Söküleybıl- Takıleybıl... Sürdürüleybıl
Söyleyeyim;Ders anlatırken sık sık başvurduğum bir kelime...Aslında sınırlarını zorlayan da bir kelime. Seviyorum bu komik kelimeyi...
Tasarımda çok geçerli... Düşünsenize elinizde bir ürün var -son derece iyi tasarımlanmış-renk ve dokusu uyum içinde-sağlam-çağdaş dizaynlı-ama...ama nereye koyarsan orada öylece duruyor. Depolamak istiyorsun fazla yer kaybettiriyor. Bileşenlerine ayırıyorsun elinde kalıyor. Tekrar aynı formu yakalamak mümkün değil. Geri dönüşümü yok. I-ıhh olmadı.
Eee ne anladım bu güzelden.
İşte orada söküleybıllık takıleybıllık devreye girmeli. Hatta sökülüp takılırken başka bir fonksiyonda devreye girip bambaşka bir tasarım ortaya çıkmalı...
İtiraf etmem gerekirse, yukarıdaki başlığa yaklaşımımın altında yatan, mucizevi bir endüstri ürünü değil, günümüzün çağdaş insanının gelmiş olduğu noktadır.
Zaten Cro-Magnon ve Homo Habilis dizaynını geçeli yıllar oldu. Mağlumunuz Homo Habilis homo türüne dahil canlılar arasında insana en az benzeyeni dersek pek de bu türün tekrar günümüze döndüğünü düşünmeyiz. Tabii, her kısa boylu, uzun kolluyu da homo-Habilis saymak haksızlık olur. Ama MR ına ulaşabilirseniz, bakın beyni modern insan beyninin yarısından biraz küçükse düşünmek gerek...
(Bu arada Laz, İrlandalıdır diye düşünmek yok arkadaşlar)
İnsanın son yıllarda yaşadığı en olumlu evre, işte bu söküleybıl takıleybıl ve de dolayısıyla sürdürüleybıllığıdır.
Eğer bu vasıflara haiz değilse yaşamını sürdürüleybıllığı sonlandırılır.
İnsan türü;
Yemeği, uykuyu sever...
Sevgi ve saygıyı sever yaradılışından ruhu tertemizdir...
Hakkını aramayı- adaleti sever...
İyi yaşamayı sever...
Öğrenmeyi-öğretmeyi sever...
Toplu halde yaşamayı, paylaşmayı sever,
Aileyi sever...
Geleneğini-göreneğini sever...
Doğduğu-yaşadığı toprakları sever...
Gezmeyi-teknolojiyi-lüksü sever...
Bu sever listesi alır başını gider ama insanoğlu günümüzde söküleybıl-takıleybıl olmayı bilemezse sürdürüleybıl bir yaşamdan düşer...Yani exitus...
Nasıl mı?
Yukarıda bir bölümünü saydığım yaşama dair bulguları bulamadığında bir çıkış yolu bulup, uyum sağlayamazsa listeden düşer. Aslında bu hepimizin bildiği bir gerçek olmasına rağmen son yıllarda çok ihtiyaç duyduğumuz bir flexibilitedir.
Beden esnekliği kadar ruh esnekliğine ihtiyacımız var arkadaşlar. Her yerimizden sahte- mutsuz- açgözlü- tatminsiz maymun suratlar çıkarken borçların burnumuza kadar geldiği-lüksten vazgeçemediğimiz ortamlar-elimizden alınan karar mekanizmalarımızla savaş vermeyin. Kırılsanız da takıleybıl, dolsanız da söküleybıl olun.
Dava üstüne dava açtınız davalarınız karıştı ama ara bilmemkaçı davalarının sonucunu öğren... bilmem kaç nodan arayıpta bulamadığın telleri öğren...kartların senin adına kontrol ediliyor, yaşamın kameralarda, yediklerin içtiklerin denetleniyor, Gov mov siteleri...
sağlığın, eğitimin emin ellerde...heryerde bir alana bir bedava kampanyalar...ucuz tatiller ucuz uçak biletleri yarıyarıya tavernalar... gördün mü hep senin için...Hangi insan türü bu kadar düşünülmüş...Yattığın yerde dünya ayaklarının altında hiç kıpırdamasan dünyanın hakimisin. Hele şu habere bak;
“E-haciz ile mükellefin ayağına gitmeden vergiler banka hesaplarından tahsil edilecek”
E bundan iyisi Şam’da kayısı yani... Birtek obeziteye dikkat, bu kadar hareketsizlik şişmanlığı tetikleyecektir.