AKP Yalova 2. sıra Milletvekili adayı Meliha AKYOL’un, seçim çalışmaları sırasında konuşma yaparken Batı Trakya´dan gelenlere, “kendisini ifade edemeyen ezik insanlar” açıklamasıyla hakaret etmesi kabul edilemez bir densizliktir. Önce kendisine sormak lazım SEN KİMSİN??? Bu cüreti nereden buluyorsun???

Tam da seçime bir kaç gün kala böyle bir terbiyesizliği nasıl yapar bir insan, hayret ediyorum. Topluma hakaret etmeyi ve onları aşağılamayı doğal gören bu sözde siyasetçinin  adayı olduğu AKP’nin Yöneticileri ne düşünüyor acaba? Bu kadının verdiği zararın farkındalarmı acaba!!!

Bu bayanı şiddetle kınıyor ve “HALKIN BİR KESİMİNİ, SOSYAL SINIF, IRK, DİN, MEZHEP, CİNSİYET VEYA BÖLGE FARKLILIĞINA DAYANARAK ALENEN AŞAĞILAMASI” nedeniyle, TCK 216.maddesine göre cezalandırılması için savcıları göreve davet ediyorum.

Ülkemizde malesef bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan o kadar çok insan var ki.  Her canı isteyenin, densizlik edip istediğini söylemesi, insanlara hakaret etmesi artık son derece olağan bir şey gibi... İşin özeti bu... Bu hanım da tarih bilgisinden, sosyolojiden ve hatta siyasetten bile haberi olmadığı ortada. Eh sen yetiştiğin ortamdaki kompleksli, cahil cühelanın saçma sapan iftira ve yalanlarını tarih zannedersen, hasbelkader milletvekili adayı olduğunda kendini her konuda ahkam kesmeye yetkili görürsün.

Be hey kendini bilmez kadın!!!

İsterseniz arada bir de aynaya bakıverin, belki hakaretlerinize benzer bir şeyler görürsünüz...

Aklınca dolaylı mesaj vererek neyi ima ettiğini biz çok iyi anlıyoruz ama Ortadoğulu zihniyetin algılayamasa da aklının bir köşesine yaz istersen;

Bugün elde ettiğiniz bir kadın olarak seçilebilme hakkınızı, modern hayatın tüm imkanlarını kullanabilmenizi, sosyal ve siyasi kazançlarınızı hakaret etmekten utanmadığınız bir Rumeli evladına borçlu olduğunuzu unutmayın...

EVLADI FATİHAN olan bu insanlar, kul hakkı yemeyen, vatanına ve milletine hizmeti ibadet bilen, çalışkan ve yedi göbek geçmeden akraba evliliği yapmayan, kimsenin malına, mülküne, ırzına tasallut etmeyen, namuslu, şerefli, soylu ve asil insanlardır.

Türk’ün ve İslamın sancağını Viyana kapılarına kadar taşıyan akıncıların torunlarıdır.

Çanakkale’de ve bir çok cephede sınırlarımız dışında kalmalarına rağmen gönülü taburlar oluşturup vatan savunmasına koşan,  İstiklal savaşında kanlarıyla, canlarıyla gözünü kırpmadan cephede yer alanlardır.

Cumhuriyeti kuran kadronun çoğunluğunun evlatlarıdır.

Yurdumuzu, haysiyetimizi ve onurumuzu düşman çizmeleri altında ezilmekten kurtaran Büyük Önder Kahraman Asker Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün, Mareşal Fevzi ÇAKMAK’ın, Kurtuluş Savaşı Kahramanı Refet BELE’nin, Ali Fethi OKYAR’ın, Kazım ÖZALP’ın, Tunalı Hilmi’nin, İşgalci Yunan askerine ilk kurşunu atarak İstiklal harbinin işaret fişeğini yakan Hasan TAHSİN’in, Cihan Pehlivan’ı Koca Yusuf’un, Kurtderelinin, kara Ahmet’in, İstiklal Marşının yazarı Mehmet Akif’in, Yahya Kemal Beyatlı’nın, ilk lügati yazan Şemsettin SAMİ’nin ve daha bir çoğunun torunlarıdır.

Dünya ve Olimpiyat şampiyonu Cep Herkülü Naim SÜLEYMANOĞLU’nun,  günümüzdeki  bir çok ünlü işadamı, bürokrat, siyasetçi, sanatçı ve sporcunun hemşerisidir. Her biri kendi işinde gücünde sıtkı sadakatle vatan ve millete hizmet eden, vergisini ödeyen, alınteriyle  ekmeğini kazanmaya çalışan, kanunlara, toplumun ahlaki ve etik değerlerine saygılı, inancını siyasi ve ticari çıkar amacıyla değil, sadece Allah rızası için yaşayan namuslu ve şerefli dürüst insanlardır.

1877-1878 Osmanlı Rus Harbinde, Balkan Harplerinde ve daha bir çok savaşta evleri, köyleri, toprakları yakılıp, yıkılan, çoluğu çocuğu etnik temizlik / SOYKIRIM kurbanı olan, yerlerinden yurtlarından zorla sürülüp çıkarılanlardır. ABD'li Prf.Justin Mc.Carthy’nin belirttiği gibi, 1821-1922 yılları arasında yaklaşık 5.5 milyonu yurtlarından sürülen, 5 milyondan fazlasının da ya öldürülen, ya da kaçarken hastalık veya açlık sonucu ölen bir ırkın ahfadıdırlar.

ATATÜRK’ün 17.01.1931’de belirttiği, “Muhacir diye küçümsenenler, tarihin yazdığı savaşlarda en geriye kalanlar, yani “Düşmanla sonuna kadar çarpışanlardır”. Çekilen ordunun ri’cat hatlarını sağlamak için kendilerini feda edenler ve düşman karşısında kaçmak, çekilmek nedir bilmeyenlerdir. Muhacirler kaybedilmiş ülkelerimizin milli hatıralarıdır.” Sözünü hatırlatarak, bu densiz şahsı şiddetle kınıyor, edebe, adaba ve topluma saygılı olmaya davet ediyorum.

Ve soruyorum SEN KİMSİN???