İnsanların en büyük ihtiyacı, anlaşılmaktır.

En mutlu insanlar, çevresiyle sağlıklı iletişim içinde olabilenlerdir.


İnsanları yargılamayın, sorgulamayın ve olumsuz eleştirmeyin, akıl vermeyin onları sadece anlamaya çalışın. Öyle davranmalarına düşünmelerine veya hissetmelerine neden olan şartları anlamaya çalışın. Ona konuşmayın onunla konuşun. 

Suçlayan ötekileştiren yargılayan emreden konuşmalar iletişim engelidir. Sağlıklı iletişim anlam paylaşımıdır, anlamaktır, anlaşılmaktır, anlaşmaktır.

"Seni anlıyorum" demek onu onaylamak demek değildir. Her an var olma gayreti içinde olan kişinin yaşayacağı "anlaşıldım" duygusu onu çok rahatlatacak ve kendini oldukça iyi hissedecektir. İnsanlar kendilerini iyi hissettiren kişiyi daha çok dinlerler, ona kendilerini daha çok açarlar ve daha çok önem verirler, en çok da ondan etkilenirler.
Anlaşılmasına dinlenilen insan rahatlar ve var olmaları sağlanır. Tüm insanlar için var olmak en önemli konudur. Önemseme, ilgilenme, sevme kabul etme değerli bulma var etmektir. 

Anlaşmak her zaman ikna olmak, ikna etmek onaylamak ve aynı düşünceye gelmek anlamını taşımayabilir.

“Seni tam olarak anlıyorum, bununla birlikte ben de bu konuda böyle düşünüyorum; bu durumda seninle şu noktalarda hem fikiriz, şu noktalarda farkı düşünüyoruz vb” demiş olmanız ve muhatabınızın da sizi tam olarak anlamış olduğunu ifade etmesi de bir anlaşmadır.

Var olmak ne demektir?

İnsanlar dünyaya geldiği andan itibaren umursanmak, önemsenmek, ilgi ve sevgi görmek, kabul edilmek ister; tanıklık ihtiyacı içindedir.

Ait olmak-Özgür olmak dengesinin kurulması önemlidir.        

Sağlıklı aile ortamında, sağlıklı ilişkiler sayesinde varoluşun tüm yönlerini yaşamış aile bireyleri ruhsal ve sosyal yönden çok daha sağlıklı olurlar.
İnsanı en çok bozan şey varlığının görmezden gelinmesidir.  

Ne zaman görmez gelindiniz, önemsenmediniz, yüzünüze bile bakılmadı o anları ömür boyu unutmazsınız, çünkü en kötü   his varoluşu yaşayamamanızdır.

İsminizin olumlu bir şekilde söylenmesi sizi çok etkiler. İnsanları var etmenin en etkili yolu, onlara gülümseyerek yargılamadan, anlamasına dinleyerek, isimleri ile hitap etmeniz ve onların var olduğunu hissettirmenizdir.

“Yüzüme bile bakmadı, adam yerine koymadı beni dinlemedi hep o konuştu” cümleleri ile yaşanılan en kötü his ifade edilir.  
Sadece olumlu yapıcı dinleyerek insanı var edersiniz.

 Var olan kişi ise duygusal rahatlama içine girer. Rahatladıkça mantığı üzerinde var olan olumsuz duygu baskısı kalkacağından iç görüsü artar ve kendi sorunlarının çözümünün de farkına varmaya başlar.

“Anlaşıldım” duygusu yaratan kişi çözüm üreten değil, çözümün bulunmasına yardım edendir.

"Seni anlıyorum” diyebilen kişi kendisini aradan çeken, beyniyle değil, kalbiyle anlamasına dinlemesini öğrenen kişidir.

Başarılı kişilere dikkat edin!

En başarılı olanlarımıza dikkat edin ki onlar her şeyden önce, anlamaya odaklanırlar. Dinleme anlarında iç konuşmalarını susturmuşlar, devrede kalpleri vardır. Güven veren yönleri ile sizi daha çok konuşturmaya çalışırlar. Bakışları ve duruşları ile size önem verdiğini anlarsınız. İletişim becerisi dediğimiz şey önce anlamaya çalışmak zannedildiğinden çok şeydir.

Güven, sevgi ve sağlıklı iletişim...
İnsanlar sevdikleri, güvendikleri ve kendilerini yanlarında iyi hissettikleri kişilerle duygu, düşünce ve sırlarını paylaşmaya ihtiyaç duyarlar...
Bu sırrı bilenler; değiştirmek, yararlı olmak veya yararlanmak istediklerinin sempatisini ve güvenini kazanmanın yolunu ararlar. 
ABD'de zanlılardan tüm sırları almak isteyen polisler, onlara dostça ellerini uzatır tokalaşır en az üç saat güven ve sempati kazanma konusunda tüm öğretilenleri uygularlar...
İşin sırrı Güven ve Sevgidir. Güven ve Sevginin geliştirilmesi için ise sağlıklı iletişim olduğunu bilmemiz gerekir.