Kitap Dünyası
DUHÂ SÛRESİ, İNŞİRÂH SÛRESİ, TÎN SÛRESİ
Cemalnur Sargut’un Kur’ân-ı Kerîm Çalışmaları Serisi’ nin yeni eseri “Duhâ Sûresi, İnşirâh Sûresi, Tîn Sûresi” Nefes Yayınevi’ nden çıktı. Araştırmacı mutasavvıf yazar Cemâlnur Sargut’ un derlediği Kur’ân-ı Kerîm Çalışmaları Serisi’ nin yeni kitabı “Duhâ Sûresi, İnşirâh Sûresi, Tîn Sûresi” bu üç sûrenin incelenerek tek bir eserde toplanmasından oluşuyor. Duhâ ve İnşirah sûreleri mana olarak art arda gelip birbirini tamamlayan iki sûredir. Tin sûresi ise Kur’an-ı Kerim’ de insanın hakikatinin lütfedildiği sûredir. Duhâ suresinden anlaşılıyor ki Allah yeminini Peygamber’in (s.a.s) hakikati üzerine yapmaktadır. Zira aydınlık onun nurunun zuhuru, karanlık ise o nurun çekilmesi demektir. Allah’ın Peygamber’ine daimi güç vermesi ve onu koruması ve bu korumanın daima artması gene aynı sûrede anlatılmaktadır. Devamındaki İnşirah Suresi’nde ise, Allah Peygamber’ine lutfettiği her şeyi kabullenebilme kabiliyetini anlatırken, göğsünü maddi, manevi nasıl yardığını ve böylece onu genişleterek her tür varlığı Allah’ ın bir parçası olarak kabullenme zevkine vardığını anlatır. Sargut’ a göre bu sûrenin en güzel ayetiyse, iki kez tekrarlanan güçlükle kolaylığın bir arada olduğu ayetidir. Bunun için de ancak Rabb’in yardımı gerekmektedir. Tin sûresi’ nde insanın hakikati anlatılır. Kul bu sûreyle yaratılışının ne derece mükemmel olduğunu ama nefsinin hakimiyetiyle bu yaratılışı ne kadar aşağılara düşürebildiğini öğrenir. Aynı zamanda bu sûrede bugün anlayabildiğimiz çok derin maddi ilim de açıklanmıştır. Kalbin, ruhun, sırrın açıklandığı sûre insanı hakikatine doğru yolculuğa çıkarır. Yazar Cemalnur Sargut’ un sözleriyle, “Kalpleri genişleterek insanı huzura kavuşturan hadiseler değildir, Allah’tır. Onun için en sıkıntılı anında seni mutlu eden, kendisi ile irtibat kurduran Allah’tır. O, sana sıkıntılı anında yanaşır ve seni kendine çeker. İşte ‘İnşirah’ taki bu hakikatleri ve onların içyüzünü, ne için olduğunu anlatmaya çalıştık, Duha ile onu tamamlamaya çalıştık. Tin Suresi de baştan aşağı ilim olan bir suredir, hem zeytindeki tekliğin, hem incirdeki çokluğun birçok ilimle bağdaştığını anlayarak onları yazmaya çalıştık. Tekliği gören, çokluğa hürmet etmeyi bilendir. O şekilde bağdaştırmaya çalıştık. Bunların çoğu insan-ı kâmillerin yorumlarıdır, kendi anladığımız gibi okuyucuya anlatmaya çalıştık.”
Şizofrenik Haller
Birçok ünlü ismin menajerliğini üstlenen Yusuf Öztürk, “Şizofrenik Haller” adlı romanını beğeniye sundu. Daha önce iki şiir kitabında şiirleri yayınlanan Öztürk, yıllardır hayali olan roman yazarlığına adım atmanın mutluluğunu yaşıyor. Öztürk’ün hazırlıklarını uzun süredir yaptığı kitapta 10 yaşında uğradığı tacizin ardından 59 cinayet işleyen yeni nesil bir seri katil tiplemesinin yaşadıkları anlatılıyor.
Şizofrenik Haller : İnsan acısını tarif edemediği gün ölür ya da öldürür! “Öldürdüm onu” dedi. “Kimi?” dedim. “O işte, peşimi bırakmayan adamı” dedi. “Peki, nerde?” diye sordum. “Yukarıda, yatak odasında” dedi soğukkanlı bir şekilde. Hızlıca üst kata çıktım. Baktım yok. Bütün odaları dolaştım, indim aşağıya. “Bulamadın mı? Gömdüm onu…” dedi. Korku filmi sahnesini andıracak bir olaydı yaşadıklarım. Ama mezar benim çocukluğumun en büyük yarasıdır. Bir o kadar da cesaretlendirir beni. Çünkü annem ve babam bana hayvan katili gözüyle bakmasaydı, onlarla kalacak ve buralara hiç gelmeyecektim.
Ne yapacağı kestirilemeyen seri cinayetler ustasının şeytani fikir deryasında kulaç atmaya başlayabilirsiniz artık... Yusuf Öztürk yeni bir üslupla, “yeni nesil” bir seri katil tiplemesiyle, Şizofrenik Haller üçlemesinin ilk kitabı ile karşınızda!
Yusuf Öztürk
1977 yılında Ankara'da doğan Yusuf Öztürk, 1996'da Hollanda'ya yerleşti. 2001-2015 yılları arasında medya sektöründe çalıştı, köşe yazarlığı, gazetecilik, radyo programcılığı yaptı.2015 yılında Türkiye'ye döndü, sanatçı danışmanlığı ve sanatçı menajerliği yapmaya başladı. Halen sanatçı menajerliği yapan yazarımızın, şair ve yazarların eserlerine topluca yer veren Şiir Antolojisi 1 ve Şiir Antolojisi 2 adlı iki ayrı kitapta şiirleri yayımlandı. Şizofrenik Haller Öztürk'ün 25 yıldır beklettiği-demlediği hayallerinin ürünü bir roman ve üçlemenin ilk kitabı. Yusuf Öztürk, bekâr ve iki erkek evlada sahip.
Medya Dünyası
Ceren Akdağ ile Ana Haber Bülteni
İş insanı Necat Gülseven'in sahibi olduğu 3N Medya'nın geçtiğimiz günlerde yayın hayatına başlayan kanalı TV100’de Hafta sonu Ana Haber ekranların tecrübeli ve Başarılı ismi Ceren Akdağ tarafından sunuluyor. Daha önce Sabah, atv, Habertürk, Beyaz Tv, Skytürk360, TRT Spor ve Haber Global'de görevler üstlenen Akdağ’ın kanalda sunduğu bir diğer program haber tartışma programı Ceren Akdağ ile Günün Getirdikleri. Ceren Akdağ ile Ana Haber hafta sonu cumartesi ve Pazar günleri saat 19.00’dan itibaren tv100’de Ceren Akdağ’ın kendine has üslubu ve haberciliği ile Ana Haber’i mutlaka izleyin.
Ünlü sunucu Ceren Akdağ, Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümünden mezun olmuştur. Mesleğe, 2000’de ATV’de başladı. 2003’te Sabah Gazetesi’nde editörlük ve köşe yazarlığı yaptı. Bir dönem, Yapı Kredi Bankası’nın basın İlişkileri yöneticiliğini üstlendi.2009’dan 2013’e kadar Habertürk’te “Hayatın İçinden” programını sundu. Daha sonra da TRT Haber’de “Elçiye Zeval Olmaz” programını sundu.“Bersay İletişim Grubu”nda, Medya İlişkileri ve İçerik Yönetimi Bölüm Yöneticisi olarak görev aldı. SkyTürk360’da "Son Bakış" ve "Haftasonu Aşkına" isimli programları sundu. TRT’de hafta içi her gün yayınlanan "Sözün Özü" programıyla gündeme dair sohbetler gerçekleştirdi. Sevilen ekran yüzü daha sonra kulvar değişikliği yaparak Aralık 2014 başı itibariyle TRT Spor ile anlaştı. Akdağ TRT Spor’da hafta içi her gün sporun her alanını kapsayan haberler ve konuklar ile “Sporda Bugün” programını sundu. 2015 Mayıs ayı itibariyle TRT Haber kanalına geçen sunucu, Türkiye’de yaşayan yabancı büyükelçilerin hayatlarını, ülkelerini konu alan “Elçiye Zeval Olmaz” programıyla her Cumartesi ekrana geldi. Bu programdan esinlenerek 2016 yılında şeflik eğitimi alarak, yemek üzerine kendi markasını yaratarak girişimci oldu. Beyaz TV’de hafta içi her gün magazin, eğlence gündemine ilişkin “Beyaz Magazin” programının moderatörlüğünü yaptı. Ceren Akdağ, Haber Global’in kuruluş ekibinde de çalıştı. Haber Global’de program müdürü olan Akdağ, hafta sonu da program sunuyordu. Ceren Akdağ Şahin gazeteciliğiyle harmanlayarak oluşturduğu özgün nitelikli programlarıyla izleyicinin büyük beğenisini kazanmıştır. Ceren Akdağ Şahin bu mesleğe dair birikimi , çok yönlülüğü ve pozitif enerjisi gibi özelliklerinin yanı sıra ışıltısı ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Ceren Akdağ Şahin tüm bu nitelikleriyle çok önemli bir isim olarak karşımıza çıkmaktadır.
Tiyatro Dünyası
Fatma Alagöz Kızma Birader İle İzleyiciden Tam Not Aldı!
Tiyatro sezonu yavaş yavaş sona ererken yılın başarılı oyunlarından kızma birader de geçtiğimiz günlerde Ak’la Kara Tiyatro’da sahnelendi. Oyunda başarılı ve güzel oyuncu Fatma Alagöz’de performansıyla dikkat çekti. Aynı zamanda sunuculuk çalışmaları da yapan güzel oyuncu izleyenlerin büyük beğenisini kazandı. Yeni sezonda yeni tiyatro çalışmalarda yapacak olan Fazla Mesai Tiyatro topluluğunun Kızma Birader oyunun detayları ise şöyle :
Onlar, tiyatrodan farklı meslekleri olan tiyatro aşıkları. Kimi bankacı, kimi mühendis, kimi öğretmen, kimi öğrenci... Hepsinin ortak noktası tiyatroya gönül vermiş olmaları. İşlerini tamamladıktan sonra dinlenmek yerine tiyatro provası yapmayı tercih ediyorlar, Fazla Mesai'ye geliyorlar...
Konu:
Tom ve Linda'nın kusursuz evliliklerindeki tek eksikleri çocuktur. Çocuk sahibi olabilmeleri evlat edinme ajansından gelecek müdüre bağlıdır ve tam da o gün Tom'un iki kardeşi her şeyin karışmasına neden olur. Sally evin değerini düsürüp çiftin evi satın almalarını sağlamak için bahçeye kadavra gömmeyi planlarken, Dick evi kaçak göçmenlerle doldurur ve karmaşık serüven başlar. Yazan: Ray Cooney Yöneten: Can Törtop Fazla Mesai Yapanlar: Aylin Tutgun – Elif Atmaca – Fatma Alagöz – İrem Akbulut – Kadir Odunkesen – Nazlı Yeşil – Senem Alışkın – Tarık Çatalkaya – Tolga Oyanay
Kim Kimdir ?
Buket Önyürü
Buket Önyürü Ankara’da doğdu. Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji bölümünden mezun oldu. Yüksek lisansını Müze Pedagojisi üzerine yaptı. Müzecilik konusunda pek çok projede yer aldı. Müze Küratörü olarak çalışmalar yaptı. Müzede çalışmalarına devam ederken mizacı nedeniyle kısa sürede Eğitim, Basın ve Halkla İlişkiler Yöneticiliğine getirildi. Uzun yıllar bu görevde bulunmak, müzeye gelen değişik profildeki insanlarla diyalog halinde olmayı gerektirdi. Her insan bir renk, bir doku, bir katkı, bir birikim oldu sanatını geliştirmesinde. Resim çocukluk yıllarından itibaren hayatının hep ayrılmaz bir parçası oldu. Uzun yıllardır müzeci olan Buket Önyürü’nün Tüm bu birikimleri kendisini resimle ilgili Sergi açmaya yönlendirdi. İlk sergisini Doğanın Renklerine ayırdı. Bu sergiden aldığı olumlu yansımalar sanatçıyı daha da cesaretlendirdi. Ve yine doğa bağlantılı bir konuya yöneldi. Bu nedenle küresel ısınma konusunu gündeme getirerek bu sergisine de YOK OLUŞ 1.5 adını verdi. Bir Doğa Tarihi Müzesi’nde Jeolojik devirler içerisinde, fosiller, mineraller, kayaçlar arasında çalışmak, birçok desenin hafızasının derinliklerine kazılmasını sağladı. Ve bu birikimin sonucunda hayatı deneyimleyişini paylaştı. Tüm birikimlerinin, kelimelerle ifade edemeyeceği derin duygularının iletişim şekli tabloları oldu. Soyut resimde en etkili araç renklerdir. Buket Önyürü’nün Kendime özgü bir renk anlayışı var. Çeşitli noktalarda kullandığı dokularla resmin derinliğini arttırmaktadır. Soyut resimlerimin üzerini Kufi Yazıyla bütünleştirmektedir. Sanatçı , Renklerle desenlerle oynamayı ve modayı sevmektedir. Sanatla modayı bir araya getiren projelerde yer almayı ve bunu uluslararası platformlarda gerçekleştirmeyi hedeflemektedir. Buket Önyürü çok yönlü olarak çalışmalarını sürdürmektedir. Buket Önyürü tecrübe ve birikimle ilerlettiği çok özel yeteneği, kendine has sanat anlayışı, özgün eserleri, ilerlemeci bakış açısı gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi, ışıltısı her daim şıklığı ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Buket Önyürü tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.
Dilek Bozkurt Özgenç
Dilek Bozkurt Özgenç 28 Ocak’ta Almanya’da doğdu. Aslen Rizelidir. Antalya’da yaşayan Özgenç asıl yapmayı istediği iş olan medya ve iletişim alanına yönelerek önce çeşitli medya kuruluşlarında haber spikerliği ve sunuculuk çalışmaları yaptı. Antalya'da 20 yıldır aktif olarak gazetecilik ve program sunuculuğu yapmaktadır. 2014’ten beri ise Antalya'nın tek haber dergisi olan Akdeniz Bülten'in İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Olarak Akdeniz Bülten’in okuyucularla buluşmasını sağlamaktadır. Bugüne kadar pek çok ödül kazanan 2000 ve 2007 yıllarında “Yılın Gazetecilik” Ödülünü kazanma başarısını gösteren Dilek Bozkurt Özgenç 23 Nisan’da kendi kızıyla anne kız Ana haber sunarak yine bir ilke imza attı. En son yine Akdeniz' in önemli bir kanalında siyasi programların moderatörlüğünü üstlendi. Seçimlerin ardından Tv projelerinde ara veren Dilek Bozkurt Özgenç yeni yayın döneminde Eylül ayında farklı televizyon projeleriyle ekranlarda olacak. Halen Akdeniz Bülten için de birçok farklı alandan özel röportajlar yapmayı sürdüren Dilek Bozkurt Özgenç Ece ve Didem isminde iki kız çocuk annesidir. Dilek Bozkurt Özgenç çok yönlü olarak çalışmalarını sürdürmektedir. Dilek Bozkurt Özgenç Gazetecilik ve programcılığa dair yeteneği , birikimi , kendine özgü sunumu ve özgün gazeteciliği gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi , ışıltısı ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Tüm bu nitelikleriyle Dilek Bozkurt Özgenç gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.
Senem Gökdağ
Senem Gökdağ 15 Ocak’ta İzmir'de doğdu. İlköğrenim ve lisenin ardından Ege Üniversitesi Seramik bölümünden muzun oldu. Medya sektörüne 1995-1996 yılları arasında Batı Radyo'da program sunucusu ve haber spikeri olarak giriş yaptı. Sonrasında, ABD'den yayın yapan, Radio Türkiye Net'te de, haber spikeri ve program sunucusu, Radio Anotolia'da da program yapımcısı ve sunuculuğuna devam etti. Başkent İletişim Akademisi İzmir şubesinde alanı ile ilgili, iletişim , spikerlik , sunuculuk ve diksiyonla ilgili eğitimler aldı. Daha sonra, İzmir Günaydın TV'de, ana haber, gün ortası haber spikerliği ve sağlıklı yaşam programları sunuculuğu yaptı. Şu anda, İzmir'de TV35 kanalında, sabah kuşağında "Senem Gökdağ ile Uyandırma Servisi" ve gündüz kuşağında da "Check-up" programlarının sunuculuğunu sürdürmektedir. Senem Gökdağ kendine özgü sunum tarzı , radyoculuktan televizyona taşıdığı özel sunum yeteneği , çok yönlü birikimi gibi özelliklerinin yanında pozitif enerjisi , ışıltısı ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Senem Gökdağ tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.
Müzik Dünyası
FATOŞ KUMRU’dan Başımın Belası Gönlüm
Unutulmaz şarkıya efsane yorum Fatoş Kumru’dan sürpriz single: BAŞIMIN BELASI GÖNLÜM
2000’li yılların pop müzik dünyasına damga vuran şarkılardan “Başımın Belası Gönlüm” geri dönüyor. Hem de Fatoş Kumru’nun etkileyici yorumuyla! 2016 yılında yayınladığı ilk albümü “Yanına Al” ile müzik dünyasına merhaba diyen Fatoş Kumru, bu kez bir cover’la adından söz ettirmeye hazırlanıyor. Genç yorumcu, 2000’li yılların başında çıkan ve o dönem tüm müzik listelerinde zirveye yerleşen “Başımın Belası Gönlüm” şarkısını yeniden yorumladı. Söz ve Müziği Sevda Karababa’ya ait Aranjesini Orhan Sancak’ın yaptığı şarkı, müzikseverlerle buluştu. Sakarya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Türk Müziği Bölümü son sınıf öğrencisi olan Fatoş Kumru, pop müziğin en sevilen şarkıları arasında yer alan “Başımın Belası Gönlüm”ün yeni versiyonunun da çok sevileceğinden emin: “Yeni single’ım için 2000’li yıllara damgasına vurmuş olan bu parçaya tekrar hayat vermek istedim. Yeniden dillere dolanacağına inanıyorum. Mustafa İpekçioğlu, Orhan Sancak gibi profesyonel ve işini aşkla yapan müzik adamlarıyla çalıştım. Şarkıma da kendime de güvenim sonsuz.” Bu güzel şarkıyı sizlerinde dinlemesini tavsiye ederim.
TUĞBA ERDEM'DEN YAZ SÜRPRİZİ !
"DARMADUMAN" REMİX VERSİYON TÜM DİJİTAL PLATFORMLARDA ! Geçtiğimiz aylarda, sözü-müziği kendisine, düzenlemesi ve mix çalışması Altan Turan'a ait olan "Darmaduman" adlı ilk single çalışmasını "Seyhan Müzik" etiketiyle müzik severlerin beğenisine sunan Tuğba Erdem, şarkısının Selim Topsakal tarafından hazırlanan yaz mevsimine özel remix versiyonunu yayımladı. Tuğba Erdem, remix versiyonun single fotoğrafı için Barıs Can Ayata'nın objektifine poz verdi. Single kapak tasarımı ise Özgün Günyar tarafından yapıldı. Yönetmen Efe Cansoy, şarkının orjinal versiyonunun klip görüntülerinden, remix versiyonuna özel bir çalışma hazırladı. Tuğba Erdem'in "Darmaduman" şarkısının remix versiyonu "Seyhan Müzik" etiketiyle tüm dijital platformlarda, klibi ise sosyal platformlarda yerini aldı.
DARMADUMAN
İnanmam haykırmalara
Uyandım kabuslarımdan
Utandım olanlardan
Usandım yalanlardan
Aşıyorum başarıyorum
Buruk kalbim, düzeliyorum
Eskisi gibi değil
Sevemiyorum
Ben artık
Yeni bir hayat yaşıyorum
Darmadumansın
Hain nedir bu halin
Ah vefasız zalim yarim
Kapımı çalsan da önünde yatsan da
Kanmam asla sana
Hadi git kendi yoluna
TUĞBA ERDEM
Tuğba Erdem 1985 İstanbul doğumlu. 12 yaşında ailesiyle Almanya'ya taşındı. Solistlik yapan annesine özenerek, şarkılar yazmaya ve söylemeye başladı. Almanya'ya taşındıkları yıl, şan eğitimi ve piyano dersleri almaya başladı. Yıllardır şarkılar yazmaya ve sahne almaya devam ediyor. Aynı zamanda diğer mesleği olan güzellik uzmanlığını da devam ettiriyor.
