...............Zamanımızda muhtelif sporlara ait olmak üzere gerek muhtelif memleketlerdeki federasyonlar tarafından, gerekse beynelmilel federasyonlar marifetiyle kaleme alınan nizamnamelerdeki bir çok teknik kaidelerin menşeleri örf ve adete dayanmaktadır. ............. Spor hukukuna iki numaralı kaynak olarak (iradenin muhtariyeti) gösterilebilir. ............ Muayyen bir sporu yapan muhtelif sporcular aza sıfatıyla korporatif bir müessese halinde toplandıkları vakit faaliyet ve münasebetlerini tanzim ve idare etmek üzere müştereken bazı kaideler kabul ederler. Büyük bir anlaşmanın mahsulü olan bu kaideler bir çok cihetten hakiki bir kanun mahiyetini arz etmekte ve bazen de tesir ve şumulleri muhtelif memleketlere kadar uzanmaktadır. .............Federasyonlar ve ittihadlar, bu mevzuun daha şumullü ve canlı numuneleridir. ............. Spor hukukunun kaynaklarını sayarken, bunların arasında bir (kanun)dan da bahsetmiştik. .............Türkiyede henüz bu şekilde mevzuatın mevcut bulunmadığı zamanlarda spor hukukunun hangi kaynaklardan geldiği hakkında bir tetkik yapılsaydı bu tetkikatın neticesi yalnız örf ve adeti ve irade muhtariyetini ortaya koymaktan ibaret olacaktı. ........... Beden Terbiyesi Kanunu da, her istiyenin, istediği şekilde spor ve idman yapmasını kabul etmiyerek, fertlerin şu veya bu şartlar altında ve muayyen bir gayeye ulaşmak üzere spor yapmaları prensibini vazetmiştir. ............. Kanun, her sporun veya bir kaç spor şubesinin teknik, yani kaide bakımından federasyonlara bağlanmalarını amirdir. Federasyonlar, herhangi bir spor şubesinde örf ve adet ile müesses bulunan kaidelerden bazılarını alıp, bazılarını da atmak suretiyle talimatname veya nizamnameler hazırlayabilirler. .............. Kaynakların kanun içinde birleşmeleri mevzuunda yer alabilecek diğer bir nokta da, spor hukukunun iki numaralı kaynağı olan (irade muhtariyeti) nin vaziyetidir............... Bunları bir cümle ile ifade etmek istersek diyebiliriz ki, beden terbiyesi kanunu, bugüne nazaran en son tekamül merhalesini teşkil etmek suretiyle spor hukukunun diğer kaynaklarını kendi çevresinde birleştirir. ....... “.
Yukarıdaki ifadeler 1940 yılına ait, o dönemdeki spor – hukuk ilişkileri ve bilhassa henüz oluşmamış spor hukuku kavramları göz önünde tutulursa, ne denli çağının ilerisinde ve hatta günümüzde, incelemiş olduğumuz Fransızca, İngilizce ve İtalyanca “ spor hukuku “ kitaplarındakinden de daha veciz ifadeler taşıdığını belirtmek isteriz. Şayet bundan 64 yıl önce Necdet Azak’ın açmış olduğu yol takip edilmiş, hukuk fakültelerimizde spor hukuku bir disiplin olarak kabul edilmiş olsaydı, bugün belki de dünyanın en ileri spor hukuku teorik ve pratik kavram ve kurumlarına (mevzuat ve kuruluşlarına) sahip olurduk...
3-Uluslararası Tahkim Mahkemesi CAS) nedir?
Uluslararası SPOR TAHKİM MAHKEMESİ, iki resmi dilinden İngilizce adıyla “COURT OF ARBITRATION FOR SPORT = C.A.S. “ ya da Fransızca adıyla “ TRIBUNAL ARBITRAL DU SPORT = T.A.S. “ ın çok teferruatlı bir usul hükümleri Kodu, arabuluculuk kuralları ve emsal oluşturan, geniş bir kararlar külliyatı bulunmaktadır. Bunların hepsi bu çalışmada yansıtılmayacaktır. Burada, sadece her karar çeşidinden birer örnek vermekle yetinilecektir. Bu örnekler ise; doping konusunda alınan kararlar arasından seçilmiştir.
CAS, uluslararası spora hizmet veren ve spor ile ilgili bütün ihtilafları kısa zamanda çözmeye yetkili ve yetkin bağımsız bir yargı kurumudur. Kuruluşuna fikir babalığı ve öncülük etmiş olan IOC (Uluslararası Olimpiyat Komitesi) den bağımsız, Uluslararası Spor Tahkim Konseyi (ICAS) adlı Vakıf var. Bunun idari ve mali yönetiminde bulunan CAS’da, statüsü gereği, tahkim ve spor hukuku alanında ihtisas sahibi ve uluslararası şöhrete sahip, bu mahkemenin resmi dillerinden en az birini çok iyi bilen, 60 kadar ülkeden seçilmiş, en az 150 hukukçu hakem bulunmaktadır. CAS “Birinci Derece Tahkim Dairesi“ ve “Temyiz Tahkimi Dairesi“ olmak üzere iki daireden oluşur.
CAS’ın misyonu spor alanında oluşan hukuki ihtilafları tahkim yoluyla çözümlemektir. CAS’ın kararlarının niteliği ve infaz kabiliyeti her hangi bir mahkemenin yetkileri ile eşittir. CAS, yargı kararları yanında, talep edilmesi halinde spor ile ilgili hukuk konularında danışma kararları da vermekte ve ayrıca, talep halinde ihtilaflarda arabuluculuk yapma yetkisi ile de donatılmıştır.
CAS’ın merkezi İsviçrenin Lozan kentinde olup; ayrıca 1996’dan beri Sydney (Avustralya) ve New York (ABD) de de iki yöresel yetkili Dairesi bulunmaktadır. CAS Yaz ve Kış Olimpiyat Oyunları sırasında ve oyunların yapıldığı yerde, geçici görevli (ad hoc) Mahkeme oluşturur. Bu mahkeme; ilk kez 1996 Atlanta Yaz Oyunlarında ve sonrasında 1998 Nagano kış, 2000 Sydney yaz ve 2002 Salt Lake City kış oyunlarında görev almıştır. 2004 Atina Yaz Oyunlarında da yine bir “ad hoc” Daire kurarak görev yapmıştır.
(Devam edecek)