‘IŞİD Türkiye'nin başına bela olacak’ diye yazıp çizdiğimizde ‘IŞİD Turkiye'yle birlikte hareket ediyor’ diyerek ne söylüyorsun diyenlere ogün olduğu gibi bugünde gülüyorum.
Hiçbir şey tesadüf değil, satranç oynar gibi taşlar bir bir yerine konuyor.
Devletimizi Musul’da Türkmenleri öldüren bir terör örgütü ile beraber hareket edecek bir ülke konumuna koyanlar biraz yaptığı tespitleri gözden geçirmeleri gerekiyor.
Dün PKK örgütünü taşeron olarak kullananlar kimler ise bugün IŞİD denilen belayı Ortadoğunun üzerine musallat eden güçte aynı güçtür.
Ne olursa olsun ülkemizi ve Ortadoğu’yu zor ve sıkıntılı günler bekliyor. Lakin esas hedefin Osmanlı İmparatorluğunun torunlarının yaşadığı Türkiye’nin olduğu unutulmamalıdır.
PKK, El Muhaberat, Işid derken belalar peşpeşe çekim alanımızda…
Ortadoğu da bunlar yaşanırken, tüm olup bitenlerden bizlerde nasibimizi alıyoruz.
Orta Asya'dan çıkıp, Anadolu'yu yurt edinen daha sonra ise Viyana kapılarına kadar dayanan ve bünyesinde Laz'ı, Çerkez'i, Kürt'ü, Türk'ü, Boşnak’ı, Arap’ı barındıran Osmanlı İmparatorluğu'nun devamı olan Türkiye Cumhuriyeti'nde sınırlar aralanıyor.
Son günlerde sınırlarımızda yaşanan gelişmeler yüce meclisimizde bulunan milletvekillerimizin izni ile gözetiminde yapılmaktadır.
Sınır namustur diye biliriz, son zamanda namus anlayışımız insancıl duygularla mı başka oyunlarla mı bilinmez bayağı değişti…
Sınırlarımız boyunca Irak’ta, Suriye’de yaşayan Oğuz Türkleri kimsesizlik içerisinde süper güç diye anılan devletlerin istihbaratları tarafından silahlandırılan etnik gruplar tarafından katledilirken bile sınırlarımız bu şekilde aralanmamıştı.
Ne olduysa, ne düşünüldüyse inşallah hayırlara vesile olacak bir karar ile sınırlarımız böylesine kritik bir şekilde milyonlarca kişiye aralanmıştır.
Ülke içerisinde sağlık, eğitim, asayiş ve istihdam alanlarından uygun şartlarda bu ülkenin esas evlatları yararlanamaz iken, aşımız ile hizmetlerimize yeni ortaklarımız var artık… (Hak için yapıldıysa atılan her adımda Rabbimiz yardımcı olur)
Topraklarımıza sığınmacılar alınırken en azından ülkemize tehdit oluşturabilecek kişiler alınmamalı veya kontrol altında tutulmalıdır. (El Muhaberatçılar bile sığınmacı kisvesiyle teşrif edebilirler)
Sınırdan alınırken bazı sebeplerden dolayı dikkat edilemiyorsa ülkemizde titiz bir şekilde takip edilmelidirler.
Geçtiğimiz günlerde sınırda yaşananları bir gözden geçirelim.
Ne olmuştu?
Suriye’nin Kobanê kentinde PYD ile IŞİD arasında süren şiddetli çatışmalar sonucunda, Suruç’tan Türkiye’ye Suriyeli Kürtlerin giriş işlemleri yapılırken, ülkemizin acı gerçeği olan terör örgütü savunucuları sözde vekiller yine sahneye çıkarak ortalığı karıştırmak için büyük çaba harcamaları hafızalarımıza kazınmıştı.
Kısaca ülke topraklarımıza yardım amacıyla alınan kişileri ülke bayrağımla sorunu olanların kullanmasına zemin hazırlamak isteyenlere prim vermemek için çok çalışmalısınız çok…