Uzun süredir Türkiye'de PKK terör örgütünün herhangi bir operasyonuna rastlamaz olduk. Bu durum kamuoyunda “çözüm süreci” olarak adlandırılsa da esasen bu çözüm süreci değil PKK'nın Türkiye ayağının uyku dönemidir. Zira bu bağlamda sabrının son raddesini yaşayan Türk devleti de sakinleştirilmiş ve öfkesi geçiştirilmeye çalışmıştır.

Peki neden?

Bir ingiliz projesi olan Işid Suriye ve Irak üzerinde bir çok bölge de hakim ve herhangi bir devlet tam resmi olarak Işid üzerine askeri operasyon düzenlemiş değil. Işid ile bölgede çarpışan tek kuvvet var o da PYD birlikleri.

Son zamanlarda Işid sadece Türk medyası değil dünya medyası ile de öyle bir hale getirildi ki asrın canileri olarak algı operasyonu yürüttüler ve tüm dünya onları deyim yerindeyse adeta insan kasabı olarak tanıdı. (ki doğrudur)

Sonra Işid'in karşısına PYD sürüldü ve çok kısa zaman içerisinde Işid'in elinden bir çok bölgeyi temizledi. Dünya ve Türkiye medyasında ise adeta PYD kuvvetleri kahraman gibi anıldı ve anılmaya devam ediyor. Oysa PYD dediğimiz oluşum PKK terör örgütünün bir kolundan başka bir şey değildir.

Türkiye'de ki terör olaylarının durması da tamda bu yüzdendir zira PKK'nın şuan da başka topraklarda meşguliyeti var ve Türkiye'ye vakit ayıramıyor... Kıymetli devletimin PKK'nin “inlerine girme” zamanı tamda şu zamandır çünkü Türkiye ve kendilerince “Kuzey Kürdistan” diye adlandırdıkları bölgelerde şuanda en zayıf dönemleridir ve karargahları, lojistik merkezleri bu bölgelerde olduğunu saygı değer MİT istihbarat daire başkanlığı kontrespiyonaj bölümü yetkililerine varana kadar herkes çok iyi bilmektedir.

Ancak bu oyunun başka bir ayağı daha vardır!

İlluminati dediğimiz dünyayı saran ve “Tek Dünya İmparatorluğu” idealine sahip karanlık yapının önemli bir taktiği bölgede uygulanmaktadır. Bush dönemi dış işleri başkanı Condolizza Rice'ın “22 ülkenin sınırları değişecek” açıklamasını göz önünde bulundurursak sınırları değiştirilen Irak'ın ardından Suriye'de de bu önemli taktik uygulanmaktadır.

Nedir o? “Kaos'dan Düzen” Bu ne demek peki?

Ordo Ab Chao yani Kaos'dan çıkan düzen... Muharref İncil'de bir çok yerde geçen bu kelime Allah'ın önce bir kaos ortamı yarattığı ve daha sonra bunu kendi istediği şekilde düzenlediğini açıklayan pek çok ayet bulunmaktadır. İşte İlluminati de bu taktiği kullanmakta Afganistan, Irak, Suriye ve belki de yakın gelecek de Türkiye'de önce bir kaos ortamı oluşturup sonra kendi düzenlerini sürmek istemekteler...

İşte tam burada Türkiye'nin de perde arkası siyaseti yakından takip ettiğini düşünüyorum ki “yakın gelecekte Türkiye” olabilme ihtimalinin de Türk Derin Devleti'nin farkında olduğu kanısındayım. Zira Suriye sınırına yığılan bunca asker muhakkak ki boşuna değildir. Tampon bölge oluşturma gibi iddialar ortaya atılacak olsa da Türkiye, Suriye topraklarından bir kısmını yakın gelecekte topraklarına katmak için bir operasyon düzenleyebilir.

Zira hatırlayınız Sayın Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde sızan bilgilere göre Irak'ta Türkmen bölgelerini Türkiye topraklarına katabilmek adına bir çok girişimi olmuş ancak bir türlü sonuç alınamamıştı. Tayyip Erdoğan'ın aklında halen toprakları büyütme fikri hazır ve nazır beklemektedir ve Suriye sınırına bu derece asker yığmanın başka bir izahı mantığa uygun gelmemektedir. Keza dua ediyor ve umud ediyoruz ki ecdadımıza ait olan topraklar üzerinde yeniden Türk bayrağı dalgalanabilsin...

Fakat burada akılları karıştıran soru şudur ki PYD, Suriye'de pek çok bölgeyi Türkiye için mi temizledi? Türkiye şayet Suriye topraklarından bir parçayı kendi topraklarına katar ise 2023 yılına kadar gerçekleşmesi beklenen başkanlık sisteminde bölge Kürdistan Eyaleti olarak kabul edilirse Suriye'den edinilen toprak parçaları Kürdistan eyaleti himayesine verileceği aşikar olacağından, Irak'ın parçalanan bölgesi olan Kuzey Kürdistan toprakları da Türkiye'de ki Kürdistan eyaletine katılır mı?

Oradan güzel gözükebilir.... Irak toprakları dahi Türkiye'ye katılır ve büyük bir Türkiye ortaya çıkar diye düşündüğümüz zaman....

Ancak üyesi olduğumuz ve imza attığımız Birleşmiş Milletler'in şu yasası o sevinci kursakta bırakacak cinsten. Zira 1648 Westphalia (vestfalya) anltlaşması ile başlayan “Azınlıkların kendi kaderini tayin hakkı” kanunu ile Kürtlere tamda istedikleri gibi bağımsız bir Kürt devleti yolunu açabilecek durumdadır.

Olmaz mı? Olur efendim olur, hemde bal gibi olur...

Zira hatırlayın Büyük Britanya Krallığına bağlı 13 koloni Kolomb'un keşfettiği bugün ismine ABD dediğimiz toprakları keşfettinten sonra adaya yerleşmişti ve 1776 Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi ile ayrılan ve azınlık olan 13 koloni bu bildirgede aynen şöyle demişti;

“Azınlıklar, kendini bir başka ulusa bağlayan siyasal bağları koparma, doğa yasalarının ve Tanrı'nın, o ulusa dünya devletleri arasında bahşettiği bağımsız ve eşit yeri alma gereği duyabilir. ...... İşte bu hakları garantiye almak için insanlar arasından meşru güçlerini idare edilenlerin rızasından alan hükümetler oluşturulmuştur. Ne zaman ki herhangi bir yönetim bu amaçları tahribe yönelirse, insanların hakkı ya o yönetimi değiştirmek ya da bu ilkeleri benimseyecek yeni bir idareye yol açmak için onu ortadan kaldırmaktır.”

Anlamayanlar için özet geçelim; Kısacası yıllardır PKK jargonunda Türkiye bir katil devlettir ve Kürtlere her zaman zulmettiği iddia edilir keza dünya kamuoyunda bazı kesimler de bu görüşü destekler. Oysa kürtleri barındıran hiç bir komşu ülkemizde dahi Kürtlere Türkiye kadar olanak sağlayan başka bir devlet daha yoktur ve heleki Sayın Erdoğan terörün ortadan kalkabilmesi adına daha da çok imkanlar sunmuştur.

ABD'yi kuran 13 koloninin başındaki siyonist güruh 1776 yıllarında uyguladıkları stratejiyi bugün yeniden Türkiye üzerinde uygulamak istemekteler ve Osmanlıyı yıkarak başaramadıkları, daha sonra ise Ermeni Asala terör örgütü ile yıkamadıkları ve son olarak da PKK terör örgütü ile bölemedikleri Türkiye için yeni bir oyun sahneye koyulmuş ve oynanmaktadır.

Siyonistlerin bu derin fikirleri karşısında Türk yetkililerinin de derin analizler ile ülkenin milli manevi çıkarları doğrultusunda hareket edeceğini umud ediyor, 2023 yılına kadar geçecek bu süreçte çok daha zorlu ve çetin günlerin bizleri bekleyeceğini hatırlatmak istiyorum.
Oyun büyük, strateji derin... Kur'an'da buyurduğu gibi “düşünün” ve Allah'a dua edin...

Saygılarımla.