Son zamanlarda sıkı gündem takibindeyim. Sebebi elbette gündemi dile getirmek değil! Sadece incir çekirdeğini doldurmayacak kadar gereksiz şeylerin gündem olması kanaatimi, hayretler içerisinde izleyerek kendime kabullendirebilme çabasındayım. Ülke olarak “Hak, Hukuk, Adalet” gibi ciddi sorunları bir türlü halledememişken gündeme hiçbir zaman bağlı kalmayacağımdan emin olabilirsiniz. Kalamam da! Tam beynimi topluyorum nabza göre şerbet vereyim diyorum bir mail, bir şikâyet… Ya istismar, ya tecavüz, ya ibnelik, ya muhtaç yavrular ya da anasını babasını hiçe sayıp ölüme terk etmiş acıklı yüreğimi parçalayan huzurevleri hikâyeleri ile karşı karşıya kalınca tekrar dağılıyorum. Ünlü olma adına orasını burasını açarak gündem yaratan bir şeyleri köşeme taşımak kendime ihanet. Niyetimin hiçbir zaman ünlü olmak olmadığını sadece anlaşılmak istendiğimi bu camiaya girince anladım. Nasıl mı? Yüzlerce insandan ne olur elimden tut ne olur bacağımdan tut ne olur beni de makalende yaz beni de bas gazeteye renkli sayfa olsun falan falan falan mesajlarından sonra… Nokta kadar emeği olmayan yüzlerce insandan bu tür mail ve teklifleri duymak sahiden üzücü mü desem tirajı komik mi desem? Ama sizleri düşündüm makalemin gelişme bölümünde ve sonunda. 

 Bilenler muhakkak bilir bu yola esasında kitap çıkarmak için girmiştim. Uçurum dedim, şiir dedim, emek dedim, yaşadıklarım dedim, oyunlara alet edildim dedim, dürüstlük dedim, iki cambaz bir ipte oynamadı dedim, Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz dedim, netlik dedim, her şeyimi tırnaklarımla kazıdım dedim, yolu haram olan, helali bilmeyen anlamaz dedim… Zamanında destekten çok köstek gördüm, dalga bile geçildim. PES ETMEDİM! Bu yola girip yazdığım her bir satıra sövenden çok, sayan seven sarılan insanlar sizler olduğu için aldım başımı zirveye doğru gittim. Öte yandan paranın şahsım adına araç olmaktan öteye gidemediği şu hayatta para için neyi var ne yok ortaya koyan insanların gereksiz hava solumaları ve alkışlanmaları birçoğunuza adaletin bu mu dünya dedirttiğini gördüm. Ben de bağıra bağıra anlaşılmayacağımı bildiğim halde ADALETİN BU MU DÜNYA dedim… 

Ben net bir insanım yüreğim elvermez bu yolda her şey mubah oyununa. Eşim Türkçe Öğretmeni, bir de tatlı mı tatlı nazik mi nazik bir kız çocuğum var. Düzenli rutinim var, işim var, yoğunluğum var, koşturmacayla dolu günü bitirip eve geldiğim de analığım var. Gelin görelim ki devir artık maalesef sosyal medya devri, ünlü olmak şöhret olmak isteyen benim gibi düşünmeyen zirveye oturma isteyenlerin canını vereceği devir. Sizler için kısa bir araştırma niteliğinde. Çok resmi komik verilere dayanarak; Şimdi sokakta kime çarpsanız ünlü çıkıyor. Herkes bir şekilde bu piyasanın ekmeğini yiyor. "Bu bile ünlü ya" dediğiniz insanların sayısının oldukça fazla olduğunu biliyorum. Peki, siz nasıl ünlü olursunuz? 

1. Sesiniz fena değilse ses yarışmasına katılın. Yalnız şarkı seçimi önemli. Şöyle iç burkan, yürek acıtan arabesk bir şarkı ya da türkü seçmeniz lazım. Halkımız gözyaşını sever ve mutlaka kazanırsınız. 

2. Arabanız varsa, arabada şarkı söylerken videolar çekip sosyal medyada paylaşın. 

Bunun için yeteneğe ihtiyacınız yok. İhtiyacınız olan tek şey video çekebilen bir telefon ve ototeyp. Sonra gelsin djlik teklifleri, gelsin tek şarkılık albümler. 

3. Makyaj işlerinden biraz anlıyorsanız hemen bir makyaj kanalı açın. 

Kullandığınız ürünleri tanıtın. Makyaj yaparken çektiğiniz videoları internette paylaşın. O çok sevdiğiniz markanın dudak bakım ürünü, stoklarda kalmadığı için nasıl aylarca ağladığınızı anlatın.  

4. Ooo eğer bekârsanız evlendirme programlarına katılın. Hoş boşanmadan programa katılanları da gördü bu gözler. 

Adeta ünlü olma cenneti olan ülkemiz televizyonlarının yeni kazancı evlendirme programları. Yapmanız gereken tek şey programlara başvurmak, size talip olmak için gelen insanları asla beğenmemek ve bir şekilde sürekli orada kalmak. 

5. Kavga, çirkeflik ve argo, şöhret dünyasında daima iş yapar. 

Siz de bundan geri kalmayın. Ucundan da olsa şöhret dünyasına girer girmez, hemen birileriyle kavga edip, ağza alınmayacak laflar edip, gündemin tam ortasına düşün. 

6. Milli ve dini bayramları kutlamayı sakın unutmayın.  

7. Doğru yerlerde takılın. 

Komşuyla, bakkalla, kuzenle, kankayla takılarak ünlü olamazsın. Kalkacaksın İstanbul’a gideceksin. Cihangir'de, Bebek'te takılacaksın. Gördüğün ünlülerle fotoğraf çektirip, sanki kırk yıllık kankalarınmış gibi sosyal medyada fotoğraflarını paylaşacaksın. 

8. Gaf yapmak, ünlü olmanın altın kuralıdır. Çekinme, bolca gaf yap. Ne bileyim saçmala arada. Çok mantıklı konuşmayacaksın. Sahiden bazı şahsına münhasır ünlüleri tenzih ediyorum! 

9. Hayatının tüm ayrıntılarını sosyal medyada paylaş. 

10. Tüm bunlar size uymadıysa, yetenek yarışmalarına katılın. Bazı şıklarda Onedio sitesi nasıl da ruhumu okumuş şahane tespitler için alkışlıyorum seni. 

Sahneye çıkıp birkaç komiklik, biraz bel altı şaka yaparsanız da birden insanların ilgisini çeker ve ünlülük piyasasına girersiniz. Komik olmayan insanların bile komedyen olduğu ülkede siz neden ünlü olmayasınız? Ben emekle bir yerlere gelinmesi tarafındayım. Reklamın iyisi kötüsü olmaz deyip para verip reklam yaptırırken küfürleri de yiyebilirsiniz. Her şey mübah oyununa kanmayın. O tarafı da var. Ünlü olmanın artısı çok fazla olduğu gibi eksisi daha fazla. Yaşamaya bile zamanın kalmıyor mesela şöhret bunalımına giriyorsunuz olsun ben yine de ünlü olayım dersen yolu gösterdik yolun açık olsun. Ünlü olursanız da bu köşemi okuyup, ücretsiz röportaj benden. Sesli güldüm.