Sene oldu 2016, sosyal medya siteleri hayatımıza gireli 10 yılı geçti. Belki birçoğumuz alışkanlıktan sosyal medya kullandığını düşünüyor, bazılarımız ise ben bağımlı değilim diye haykırıyor. Ama gerçek şu ki, sosyal paylaşım sitelerini yani sosyal medyayı kullanmak zorundayız.

 

İletişim.. Herşeyin asıl sebebi bu. Ama kimle iletişim? İnsanların açıklayamadığı şey burda yatıyor. Hepimizin günlük yaşantısı farklı. Bazılarımız sosyallikten kırılıp, yüzlerce insanla birlikte vakit geçiriyorken bazılarımız yalnızlığa mahkum. Kimisi mesleğinden, kimisi arkadaş çevresinden, kimisi de kendi tercihlerinden ötürü yalnızlaşıyor. Ama insan doğası yalnızlığı kaldıracak kadar güçlü değil. Bir şekilde, hayal ya da gerçek farketmeden insanlarla konuşmak istiyoruz. En azından konuştuğumuzu düşünmek.

 

Hepimiz yaşıyoruzdur, arkadaşlarımızla bir konu konuşmadan önce olası diyalogları kafamızda canlandırırız. Hatta konuşma ihtimalimiz olan bi konunun en alt metinlerine kadar planlar yaparız. Çoğu zaman da hazırladığımız sözlerin hiçbirini söyleyemeyiz. İşte bu durum, sosyal medya kullanma ihtiyacımızın en basit nedeni. Kimseyle konuşamasanız da, görüşemeseniz de, aktivitelere katılamasanız da yapmayı bırakamayacağınız birşey var, düşünmek. Düşündüklerini hiçkimseyle paylaşamayan, sürekli içine atan bir insan en amiyane tabirle delirir :) Sosyal medyada paylaştığınız bir yazının, belirttiğinin biz durumun ya da yayınladığınız bir fotoğrafın kimse tarafından görüntülenmeyeceğini bilseniz bile yine de yaparsınız. Çünkü herkesin erişimi olan bir yer ve elbet birisi görebilir. İşte o 'görebilir' ihtimali bile içinize atmaktan daha iyi gelir.

 

Sosyal medya platformları neden az?

 

Sosyal medya ya da diğer adıyla sosyal paylaşım platformlarının tek bir hedefi vardır, kitle genişliği. Çünkü sosyal medya kullanan sizler, kullandığınız platformu içinde bulunan kullanıcı sayısına göre belirlersiniz. Kısıtlanmak istemezsiniz, ucu bucağı olmayan bir yerde olmanın keyfini ve özgürlüğünü yaşarsınız. Twitter, Facebook, Instagram gibi milyarlarca üyesi olan bir sosyal paylaşım sitesinde değil de 3bin kullanıcısı olan yeni bir sitede olduğunuzu hayal edin. En basit örnekle; ne yaparsanız yapın takipçi sayınız 3bini geçemez, paylaşımınızı 3binden fazla kişi göremez, sizi 3binden fazla kişi tanıyamaz.. Bu nedenle dünyada belli başlı sosyal medya siteleri mevcut. Ve bir insanın hayatı boyunca sayamayacağı kadar çok üyesi olan siteler ünlü oluyor. Para parayı nasıl çekiyorsa, kullanıcı da kullanıcıyı çekiyor.

 

Eskiden sosyal medya yoktu!

 

"İnsanları sosyal medya bağımlısı ilan ettin de, milyonlarca yıllık geçmişi olan insanoğlu 15 yıl öncesine kadar ne yapıyordu?" diye sorabilirsiniz. Haklısınız, eskiden sosyal medya yoktu. Ama eskiden bilgisayar, cep telefonu ve en önemlisi internet de yoktu. Bişey yapmak istediğiniz zaman çıkıp dışarda arkadaşlarınızla buluşurdunuz, fiziksek aktivitelerde bulunurdunuz, gezer dolaşır eğlenirdiniz. Ama artık internet var. İşten, okuldan evine gelen bir insan televizyon izlemek, sohbet etmek ve kitap okumanın yanısıra ağırlıklı olarak internette vakit geçiriyorlar. Zaten bildiğiniz üzere internet kullanımının dünyada yaygınlaştığı yılların (1997) hemen ardından sosyal medya siteleri hayatımıza girdi (2000).

 

"Sosyal medya sitelerine olan bu bağlılığımızı nasıl yokederiz?" diye soruyorsanız cevabı nettir. İnternetin hayatımızda olmaması gerekiyor. Çünkü internet gibi mucizevi bir kolaylık hayatımızda olduğu sürece sosyal medya siteleri kullanımına devam edeceğiz. Hatta belirtmek isterim ki günümüzde dünya üzerinde en büyük parayı kazanan, en büyük yatırımları yapan, dünyayı geliştirmeye çalışan şirketlerin başında sosyal medya siteleri yer alıyor.

 

Bu kötü bişey mi?

 

Tabi ki de değil. Milyonlarca insanın kendini iyi hissetmesini sağlayan, iletişimimizi inanılmaz derecede kolaylaştıran, her an her duyguyu tatmamızı sağlayan, hatta büyük bir kitle için gelir kaynağı olan sosyal medya platformlarını kötülemek büyük bir yanlış olurdu. Eğer nasıl kullanılacağını bilirseniz, yanlışlardan kaçınır ve duyarlılığınızı her zaman sergilerseniz sosyal medya büyük bir nimettir. Dünyanın düzenine bakılırsa kullanımı asla bitmeyecek, kendini evirerek her zaman yanımızda olacaktır.

 

Sosyal medya; yararları sayılarak bitmeyen, fakat bilinçli bir kullanıcı olursanız zararı hiç olmayan bir platformdur. Bugün facebook, yarın twittter.. sonraki günü kimse bilemez. Ama kesin olan şey şu ki, sosyal medya sitelerinin yaratıcıları bizleriz. Yüzyıl sonra bizim hayatımız nasıl olursa sosyal medya siteleri de öyle olacaktır. Biz sosyal medya sitelerine bağımlı değiliz, sosyal medya siteleri bizlere bağımlı.