SPOR, FUTBOL

Abone Ol

Türkiye’de spor denilince akla futbol geliyor. Oysa Kızlar Voleybol, Euro Lig Basketbol, Dünya ve Avrupa Güreş Şampiyonaları çok zevkli, seyredilmeye değerdir. Süper Lig’te bu yıl Trabzon şampiyon olacak gibi! Ben Avrupa kupalarına katılan takımlarımıza, önem atfediyorum. Takımlarımız, Avrupa’ya gidebilmek için büyük mücadele veriyorlar. Sonra ne oluyor! İlk turlarda eleniyorlar, Mart ayını ören yok gibi! İşte Beşiktaş’ın hali. Son maçta 5 yiyerek, 0 çekerek sonuncu oldu. Utanç duyduk!
TFF Avrupa kupalarına önem vermeyerek, elenen takımlara önlem almalı, böyle maçlara önem vermeyen, ülkemizi rezil eden takımları göndermemeli. Takımlar, devamlı teknik direktör değiştiriyorlar. Devamlı tekrar ettiğim bir hususu tekrar dile getireceğim. Madem ki, bizim yerli teknik adamlar bu kadar kıymetli, acaba neden bir tanesine, Avrupa’dan, İtalya, Fransa, İngiltere vs. liglerden ‘gel bizim takımı çalıştır’ diye teklif gelmez? İyi kötü, son yıllarda Avrupa’ya futbolcularımız gidiyor, memnun oluyoruz, onların maçlarını zevkle takip ediyorum. Devam etmeli.
Futbolun gelişmesinde teknik direktörlerin rolleri önemlidir. Türkiye Süper Lig’inin, mümkün mertebe, Türkiye’ye yaygınlaşarak, il takımları ile temsil edilmesinden yanayım. Bursa, Eskişehir (tuttuğunu koparan değerli dostum, Prof. Büyükerşen neden bu takıma destek vermez anlayamıyorum), Diyarbakır, Van, Erzurum, Ankaragücü, Zonguldak, Elazığ, Erzincan, Samsun, Kastamonu, Denizli, Gümüşhane hatta Hakkari, Maraş, Trakya’dan bir takım bana göre Süper Lig’te olmalıdır. İstanbul’dan halen 6 takım var, Ümraniye, Eyüp, Tuzla, İstanbulspor gibi takımlarda gelirse, siz buna Türkiye Ligi diyebilir misiniz! Olsa olsa İstanbul Ligi’dir. Bana göre tarihi geçmişleri sebebiyle, Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray, İstanbul’dan olmalıdır. İstanbul’un kontenjanı 3 veya 4’tür. Lig Anadolu’ya yaygınlaşmalıdır. Her İl’in tek takımı olmalıdır. Anadolu’ya yaygınlaşma, spor yolu ile sosyal hayata olumlu etki yapmakta, şehirlerimize hareket getirmekte, turizm olayını teşvik etmektedir. Sn. TFF Başkanının bu konuya çözüm bulması gerekir. Tekrar ediyorum, İstanbul’dan 10’na yakın takım süper ligte olamaz!
Süper Ligin birinci yarısı, kalitesiz, ancak heyecanlı futbol maçları ile geçmiştir. Benim takımım Fenerbahçe, maalesef arzu edilen seviyeye gelememiştir. Teknik Direktörün gönderilmesi, hadiseyi çözümleyemeyecektir. BJK ve Fenerbahçe’nin mutlaka tanınmış, kariyerli bir yabancı teknik direktör tarafından çalıştırılması elzemdir. Bizim futbol oynadığımız yıllara göre, anlayış değişti. Korner ve frikik atışlarında, topun başında en iyi vuran bulunur, diğer oyuncular, kale önüne gönderilirdi. Şimdi gereksiz yere iki oyuncu duruyor, birbirlerinin konsantrasyonunu bozuyorlar. Gene bizim zamanımızda, hocalarımız kendi kalesine gol atan, penaltı atamayan oyuncuları, affetmezlerdi! Gene bizim hocalarımız ‘en iyi müdafaa hücumdur” diyerek devamlı savunmaya prim vermezlerdi.
Mesut Özil’in, Fenerbahçe’ye neden geldiğini, kariyerine neden Avrupa’da devam etmediğini anlayamıyorum. Dünya çapında, Almanya Milli Takım oyuncusu, kendine yazık etmiştir, biran önce Avrupa’nın büyük kulüplerinden birisine dönmelidir. Kendisine yazık edenlerden birisi de, Mustafa Denizli’dir. Altay’da bir şeyler başarması oldukça zordur.
Son zamanlarda, yöneticiler, teknik adamlar, kendi hatalarını kamufle etmek için sürekli hakemlere yükleniyorlar. GS’li Diagne denilen futbolcu kaleci ile karşı karşıya gol yapamıyor, hem de iki kez, burada hakemin ne suçu var. Kulüp başkanları kendi başarısızlıklarını örtmek için, bunu hep yapıyorlar. Futbol Takımı yönetmek, holding yönetmeye benzemez, yapamıyorsan, gideceksin! Teknik Direktör Güneş’in (C) ligine düşürdüğü Milli Takım, Dünya Kupası elemelerinde Play Off’a kaldı. Sanki bir gizli kuvvet bizim, Katar’a, Dünya Kupasına gitmemizi istemiyor! Öyle yaa, önce Portekiz’i, sonra da İtalya’yı yeneceksin, adeta mucize gibi bir şey. İmkansız!!! (C) Liginde, Lüksemburg, San Marino, Faroe Adaları, Moldova vs. düşük kalitede  takımlarla beraberiz, üzüntü duyan yok mu? Türk Milli Takımı dünya üçüncülüğünden, nerelere geldi...
İzmir’de yaşarken, Karşıyaka Lise ve KSK takımlarında futbol oynadım. Toprak zeminli Alsancak Stadında, çok oynadık. Ayrıca 19 Mayıs gösterileri de orada yapılırdı. Bu gösterilerde, kızlarla tanışır, yakınlaşırdık. Benim favorim, Amerikan Kız Koleji idi. Alsancak Stadının “Mustafa Denizli Alsancak Stadı” olarak yeniden ihya edilmesine çok memnun oldum. Eski anılar gözümde canlandılar.