlarda olacağının müjdesini verdi. Sosyal medya da takipçilerinin adeta ekrana dönüşü için geri sayım yaptığı Zeynep Solman özellikle kendine has canlı sunum performansları ve güzelliğiyle izleyenlerin dikkatini çekmişti.
Sinema Dünyası
Temel ile Dursun İstanbul’da
Geçtiğimiz yıl Bulgaristan’dan Türkiye’ye kaçan üç Türk gencinin hayat hikâyesini konu alan “Kaçış 1950” isimli sinema filmini Beyaz perdeye kazandıran genç yapımcı İhsan Taş yine farklı projeye imza atıyor.Wilma Elles, Engin Alkan, Esin Civangil, Alay Cihan, Hülya Polat, Esra,Ceyda Ersoy, Metin Keçeci, Tahsin Taşkın, Alparslan Özmol, Yakup Yavru, Özlem Savaş, Metin Yıldırım, Mehmet Kurt ve Emrah Doğan’ın yanı sıra Eşref Kolçak, Nuri Alço, Yavuz Karakaş, Coşkun Göğen gibi Yeşilçam’ın emektar oyuncularının da yer aldığı filmin Senarist ve yönetmenliğini İhsan Taş üstleniyor. Çok farklı kamera teknikleriyle çekilecek olan Temel ile Dursun İstanbul’da isimli komedi filmi 5 Şubat’ta sinemaseverlerin beğenisine sunulacak.
RÖPORTAJ
Yağmur Tanyıldız ile Yazarlık ve Edebiyat Dünyası Üzerine
Öncelikle bize kendinizden bahseder misiniz?
2 ağustos 1996 yılı Aydın/Söke doğumluyum. İlk ve orta öğrenimini Söke'de tamamladım. Ve daha sonra Aydın Yüksel Yalova Güzel Sanatlar Lisesinde müzik eğitimi aldım. Halen Anadolu Üniversitesi edebiyat bölümünde eğitimime devam etmekteyim.
Neden Yazarlık?
Yazan her insanın kendine sorması gereken ilk sorunun da bu olduğunu düşünüyorum. Ve cevabı da yazara kendisini anlatır. Ben kendime bu soruyu çok sormuştum. Ben, anlatacaklarım olduğu, paylaşacaklarım olduğu için yazıyorum. Yazmak, anlatmaktır. Anlatmak, insana yaşadığını hissettirir. Ben, yaşadığımı hissetmek ve bunu hiç unutmamak için yazıyorum.
Yazarlığa ilk adımı nasıl attınız?
2004 yılında babamın öğretmen arkadaşı Yaşar Türkoğlu 'Adın Yağmur Olsun' isimli bir şiir kitabı çıkarmıştı. O kitabı elime uzattığında bir gün Yaşar amcam gibi şiirler yazmanın hayalini kurmuştum. 'Adın Yağmur Olsun' kitabi benim için çok güzel bir hediye ve çok güzel bir başlangıç olmuştu.
İlk yazınızı hatırlıyor musunuz, nasıldı?
Çok küçük yaşlarda anneler gününde bir mektup vardı anneme yazdığım. Anneme dair ne yazarsam yazayım bilirim eksik kalır az kalır cümleler. Fakat o mektup sanırım benim ilk duygu yüklü yazımdı.
Örnek aldığınız yazarlar var mı ?
Nazım Hikmet'in şiirlerini, Sabahattin Ali'nin öykü ve romanlarını örnek almakla birlikte eski ve yeni tüm yazarları takip etmeye çalışıyorum.
Unutamadığınız yazıya ve kitaba dair bir anınız var mı?
İlkokul ve ortaokul yıllarımda birincilik kazandığım şiirlerimi, kitabımı yazmaya başladığım ve elime aldığım ilk günü, kitabımın çıkacağı dönemdeki heyecanımı hiç unutmuyorum. Hepsi benim çok değerli ve hiç unutamadığım anılarımdır.
Yazarlık dışında yapmak istediğiniz çalışmalar var mı?
Ömrüm boyunca kalemi elimden bırakmak istemiyorum. Fakat yazarlık dışında okuduğum Edebiyat bölümünü bitirip öğretmen olmak; şiir seven, okumayı seven güzel insanlar yetiştirmek istiyorum. Yazdığım cümlelerim ve kitaplarım elbette benim için çok değerli ama bir insan yetiştirmenin her şeyden daha önemli olduğunu düşünüyorum. Bir insanın, dünyadaki en güzel eser olduğuna inanıyorum.
Edebiyat dünyası hareketli bir yapıda..Siz genel olarak sektörün durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Öncelikle bu konuda biz gençlere yol açan ve desteğini esirgemeyip haberlerimizi yapan size teşekkürlerimi sunuyorum. Maalesef Türkiye'de okumakta geri olan bir ülkeyiz. Okuyan kitle sayısı belli ve onlarda tanınmış yazarlarımızı takip ediyor ve okuyor.Yeni yazarlar için daha çok etkinlikler yapılıp bizleri yapılacak olan söyleşiler ve imza günleriyle okuyucularla buluşturulabilir diye düşünüyorum. Ben, yeni çıkan yazarları takip ediyorum ve mutlaka kitaplarını alarak onlara destek veriyorum. Çünkü yollarımız aynı ve bizler yüreğimizle çıktığımız bu yolda adım adım ilerleyecegiz. Benim canı gönülden inandığım bir şey var; 'Kalbini Eksik Etme' kitabımla birlikte Kalbini benden eksik etmeyen güzel insanlar tanıdım. Sektörün durumu her ne kadar beni üzüyor olsa da biliyorum ki yalnız değilim. Sizlerin vesilesiyle de burdan tekrardan tüm okuyucularima ve sevenlerime saygılarımı sunuyorum.
Mesleğinizde bir rekabet baskısı/etkisi hissediyor musunuz? Eğer hissediyorsanız bu mesleğinize nasıl yansıyor? Bu rekabet ortamının size ve mesleğe olumlu olumsuz etkileri nelerdir?
Ben kitabı yeni çıkmış olan tüm yazarlara destek veriyor ve kitaplarını almaya çalışıyorum. Ve tüm yazarların da birbirlerine bu şekilde destek olmalarından yanayım. Hiçbir yazarla kesinlikle rekabet içinde değilim ve asla da olamam. Kalbiyle bu yola çıkmış tüm yazarlar benim rakibim değil, dostumdur.
Edebiyat dünyasında bir şeyleri değiştirme şansınız olsa neleri değiştirirdiniz?
Kendi dünyamız ve edebiyat dünyasında sadece tek bir şeyi değiştirmek isterdim. Insanların birbirlerini dış görünümleri, kitapları ise sadece kapakları için sevmemelerini dilerdim.
Yazarlık için kurs eğitimi şart mı ya da bu işi yapabilmek için yazarlık veya Edebiyat mezunu olmak gerekli midir ?
Elbette ki eğitimin insana ve yazıya çok büyük katkıları olacağını düşünüyorum. Fakat yazarlık için eğitimin şart olduğuna inananlardan degilim. Kalbimizle yazdığımız cümlelerle birçok kalbe ulaşacağımızı ve bunun için de bir eğitime ihtiyaç olmadığını düşünüyorum. İhtiyacımız olan tek şey; duygu yüklü bir kalp, bir kağıt ve bir kalem.
Yazarlık artık rol model işlerden biri haline geldi bunu nasıl değerlendirirsiniz ?
Yazarlığın bir bilgi ya da duygu paylaşımını amaçladığını düşünüyorum. Bir kitabı bilgilenmek adına ya da sadece kalbimize dokunduğu için okuruz. Hiçbir kitabin başka bir amaçla yazılacağına inanmıyorum ve inanmak da istemiyorum.
Kendinizde bir şeyleri değiştirme imkanınız olsa neleri değiştirirdiniz?
Kendime ve yaşadığım hayata dair bir şeyleri değiştirmek adına aldığım hiçbir radikal kararım olmadı. Annem ve babam bana çocukluğumdan itibaren çok rahat bir hayat sundular ve sevgilerini benden hiç eksik etmediler. Bu yüzden çok şanslıyım ve iyi ki bu hayatı Yağmur olarak yaşıyorum diyebilirim.
Kalbini eksik etme kitabının hikayesini anlatır mısınız nasıl başladı nasıl oluştu ?
Müzik eğitimi alıyorken ve tüm yakınlarım benim konservatuvar sınavlarına girmemi bekliyorken, müzik eğitimimden vazgeçmiştim. Ailem bu konuda bana çok destek oldular fakat ben kendimi o dönemde kötü hissettim ve kendimi yazmaya verdim. Sonunda ortaya 'Kalbini Eksik Etme' çıktı ve yazarlık yolundaki ilk adımımı atmış oldum. Bu ilk adımımda bana benden bile fazla güvenen Alime Semerci sayesinde kitabımı elime aldım ve o gün benim hayatımın en mutlu günüydü.
Kalbini eksik etmeyi tarif ederken en çok vurgulamak istediğiniz ifade nedir ?
Kitabımda genç bir kadının yaşadığı imkansız denilecek bir aşk hikayesini anlatmaya çalıştım. Ve bu aşkın onu mutsuzluğa nasıl ittiğini yazdım. Eminim ki bu duygu birçok insana tanıdık gelecek bir yaradır. İşte ben, bu duyguların açtığı yaraların hiç durmadan kanadığını anlatmak istedim. Yarası olanlar ve birilerinde o yaraları açanlar için...
Okuyucuların yorumları neler ne tür tepkiler aldınız ?
Çok mutluyum ki, şimdiye kadar olumsuz bir tepki almadım. Kitabımla birlikte birçok kalbi güzel insanla tanıştım ve birçok insan sosyal medya üzerinden bana kendi hayatlarını açtılar. Aşk acılarını benimle paylaşıp dertleşenler oldu ve ben paylaşmak adına beni seçtikleri için hep mutlu olarak sıkılmadan dinledim onları. Kitabımla birlikte tanıdığım herkese teşekkür ediyorum ve iyi ki varlar diyorum.
Edebiyat alanında biri olarak medya ile aranız nasıl? Televizyon, internet, gazete, dergi gibi iletişim araçlarından ne şekilde faydalanıyorsunuz? Sosyal medya ile aranız nasıl?
Farklı dergi, gazete ve internet sitelerinde zaman zaman köşe yazılarım ve şiirlerim yer alıyor. Sosyal medyanın gücüne çok inanıyorum ve kullanmayı da seviyorum.
Boş zamanlarınız nasıl değerlendiriyorsunuz?
Boş zamanlarımı müziğe ayırıyorum. Okumak ve yazmak boş zamanlarımda yaptığım şeyler değiller. Onlara ayrı bir şekilde vakit ayırıyorum. Fakat eğitimini gördüğüm müzikten tamamen kopmamak adına boş vakitlerimde piyano ve yan flüt çalıyorum.
Hayatımın Kitabı/Filmi diyebileceğiniz bir kitap/film var mı?
İlkokul yıllarımda annemin hediyesi olan 'Küçük Kara Balık' kitabını hiç unutmuyorum. O kitapla birlikte adalet, eşitlik ve direnme kavramlarını öğrenmiştim. Özgürlüğü arayan balığın mücadelesine hayran kalmıştım. Ve annemin 'küçük kara balık' olmamı istediğine inandım hep. Dilerim ki olabilmişimdir...
KırmızıTürk hakkında neler söylersiniz ?
KırmızıTürk' başlığı altında önce kendi adıma ve şimdiye kadar destek verdiğiniz tüm isimler adına çok teşekkür ediyorum. Yaptığınız röportaj ve haberlerle bizim sesimiz oluyorsunuz. Kırmızı Türk sayfasında ismimin geçmesinden onur ve mutluluk duyuyorum.
Yeni kitap çalışması söz konusu mu ?
Yeni kitabım insallah yakın bir zamanda elimizde olacak. İsmi ve konusu sürpriz olsun diye söylemeyeyim fakat çıkacağı günü heyecanla bekliyorum. Umarım okunur ve beğenilir.
Gelecek planlarınız nelerdir? Şu an bulunduğunuz konumdan memnun musunuz ve gelecekte kendinizi nerelerde görmek istersiniz?
Şuan için bulunduğum konumdan çok memnun ve mutluyum. Fakat gelecekte başarılı bir yazar olmakla birlikte iyi bir öğretmen olmak istiyorum. Okumayı sevdireceğim küçük kara balıklar yetiştirmeyi diliyorum.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey, takipçilerinize vermek istediğiniz bir mesaj var mı?
Öncelikle kitabıma ve bana destek veren herkese, size ve tüm Önce Vatan okurlarına teşekkürlerimi sunuyorum. Dilerim ki kalbimizden sevgi hiç eksik olmasın...
Röportaj : Cengizhan KAYA