Tarihin kahramanlık sayfaları bile asılmaya, yakılmaya zehirlenmeye mahkum edilmiş düşünür, yazar, bilim adamı ve toplum liderleriyle doludur. Kopernik güneş merkezli sistemi öngörürken, Galile iki kainat üzerine kitabıyla yargılanmıştır.
Kilise dünya merkezli kainatı savunurken vay haline farklı düşünenlere!. Ömür boyu hapisler ev hapis cezaları…
Sokrates düşüncelerinden ötürü baldıran zehrini içmek zorunda bırakılırken, bir çok lider yakılarak öldürülmüş sonrada iade-i itibarla aziz, azize ve milli kahraman ilan edilmiştir.
‘’Size parayla erdemin elde edilemeyeceğini paranın da genel olsun özel olsun her türlü iyiliğinde ancak erdemden geldiğini söylemektir’’ diyen düşünürler tarihte çok acılar çekmişlerdir.
Kendini savunması istenen bir düşünür ise ’’Tavuklar içinde darının ne diyeceği olabilir ki?’’ sorusunu sormuştur.
Türk tarihi farklı mıdır ki ?. Mustafa Kemal bile 39 yaşında idama mahkum edildiği noktadan devlet başkanlığına yürümüştür. Dekolte giyen kadınlar tecavüzü hak eder diyen profesörün varlığına mı yanarsınız, son nefesine kadar kız çocuklarının okula gitmesi için gayret eden profesörün ardından hala ‘’dinsiz’’ diye yazılmasına mı ?. İdealleri ve ülküsü olanların bu dünyada cezası büyüktür..
Ve dünya tarihi ulemaların ve kilisenin yargıları arasında çağdaş kanunlara daha mı az yer vermiştir acaba?
Yurt dışından henüz döndüğüm şu günlerde kültürler arasında bile bir fark olmadığını gözlemliyorum.
Türkiye’nin ve yurt dışındaki Türk vatandaşlarının iade-i itibarları soykırım, barbar nitelemeleri, iç ve dış çatışmaların getirdiği prestij kaybından kurtulabilmesi, bölünme kaygılarından arınabilmesi muassır medeniyetler seviyesine ulaşabilmesi birlik ve beraberliğimizden geçiyor.
Kimse doğacağı yere ve anne babaya karar veremiyorsa ön yargılar niye?.
AKDEV (Atatürk Kültür Dayanışma Eğitim Vakfı)'in sloganı olan bu cümle; sınıf, köken, maddi manevi olanakların dayanılmaz lüksünü ortadan kaldırmaktır.
Napolyon gibi asalet kendimizden başlasın. Ama verdiğimiz emek, yaptığımız iş kadar.
Aydın insanların öncülüğünde el ele vererek insanlık adına yüksek ideallere ve ülkülere yol almak...
Paris de bir avuç toplum lideriyle lobi çalışması yapan Dr. Demir Önger, La Fayettecaddesinde kendi mülkünü verdiği Türk Kültür Merkezinde Alman eşiyle tüm ön yargılara ışık tutuyor.
Vatanseverliği Çanakkale’de yalnız ve mahzun kalmamış bir toplum lideri o.
Önümüzdeki günlerde Kanal T’de Söylenmez ki Söyleyesin programında ve gazetemiz Önce Vatan’da ülkemizin insanlarının itibar ve onur mücadelesini veren bu değerli liderin anlattıklarını, ülküsü adına risk almaktan korkmadığı için kapısında 24 saat Fransız polisler tarafından korunmasının öyküsünü sizlerle paylaşacağım.
Geleceğe kitlenmiş gözler ve fikirler, son nefesine kadar devrimci karakterler, yolunuz açık, ışığınız bol olsun.