Bu feci sonuçlara göre tabii Avrupa’nın şampiyonuyuz.
Soma faciasından önce bu fecaat yetkilililerin hiç dikkatini çekmemiş mi?
Daha önce Soma’da facianın yaşandığı işletmenin sorumluları işletmelerinin düzenli bir şekilde denetlendiğini ve hep, işletmenin mükemmel olduğuna dair raporların verildiğini ifade etmişlerdi. Ancak işlerin, ifade edildiği gibi olmadığı ortada.
İşletmelerin ehil deneticiler tarafından, usulüne göre denetlenmesinin esas olması yanında, ayrıca her denetleme de görülen iyi ve noksan hususlarla sebepleri belirlemek, iyi hususların bütün işletmelere yaygınlaştırılmasının, noksanlıkların da süratle giderilmesinin sağlanması denetimin asıl hedefidir.
Aslında bütün medeni ülkelerde toplum hayatını düzene koymak için belirlenen her kuralla birlikte, bu kuralın uygulanmasının denetimi de belirlenir, planlanır, uygulanır ve de geliştirilir.
Soma faciası gibi çok önemli olaylar dışında ülkemizde bir denetim zaafiyetinin varlığını hemen anlayabiliriz.
Mesela İstanbul’da belediye otobüslerine konan “Yaşlılara, hamile bayanlara, gazilere” yer verilmesi gibi yolcuları bilgilendirme yazıları her otobüste farklı. Bazılarında da hiç yok.
Düzeltilmesi standart hale getirilmesi gerekmez mi?
Yine otobüs duraklarına monte edilen, o durağa gelen otobüslerle, geliş vakitlerini gösteren bilgilendirme levhalarının bir kısmı çalışmıyor, çalışanların pek çoğu da hiç okunamıyor.
Bu levhaların yolcuların yararlanacağı hale getirilmesi gerekmez mi?
Kadıköy’de sahilde otobüs duraklarından, mesela saat başında, onlarca otobüs kalkıyor ve karışıklık başlıyor. Bu otobüslerin durak mahallinden sıraya girerek yola çıkması, birbirini beklemeleri özellikle iş bitimi saatlerinde görülmeye değer.
Bu aslında basit bir işletme düzeni yetersizliği, düzene sokulması gerekmez mi?
Ben bir kaç örnek verdim, daha düzeltilecek bir çok husus var ve işletmenin yeterince denetlenmediği ortada. Sürekli ve usulüne uygun denetimin, faciaları önlemesi, tasarruf ve gelişme sağlaması yanında hayatımızın kalitesini artıracağı da unutulmamalıdır.
