SAĞLIK

Şeker Hastaları KATARAKTA DİKKAT EDİN!  

Abone Ol

SUMRU AYDIN

İSTANBUL

Diyabet hastalarında Katarakt görülme riskinin daha fazla olmasının nedeni şeker hastalığını kataraktı daha erken başlatması ve çabuk ilerlemesini sağlamasıdır. Bunun için eğer şeker hastasıysanız ve 50 yaşın üzerindeyseniz göz muayenesi olmayı rutin hale getirmelisiniz. Sağlık Notlarında bu hafta Avrasya Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Kemal Yıldırım Şeker Hastalığı ve Katarakt arasındaki ilişkiyi değerlendirirken şeker hastalarına önemli bilgiler veriyor. Herkese sağlıklı haftalar diliyorum.  Maske + mesafe kuralına uyalım, uymayanları nazikçe uyaralım. 

Şeker Hastalığının Gözlerdeki Hasarlarından Bahseder misiniz?

Diyabetli hastalarda en fazla rastlanan bulgulardan biri Katarakt diğeri ise Retinopatidir.  Aslında Katarakt ve Diyabet iki ayrı hastalık. Fakat şeker hastalarında Katarakt daha çabuk başlıyor ve daha hızlı ilerliyor. Eğer 50 yaş ve üzeriyseniz, şeker hastalığınız varsa katarakt olma olasılığınızı bilmeniz gerekli. 

İşte Katarakt Hastalığının Belirtileri:

1.) Bulanık ve şekilsiz görme

2.) Güneşli ve ışıklı ortamda görmenin azalması ve gözde kamaşma

3.) Gece görmede zorlanma

4.) Renklerin soluk görülmesi

5.) Çift görme

6.) Gözlük derecelerinin sürekli değişmesi.

Katarakt Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir?

Katarakt hastalığının tek tedavi yöntemi Fako ameliyatıdır.. Ameliyatın başarısı şansı %100’dür.  Bu ameliyatta enfeksiyon riskini gözardı etmemek gereklidir. İlk 24 saat hastanenin sorumluluğu olmasına karşın daha sonrasında ise hastanın evde dikkatlice bakımını gerektirir.   

Retinopati Nedir?

Gözün arkasındaki ağ tabakası diyabete bağlı olarak etkileniyor. Göze yeterince oksijen gitmediği için yeni damarlar oluşuyor  ve bu yeni damarlar gözün kendi damarları gibi olmadığı için basınç artışında patlıyor ve kanama yapabiliyor. Yani Retinopati şeker hastalığına bağlı bir ağ tabakası hastalığıdır. 

Diyabet ve Retinopati İçin Risk Faktörleri Nelerdir?  

Diyabet hastalığının süresi ne kadar uzunsa, retinopati gelişme riski de o kadar fazladır.  Diyabet kotrolünü aksatmak retinopati riskini yükseltir.  Bunu değerlendirmede HbA1c seviyeleri önemlidir. Yüksek tansiyon retinopati riskini arttırır.
Böbrek hastalığı ve protein kaybı – yüksek kreatinin seviyeleri retinopati ile ilişkili bulunmuştur.Yüksek kolesterol seviyeleri göz bulguları verebilir.
Tip 2 diyabet olgularında obezite ve retinopati ilişkili bulunmuştur.
Retinopati gebelik esnasında ilerleyebilir, diyabet ve tansiyonu iyi kontrolde tutulmalıdır.

Diyabet ve Retinopatide Tedavi Nasıldır?

Yapılan çalışmalarda, lazer fotokoagülasyon uygulamasının diyabete bağlı Retinopati olgularında görme kaybını önlemede riski belirgin olarak azalttığı gösterilmiştir.
Lazer tedavisi, Diyabetik göz hastalığında retina tabakasındaki bozuklukları ve hastalıkları düzeltmek amacıyla kullanılır. Laser tedavisi ağrısız bir işlemdir: Göz bebekleri damlalarla genişletilir. Göze bir muayene merceği takılır. Laser yapılırken, hastanın tek hissettiği ışık parlamalarıdır. Diyabette retinaya laser 2 şekilde uygulanır. Sadece lokal bir hasar veya ödem varsa, yalnız o bölgeye laser uygulaması yapılır. Diyabetik hasar sadece bir sahayla sınırlı değilse, maküla bölgesi hariç tüm retinaya birkaç seans boyunca laser uygulanır. Proliferasyon safhasındaki diyabetik retina hastalıklarında uygulanır. Tedavi, çoğunlukla laserle yapılmakta ve ana hatlarıyla ikiye ayrılmaktadır: 

Birincisi, retinada yeni oluşan damarların gerilemesini sağlayacak şekilde laser yapılarak göz içine kanama, retina dekolmanı ve glokom oluşması engellenir. Çoğu hastada istenilen sonuç elde edilmekle birlikte, bazen yapılan etkin laser tedavisine rağmen bu komplikasyonlar oluşabilmektedir. 

İkincisi, maküla denilen görme merkezinde su toplanması olan hastalarda ödemi azaltmak veya yok etmek için yapılan laser tedavisidir. Tedaviyi takiben ödem kaybolsa veya azalsa bile görme artmayabilir. Bunun için, bu lezyonlar ne kadar erken tedavi edilirse, görme o kadar iyi düzeyde kalmaktadır. Bununla birlikte, tedavi sonrası görmenin daha iyileştiği veya daha kötüleştiği de olmaktadır. 

Laser tedavisine rağmen göz içine kanama, retina dekolmanı ve glokom olan veya makula ödeminin devam ettiği durumlarda vitrektomi ameliyatı yapılmaktadır. Avrasya Hospital’da  vitrektomi ameliyatlarıyla başarılı sonuçlar elde edilmektedir 

Şeker Hastaları Göz Muayenelerini Ne Sıklıkta Yapmalıdır?

Tip 1 diyabet olgularında ;
Tanı konulduktan sonraki  3. - 5. yılında ve sonrası yılda bir defa.
Ya da çocukluktan beri takipli olgularda  püberte de  göz muayenesi mutlaka   yapılmalıdır.

Tip 2 diyabet olgularında;
Tanı konulmasıyla beraber ilk göz muayenesi ve sonrası yılda bir  yapılmalıdır.

Önceden diyabet saptanmış kadınlar gebe kalırsa;
Her 3 ayda bir ve doğumdan  6 hafta sonra göz muayenesi yapılmalıdır.
Diyabet olgusu eğer görme ile ilgili problemler yaşıyorsa , daha sık göz muayenesinden geçirilmelidir.