“ŞEHİTLERE HİZMET İBADETTİR”

Abone Ol
SARIKAMIŞ'IN ÜZERİNE ENVER PAŞA TARAFINDAN ÖRTÜLMÜŞ KALIN ÖRTÜYÜ KALDIRAN DÜNYACA ÜNLÜ KALP CERRAHI PROF DR.BİNGÜR SÖNMEZ,  “ÇOCUKLARIMIZA ÖZELLİKLE 1912-1938 ARASINDAKİ TARİHİMİZİ ÇOK İYİ ÖĞRETMEMİZ GEREKİR.(...) ÇOCUKLARINIZ SAVAŞMAYI DEĞİL, SAVAŞI ÖĞRENMELİ. SAVAŞIN NE OLDUĞUNU ÖĞRENMELİ Ki BARIŞIN DEĞERİNİ KAVRAYABİLSİNLER” DİYOR.
“AYAĞINIZA SICAK BİR AYAKKABI, SIRTINIZA KALIN BİR PALTO GİDİĞİNİZ ZAMAN, LÜTFEN ONLARI ALLAHUEKBER DAĞLARINDA DONARAK CAN VEREN 90 BİN VATAN EVLADINI HATIRLAYINIZ. BENİM GAYRETİM SARIKAMIŞ ŞEHİTLERİNİN GÖNÜLLERİMİZDE VE AKILLARIMIZDA GEREKLİ YERİ ALMASIDIR. BUNU GELECEK NESİLLERİMİZ VE MİLLİ VARLIĞIMIZ İÇİN BİR ŞART GÖRÜYORUM."


Sarıkamış Savaşı'nın hemen sonrasında kalın bir buz örtüsü serdik 90 bin vatan evladının üzerine. Nasıl adlandıracağımızı bilemediğimizden, unutalım istedik. Cumhuriyet döneminde de ayrıntılarını gerektiğince araştırmadık Sarıkamış gerçeğinin. Allahuekber Dağları'nın karlı boranlı tepelerinde 90 bin vatan evladının buzdan kefenlere bürünerek nasıl Cennet yolculuğuna çıktıklarını bilemedik. Sarıkamış'ta. Allahuekber Dağları'nın geçit vermez tepelerinde aslında Osmanlı’nın Pay-ı tahtı İstanbul'u, bu vatanın namusunu savunurken terleyen ve teri kendine buzdan kefen olan evlatlarımızın kurtlara kuşlara nasıl yem olduklarını anlatan olmadı bizlere.
Tarih kitaplarında da 23 satırla anlattık geçtik, Sarıkamış'ı..
Yıllar yılı buz beyazının karanlığında saklı kaldı, Sarıkamış gerçeği...
Ne olmuştu Sarıkamış'ta? Unutmamız gereken bir hezimet mi yaşanmıştı ki, üzeri örtülmek istenmişti. 90 bin vatan evladının gözünü kırpmadan yazlık elbiselerle ölüme yürüdüğü Sarıkamış olayı tarihimizin gerçekten üzeri örtülmesi gereken bir dramı mıydı? Bu sorular yıllar yılı yanıtsız kaldı. Sarıkamış ağıtlarda, türkülerde kaldı. Yoo, oralarda da kalmadı; henüz bıyıkları terlememiş olan gençlerin askere gönderilmesini anlatan ”Hey onbeşli.onbeşli.. Onbeşliler gidiyor kızların gözü yaşlı” ağıtının temposunu hızlandırarak oyun havası yaptık; eğlencelerde, düğünlerde göbek bile attık.
Sarıkamış gerçeğine yıllar yılı yabancı kaldık.
Sarıkamış'ı.tarih kitaplarında 23 satırla anlatmayı yeterli gördük. Sarıkamış bir zafer mi, bir hezimet mi bilemedik.. Birgün, gür bir ses duyuldu: "Sarıkamış bir destandır!" diye haykırıyordu Prof. Dr. Bingür Sönmez; "Onlar bir gecede tek kurşun atmadan donarak şehit olan zavallılar değil, 15 gün boyunca göğüs göğüse kahramanca çarpışan, süngü savaşları ile dereler,tepeler, köyler, kasabalar alan Sarıkamış içinde sokak savaşları yapan kahramanlardı. Ruhları şâd olsun” diyordu. Askerinden siviline, bu millete Sarıkamış gerçeğini bir tarihçi değil, dünyaca ünlü bir kalp cerrahımız olan Prof. Dr. Bingür Sönmez anlattı.

“ATEŞE DÖNEN DÜNYA: SARIKAMIŞ”


Önce bir kitap koydu önümüz: “Ateşe Dönen Dünya: SARIKAMIŞ” Sonra konferanslar, konferanslar... Bugün kitapçı raflarında Sarıkamış'la ilgili 100'tan fazla kitap varsa, eskiden birkaç satırla söz edilen Sarıkamış, bugün tarih kitaplarında tam sayfa yer alıyorsa, her yıl 26Aralık'ta Allahuekber Dağlarında politikacıların, Kolordu'nun, Kars ve Erzurum valiliklerinin, üniversitelerin ve Sarıkamış Gönüllüleri'nin katılımıyla 90 bin Sarıkamış şehidi için saygı nöbetleri tutuluyorsa, Deniz Kuvvetlerimiz, her yıl Ereğli açıklarında, Sarıkamış'a elbise ve cephane götürürken Kasım 1914'te Ruslar tarafından batırılan üç gemide (Bezmi Alem.Bahri Ahmer ve Mithat Paşa) şehit düşenlerin anısına askeri tören yapıyorsa, Ereğli sahiline Sarıkamış Deniz Şehitleri Anıtı dikilmişse ve hepsinden önemlisi, sıcak evimizin penceresinden kar yağışını seyrederken yüreğimiz Sarıkamış'ta bu vatan için, bizler için gözünü kırpmadan ölüme yürüyen ve çoğu donarak ölen 90 bin vatan evladının acısıyla dağlanıyorsa, titreyen dudaklarımızdan bu aziz şehitlerimizin ruhuna Fatiha’lar kanatlanıyorsa, bütün bunları, bu toprakların yetiştirdiği bir aziz insana, Prof.Dr.Bingür Sönmez Hocamıza borçlu olduğumuzu unutmayalım.
Bingür Hoca her konferansında Sarıkamış gerçeğini anlattı; ağladı, ağlattı.. Fakat sonunda Sarıkamış dramının üzerine serilmiş kalın buz tabakalarını kırdı, 7’den 70’e hepimize Sarıkamış gerçeğini belletti.
Prof. Dr. Bingür Sönmez tarih boyunca çeşitli işgal acılarına, çatışmalara sahne olmuş o coğrafyanın çocuğu. Ataları o acıları bizzat yaşamış insanlar. Seceresini sayarken şöyle diyor Bingür Hocam: “Nahır Gedik’te yaralı askerlere yardım ederken şehit edilen Hayrullah Dede, oğlu Yakup ile birlikte Sibirya'dan dönemeyen Recep dede, ne olduğu hiç bilinmeyen Ahmet dedem, Sibirya'da kalan ve evlenip 3 çocuğu olan Aziz dedem, Harkov’dan esaretten dönen ve 3 yıllık esareti sırasında 7 kez kaçan Kara Hasan Dedem (babamın babası), Bardız Köyünü basan Ermenilerin öldürdüğü Edife Nenemi de unutmamak lazım.
Hepsinin ruhları şad olsun.”

KAĞITHANE BELEDİYESİ KÜLTÜR MERKEZİ'NDE AĞLATAN KONFERANS


 Bingür Hoca, Kağıthane Belediyesi'nin daveti üzerine, Sarıkamış gerçeğini bu kez Kağıthane Belediyesi Sadabat Kültür Merkezi’nde anlattı.
Kağıthane Belediye Başkanı Fazlı Kılıç’ın, düzenlediği çeşitli etkinliklerle hem bir eğlence hem de bir halk eğitim merkezine dönüştürdüğü Kağıthane Belediyesi Sadabat Kültür Merkezi, tarihinin en duygusal ağıtlı, ilahili konferanslarından birine sahne oldu.
Konferans öncesinde, Kağıthane Belediyesi Sadabat Kültür Merkezi salonlarında düzenlenen Sarıkamış Fotoğrafları sergisini Prof.Dr. Bingür Sönmez ve Kağıthane Belediye Başkanı Fazlı Kılıç birlikte açtılar.
Kağıthane Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Sarıkamış Şehitlerini Anma Gecesi”, Sadabad Kültür Merkezi Salonu’nda gerçekleştirildi ve yoğun bir katılımla izlendi. Geceye Kağıthane Belediye Başkanı Fazlı Kılıç, eşi Fatma Kılıç ve ilçe Kaymakamı A. Akın Varıcıer, İlçe Emniyet Müdürü Mahir Yavaş, AK Parti Kağıthane İlçe Kadın Kolları Başkanı Meryem Tekbıyık, Gençlik Kolları Başkanı Şaban Demirel, BBP İlçe Başkanı Adem Mamaç, Belediye Meclisi üyeleri, belediye başkan yardımcıları, okul müdürleri, muhtarlar ve çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve her yaştan izleyiciler katıldılar.
Gecenin açılış konuşmasını yapan Belediye Başkanı Fazlı Kılıç, "Her yıl bir vefa borcu olarak, şehitlerimizi, geleneksel hale getirdiğimiz bir programla anıyoruz. Bunun dışında, ders çıkaracağımız olayları sadece Kağıthane'de değil, birebir yaşanmış olan gerçek mekanlarını da ziyaret ederek, o duyguları hissedebilmek için farklı şehirlerimizi de ziyaret ediyoruz. Bu gece de, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm şehitlerimizi hürmetle ve minnetle anıyoruz" dedi.
Kaymakam A. Akın Varıcıer, "Bizler büyük bir milletin parçasıyız. Bu millete ait, tarihe altın harflerle yazılmış nice zaferlerimiz var. Tabii, zaferlerimizin yanında dertlerimiz ve üzüntülerimiz de var; bunları da unutamayız. Çanakkale, Sarıkamış ve benzeri yerlerde bir amaç uğruna can verildi" dedi ve böylesine güzel ve anlamlı bir program düzenleyenlere, geceye ayrı bir derinlik kazandıran sanatçılara ve bir vefa örneği göstererek geceye katılan izleyicilere teşekkür etti.

"AMACIM VATAN SAVUNMASI ADINA ŞEHİT OLAN KAHRAMANLARIMIZA VEFA DUYGULARIMIZI İFADE ETMEKTİR”


Dünyaca ünlü kalp cerrahımız Prof.Dr.Bingür Sönmez, Kağıthane Belediyesi’nin her yıl geleneksel olarak düzenlediğ “Sarıkamış Şehitlerini Anma Gecesi”nde yaptığı  konuşmasına Sarıkamış'a olan sevdasının nedenlerini anlatarak başladı, “Öncelikle şunu ifade etmek istiyorum. Ben bu çalışmayı tarihin bir döneminin ünlülerini yermek veya övmek maksadıyla yapmadım, yapmıyorum. Benim gayem, verilen emri yerine getirmek için vatan müdafaası uğruna akıl almaz tabiat şartlarına ve dönemin en donanımlı ordularından olan Rus Ordusuna karşı hayatlarını hiçe sayarak savaşan ve şehit olan kahramanlarımıza vefa duygularımızı ifade etmektir.”
Prof. Dr. Bingür Sönmez konuşmasında, son zamanlarda yayınlanan bazı kitaplarda, Sarıkamış’ta 90 bin değil, 25-30 bin askerimizin öldüğünün savunulduğuna da değinerek, “– 40 derecede verilen hareket emrine uyarak şehadet şerbeti içen vatan evlatlarımızın sayılarının önemli değildir; asıl önemli olan şey, kutsal bir dava uğruna can vermektir. Onlar 90 bin kahramandı” dedi ve şehitlerin kutsal varlıklar olduğunu söyledi.

ÇEŞİTLİ DİLLERDE SARIKAMIŞ AĞITLARI AYNI ACILARI ANLATIYOR


Prof.Dr.Bingür Sönmez anlattıklarıyla, sanatçılar da çeşitli dillerde seslendirdikleri Sarıkamış konulu ağıtlarla, Sarıkamış Destanı'nı bir kez daha hem yaşadılar, hem yaşattılar. Kağıthane Belediyesi Sadabat Kültür Merkezi'nde tarihimizin karanlıkta bırakılmış sayfalarının aydınlatıldığı tarihi bir gece yaşandı. TRT’nin canlı yayınladığı etkinlikte, okuduğu Sarıkamış konulu ağıt, türkü ve şiirlerle geceye renk katan Recep Ergül, programa katılan diğer sanatçıların sunumunu da yaptı. Şahin Arıkan Çerkesçe, Selim Bölükbaşı Lazca, Ali Nafile Arapça, Gülseven Medar Kürtçe ağıt ve türküleri seslendirirken, Karadenizli ünlü sanatçı Hülya Polat da “Asker Ettiler Beni” ağıtını yöre şivesiyle seslendirdi.
Protokolle yapılan mini röportajda Belediye Başkanı Fazlı Kılıç, İlçe Kaymakamı A. Akın Varıcıer ve Prof. Dr. Bingür Sönmez Sarıkamış Destanı hakkındaki görüş ve duygularını anlattılar.
Seyircilerin de katıldığı koro halinde seslendirilen “Yemen Türküsü”nü müteakip, ünlü Mevlidhan ve bestekar Amir Ateş de okuduğu ilahilerle programa ayrı bir derinlik kazandırdı.
Kağıthane Belediyesi’nin Sadabet Kültür Merkazi’nde düzenlediği “Sarıkamış Şehitlerini Anma Gecesi”, ünlü mevlidhan ve bestekar Amir Ateş’in Kur’an-ı Kerim’den okuduğu ayetler ve “Ateş ile Aşk-ı Muhabbet”, “Ateş-i Aşk” gibi birçok kitabı bulunan  modern dönemi temsil eden Alevi Dedesi Ali Rıza Uğurlu Dede’nin yaptığı dua ile son buldu.

“Değerli Sarıkamış Şehitleri Gönüllüleri,
22 Aralık-5 Ocak arası “Sarıkamış Şehitlerini Anma Günleri”dir. Bir savaş yaşanmış ki, evinden orada şehidi olmayan aile yokmuş. Bu hafta içinde havaların ne kadar soğuk olduğunun farkındasınız.  Lütfen bu hafta boyunca her gece yatmadan önce pencerenizi açın ve soğuk havayı derin derin içinize çekin. Biliniz ki şehitlerin annelerinin, çocuklarının, torunlarının yürekleri serinleyecektir. Tüm şehitlerin ruhları şad olsun.”          
Dr Bingür Sönmez