35 yıldır terörle boğuşan Türkiye, sokak terörüyle yeni acılar yaşamaktadır. Yakın gelecekte yapılacak seçimler öncesi, terör saldırıları belli ölçüde azalmış gibi gözüküyor ama buna karşın büyük şehirlerdeki sokak terörü devam ediyor! Dar gelirli yurttaşlarımızın, binbir emekle sahip oldukları taşıtları, hain eller tarafından yakılmaktadır. Bu ülkenin vatandaşı olup, aynı kaderi paylaştığı, kader birliği yaptığı insanların canını bu denli acımasız bir şekilde yakması, hiçbir insani değerle örtüşmez. Hiçbir ülkede bu kadar hain göremezsiniz. Aynı gemideyiz ama bazı hainler bu ortak gemimizi yakmaya, batırmaya çalışıyorlar. Öğrenci ve işçi eylemlerinde, cansiperhane mücadele eden güvenlik güçlerimizin, sokak terörüne karşı daha kayıtsızmış gibi gözükmesi, sessiz milyonları kaygılandırmaktadır. Güneydoğu’da sokak terörüne göz yummak, siyasi endişelerle mi şekillenmektedir? Türk Milleti bunu anlamak, öğrenmek istiyor. Eskiden sokakların güvenliğini, geceleri bekçiler üstlenirdi. Bu sistem yeniden gözden geçirilemez mi? Onbinlerce insan, güvenlik şirketlerinde yetiştirilmekte ve kendilerine uygun bir iş, ekmek kapısı beklemektedirler. Aslında elde yetişmiş insan gücü bulunmaktadır. Vatandaşın mal ve can güvenliği garanti altına alınırken, mağdur vatandaşların acılarına da son verilmiş olunabilir. Sade vatandaşa ait olan bu araçların pek çoğunun sigortası da yoktur. Devlet bu zararları tazmin ediyor mu? Bu konuda basına yansımış bir açıklama bilmiyoruz. Sadece mağdur vatandaşlarımızın gözyaşlarına tanık oluyoruz! İnsanları canından bezdiren bu kalleşçe, insanlık dışı terör eylemlerinin sonlandırılması için hükümetin acil önlem alması gerekmektedir. Sokakların güvenliği, paralı askerlik hizmetinden de öncelikli bir konudur aslında... En çok eylem hangi semtlerde yapılıyor, herhalde polisin elinde istatistikler vardır. En azından bu yörelerde, olayları baştan engelleme önlemleri alınamaz mı? İktidar ve muhalefetin, bu konuyu ivedilikle meclise taşımasını bekliyoruz.