Saygıdeğer Önce Vatan Gazetesi okurlarım, Hekimlik eğitimimin yanında İstanbul Ünivesitesinde 4 yıl Botanik eğitimi de almış olmam nedeni ile siz saygıdeğer okurlarım ile çeşitli bitkilerin yararları ve zararları konusunda yazı yazmamı bir hayli kolaylaştırmaktadır. Bu bağlamda bu kez sizler ile genellikle et ürünlerinin olmazsa olmazı, şifa kaynağı kekik ile ilgili bazı bilgileri paylaşmak istiyorum. Şöyle ki, binlerce yıllık geçmişi olan bu bitkinin ilk kullanımı hakkında bilgiler Antik Yunan’a kadar gitmekte ve bu dönemde güzel kokusu nedeniyle tapınaklarda tütsü olarak kullanıldığı ifade edilmektedir. Sağlık alanında kullanımı ise 16 yüzyıldan itibaren başlamış olup, bu yüzyılda kekik yağı ağız hijyeni için gargara suyu ve yaralar için antiseptik olarak kullanılmıştır. Yine eski Yunan ve Roma’da alkollü içeceklerin ve peynirin tatlandırılması için kullanıldığı bilinmektedir. Yaklaşık 350 farklı türü bulunan kekiğin bazı türleri bahçe ekimine uygun olup, güzel çekici kokusuyla birlikte, leylak rengi ya da pembe çiçekler açmaktadır. Kekik, mutfaklarda en çok sebze yemeklerini tatlandırmak için tercih edilmekle birlikte çorba, et ve balık içinde kullanılabilecek en uygun baharatlar arasında yer almaktadır. Bu şifalı bitki ülkemizde bölgelere göre farklı adlar ile anılmaktadır. Latince adı thymus vulgaris olan bu şifalı bitki, bölgelere göre güveyotu, sinek kanadı, zatrin, sater, anzer çayı, çatır, zahter, kakuk, keklik otu, zater, nemamulotu gibi isimlerle de anılmaktadır.

Balkanlarda, Avrupa ve Anadolu da çok yaygın olarak yetiştirilmektedir. Aslında yetiştiriciliği çok da zor olmayıp, yol kenarlarında bile kendiliğinden yetişebilmekte, hatta yaz aylarında çiçekler açan bir bitki olarak karşımıza çıkmaktadır. Kekik bitkisi, demir, manganez, potasyum, kalsiyum, magnezyum ve selenyum bakımından zengindir. Kekik, 0.35 mg oranında, vitamin B6 ve piridoksin de içermektedir. Ayrıca, kekik yapısında, vitamin A, folik asit, benzoil peroksit ve betakaroten de yer almaktadır.  Mutfakta kullanım alanı olarak taze kekik, genellikle bir haftadan daha fazla süre ile muhafaza edilememektedir. Salatalarda kullanılabilen kekiği bıçak ile doğramak yerine, el ile küçük parçalara ayırmak çok daha sağlıklıdır. 

Özellikle kekik yağı, %20 – 50 arasında timol içermektedir. Kekik bir antiseptiktir ve ağız temizliği için idealdir. Antibiyotik keşfedilmeden önce, kekik yağı ilaç olarak, ayak tırnaklarındaki mantar tedavisinde kullanılıyordu. Ayrıca kekik çayı, bronşlar için faydalıdır ve kekik akne temizliği için de ideal bir bitkidir. Yaklaşık 1 yemek kaşığı kurutulmuş kekik yaprağı ( 2 gram) günde almanız gereken K vitamininin %54’ünü, C vitamininin %2’sini, A vitamininin %2’sini, demirin %17’sini, kalsiyumun %5’ini ve manganezin %10’unu tek başına karşılamaktadır. Ayrıca kekik için vücut için önemli E, B6 vitaminleri ile potasyum, fosfor, çinko ve bakır gibi mineraller yer almaktadır.

Kekik bitkisinin metabolizmamız üzerine diğer yararlarını da sıralamak gerekirse, balgam söktürmekte ve bu sayede sinüslerin ve bronşların temizlenmesini sağlamaktadır. Yaraların kolay iyileşmesini, yara yerlerinin kolay kapanmasına da yardımcı olmaktadır. Bağırsakları solucanlardan temizlemekte ve bağırsak solucanlarının düşmesini sağlamaktadır. Hazmı kolaylaştırması ve sindirim sistemini rahatlatması da faydaları arasında olup, ayrıca regl ağrılarınızdan da bu şifalı bitki sayesinde kurtulabilir, adet döneminizi daha rahat, ağrısız bir şekilde geçmesine de yardımcı olabilmektedir.  Aynı zamanda uykusuzluğu gidermekte ve idrar söktürücü yani etkili bir diüretiktir diyebiliriz. Gün boyu iş stresi ve yorgunluk vücudunuzu yorarak yıpratabilmektedir. Ancak, Kekik içeriğindeki A ve C vitaminleri sayesinde vücudumuzu zinde tutmakta, günün yorgunluğunu kolay atlatmamıza yardım etmektedir. İyi bir demir, bakır ve mangan kaynağı olması nedeniyle de soğuk algınlıklarına karşı koruyucu etkiye sahiptir. İçeriğindeki timol sayesinde açık ve kapalı alanlardaki birçok pestisiti ortamdan uzaklaştırır. Yaygın olarak bakteriler, virüsler, haşereler, fare ya da sıçanları uzak tutmaktadır. Ayrıca kekik özü sivrisineklere püskürtüldüğü zaman ortamdan uzaklaşmalarına sebep olur. Bir tatlı kaşığı zeytinyağının içine 4 damla kekik karıştırıp sivrisineklere püskürttüğümüzde, sivrisineklerden büyük ölçüde kurtulabiliriz. Bunun yanında sarımsak da kekik ile birlikte tüketildiğinde çok yararlıdır. Bu muhteşem ikili ile vücuttaki bakteri ve mikroplardan kolaylıkla kurtulabilirsiniz. Bu değerli bitkinin taze yaprakları az nemli bir havluya sararak buzdolabında saklayabilirsiniz.

Kurutulmuş kekik ise karanlık, serin ve kuru bir ortamda, cam kavanozda 6 aya kadar dayanmaktadır. Ancak bu bitkiyi kullanırken dikkat edeceğimiz husus, gebelik ve emzirme dönemindeki yan etkileri hakkında bilimsel bir araştırma olmamasına rağmen, yine de risk almamak için böyle hassas dönemlerde kekik çayı ya da yağı kullanmadan önce doktorunuza danışmanız gerekmektedir. Küçük çocuklara yedirildiğinde alerjik reaksiyonlara neden olabilmekte, kalp yetmezliği durumlarında kullanmamanız önerilmektedir. Midenizde gastrit, ülser gibi rahatsızlıklar varsa kekik yemekten kaçınmalısınız. Unutmayın ki her şeyin aşırısı zarar getirebilmektedir. Bunun yanında, kekik yağı dahili olarak kullanılmamalıdır. Yağın dahili kullanımı baş dönmesi, kusma, mide bulantısı gibi rahatsızlıklara neden olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır Sağlıklı, mutlu nice güzel günler diliyor, saygılar sunuyorum.