Sen gideli 78 yıl oldu paşam, gel gör ki yerin dolmuyor.  Emanetine yeterince sahip çıkamadık. Çizdiğin muasır medeniyet hedefini es geçtik. Yeteri kadar gayret gösteremedik paşam. Biz hep senin gibi bir lider bekledik durduk.  Hâlbuki fikirlerinle hep yanımızdaydın fark edemedik. Sen dememişiydin;

“Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir.”

“Cumhuriyeti ve onun gereklerini yüksek sesle anlatınız. Bunu yüreklere yerleştirmek için elverişli olan hiçbir durumu kaçırmayınız.”

 Bir gün geri dönüp gelsen “gösterdiğim yolda ne kadar yol aldınız?“ diye soracak olsan paşam, boynumu bükerim de elim ayağım titrer cevap verecek halim olmaz paşam. Nasıl ne derim atam.

Bir milleti ayağa kaldırıp, kula kulluktan çıkarıp yalnızca Allah’a kul olmamızı öğretmiştin bize, ama biz yine geriye döndük Şıhlar, cemaatler, tarikatların hüküm sürmesine, halkı sömürmesine göz yumduk. 

“Bu devleti kuran halka Türk milleti denir“ demiştin, “Ne mutlu türküm diyene” diyerek taçlandırmıştın hani, işte artık o milleti 36 ayrı etnik gruba kendi ellerimizle böldük be paşam.

Müslümandır, muhteremdir diye yol verdiklerimiz gün geldi alnımıza silahı dayadı, yine de ders almadık paşam. 

Terör örgütlerinin liderleri itibarlı adam muamelesi görüyorken adını da barış elçisi kodular paşam. 

Sen bütçedeki bir kuruşun hesabını sorarken şimdi milyonlar buharlaştı da soran yok be paşam. 

Sen dinimizi asıl kaynağından öğrenmemizi sağlarken haram helal demeden malı götürenler rakı içmeyi ayyaşlıkla eş tuttular paşam. 

Kürt, Türk, Sünni Şii diyerek milleti üçe beşe böldüler. Sonrada birbirimizi boğazlarken barış yapalım dediler Atam.

Genelkurmay başkanımız ve kuvvet komutanlarımız terörist çıktı paşam. Meğer devlette tek devlet değil paralelmiş paşam.

Kurduğun tüm sanayi kuruluşlarını, limanları, tersaneleri ve stratejik öneme haiz sanayi kuruluşlarını özelleştirme adı altında peşkeş çektik be paşam. 

Türk kelimesinin ırkçılık sayıldığını nasıl izah ederim paşam.

Göğsümüzü gere gere “Ne mutlu türküm” diyemediğimizi açıklayamam paşam.

Vekil maaşlarının öğretmen maaşlarından 15 kat daha fazla olduğunu söyleyemem paşam.

Ermenilerden özür dilediğimizi, kiliselerini onardığımızı duyurmak istemem paşam.

Yolsuzluk, haram, helal bir birine karıştı be paşam.

Süleyman Şahı ’da taşıdık ege adalarına hiç sorma paşam.

Senin yırtığının servi yeniden önümüze koyduklarını söylemeye dilim varmaz paşam.

Hani sen demiştin ya “yurtta sulh cihanda sulh“ Ne yurtta sulh kaldı nede cihanda paşam.

Dört bir tarafımız ateş çemberine döndü, Ortadoğu bataklığına saplandığımız nasıl söyleyeyim paşam.

Senin sağladığın huzuru, barışı, milli heyecanı, dik duruşunu, çakmak, çakmak gözlerini, gülüşünü sesini asla dönmeyeceğini bile bile yine de özledik be paşam.

Dünya seni takdir ederken biz hala anlamaya çalışıyoruz. Birçok ülkede ders kitaplarına öğretilerin ve fikirlerin girerken biz çıkarmaya çalışıyoruz paşam. Alem senin heykellerini dikerken biz duvardaki resminden rahatsız olanlarla uğraşıyoruz paşam.

Senin fikirlerin sonsuzluğa uzanan yol iken biz hala ortaçağdan kalma fikirleri tartışıyoruz paşam. 

Ama yine de umutluyuz paşam attığın temel o kadar sağlam ki din tacirleri ihanet şebekeleri harici ve dâhili düşmanların söküp atmaları mümkün değildir.

Sen dememiş miydin “ Türkiye cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” Bu uğurda savaşmaya gayret edeceğiz atam.

Atatürk kimdir niçin bu kadar seviyorsunuz? Diye soranlara cevabım Atatürk yalnızca bir isim değildir. Atatürk yalnızca bir başkomutan değildir. Atatürk yalnızca bir devlet kurucusu değildir.

Atatürk; bağımsızlıktır, özgürlüktür, demokrasidir, hukuktur, adalettir, güvendir, huzurdur, barıştır, kalkınmadır, çevredir. Modern tarımdır, sanayileşmedir, milliyetçiliktir. Milli duruştur, bilgidir, ilimdir, bilimdir, eğitimdir,  kısacası Atatürk denince benim aklıma gelenler; ulaşmaya çalıştığımız muasır medeniyettir. Avrupa’nın birçok ülkesinden önce kadınlara seçme hakkı tanıyan insan gelir benim aklıma. Dünyanın hayran olduğu bin yılın en büyük devlet adamıdır Atatürk.

Atatürk yukarıda yalnızca bazılarını sayabildiğimiz değerler manzumesidir.  Tarihte eşine çok az rastlanan bir devlet ve fikir adamıdır. Dünyada mazlum milletlere örnek olmuş belki de tek liderdir. Demokrasi aşığı din simsarlarının korkulu rüyasıdır. Her yönüyle dünyaya yön vermiş tarihin altın sayfalarında yer almış unutulmayan büyük önderdir.